Ramazan Başan

Ramazan Başan

Türk Mutfağı Haftası İnegöl'den başladı

2024.05.22 10:22 - Son Güncellenme: 2024.05.22 10:33
A

Bu sene üçüncüsü düzenlenen Türk Mutfağı Haftası 21-27 Mayıs tarihleri arasında Bursa'da, Türkiye Cumhuriyeti'nin dış temsilcilikleri ve yurt içinde tüm illerde kutlanmaya başlandı.

Türk Mutfağı Haftası kapsamında gerçekleştirilen çeşitli etkinliklerle, sürdürülebilir Türk mutfağının birbirinden lezzetli, sağlıklı, geleneksel ve atıksız reçeteleri öne çıkarılırken coğrafi işaretli ürünleriyle hazırlanan özgün lezzetler tanıtılıyor.

Bir hafta sürecek olan Türk Mutfağı Haftası'nda ilk durağımız İnegöl...

İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban ev sahipliğinde gerçekleşen Türk Mutfağı Haftası etkinliklerine Bursa Valisi, Bursa Büyükşehir adına Mehmet Yıldız, milletvekilleri katılım sağlarken, Bursada Bugün yazarı ve Gastroder Gastronomi Kültür Seyahat Derneği Başkanı olarak ben de katıldım.

İnegöl Gastronomi Evi'nde gerçekleşen etkinlikte,

Boşnak Mutfağı, Gürcü Mutfağı, Karadeniz Mutfağı, Balkan Mutfağı'nın öne çıkan lezzetleri birbirinden muhteşem 10 çeşit şerbet misafirlere ikram edildi.

Bu konuda son yıllarda önemli işlere imza atan İnegöl, kentin safi mobilyadan ibaret olmadığını, Agro Turizmini, Sağlık Turizmini ve Doğa Turizmini Gastronomi ile birleştirmeye çalışıyor.

Başkan'ın bu konuda başarılı bir ekibi var.

Turizm Meslek Lisesi öğrencileri, şefler, şef adayları karınca gibi çalışıyorlar.

Alper Başkan 14 marka tescili 11 coğrafi işaret başvurusu yapmış. İnegöl Köftesi, İnegöl Cerrah Kuru Fasulyesi, İnegöl Cıbrıka Bitkisi ve İnegöl Sütlü Kadayıfı coğrafi işaret alan meşhurları arasında.

İnegöl'e geldiğinizde yemeden dönmeyin denecek lezzette.

Ancak ben İnegöl'de Boşnak, Balkan ve Gürcü, Kafkas Kültürü ve Mutfağının öne çıktığını bununla ilgili yeni lezzet reçetelerinin gün yüzüne çıkacağını düşünüyorum. İnegöl'deki bu kültür çeşitliliği çok önemli bir zenginlik.

Bu nedenle bu haftayı Türk Mutfağı Haftası olarak kutlasak da, bunun altındaki zenginlik Anadolu Mutfağı'dır, Anadolu'nun kültürel zenginliğidir. Bu konu ayrıca tartışılacak bir konudur.

İnegöl gastronomide yıllardır söylediğimiz bir konuyu başarıyla öne çıkardığını gördük; şerbetlerimiz.

Türk Mutfağı'nın ve Bursa Mutfağı'nın en güçlü yönlerinden biri de şerbetlerdir.

Osmanlı Saray Mutfağından halka kadar inmiş, pek çoğumuzun gündelik hayatta  Bursa Kebabının ve İnegöl köftesinin yanında servis edilen üzüm şırası, doğum sonrası misafirlere ikram edilen lohusa şerbeti, son yılların favori içeceği limonata, yazın vişne suyu, böğürlen, ahududu ile yapılan meyve içecekleri şerbetin bir türüdür.

İnegöl'ün Gastronomi Evi olan Gastro İnegöl'de bu şerbetlerin birbirinden değerli hikayelerini öğrendik ve tadına baktık. İşte bunlardan bazıları;

SİRKENCİBİN ŞERBETİ

• Hz. Mevlana'nın başucu içeceği olarak biliniyor.

• Mevlana Şerbeti, Sirkencübin veya Sirkengübin ismi ile de anılmaktadır.

• 2500 yıllık bu şerbeti Osmanlı Padişahları ve Mevlana sağlıklı kalabilmek ve şifa bulabilmek amacıyla içerdi.

DEMİRHİNDİŞERBETİ 

• 16.YY Osmanlı Saraylarında yapılmaya başlamıştır.

• Demirhindi Şerbeti 1611-1681 Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesi'nde ''Temr-i Hindi'' adıyla geçer.

GÜL ŞERBETİ 

• Gül tarih boyunca en çok sevilen çiçeklerden biri olmuştur.

• Osmanlı'da çok sık yapılan bu şerbet şeker ve taze gül yapraklarının ovulmasıyla hazırlanmaktadır.

HATMİ ÇİÇEĞİ ŞERBETİ 

• Ramazan Şerbeti ismiyle anılır

• Osmanlı'nın çok sevilen kırmızı renkli şerbet çeşididir

REYHAN ŞERBETİ

• Savaşlar ve göç yoluyla Orta Asya'dan Osmanlı topraklarına gelen Reyhan Bitkisi Sarayın Helvahane bölümünde yüksek rahiyası (aroması) sebebi ile şerbet olarak yapılmaya başlanmıştır.

MİSK-İ AMBER ŞERBETİ 

• Eşi ve benzeri olmayan koku anlamına gelmektedir.

• Osmanlı'nın İpek ve Baharat yollarını keşfinden sonra    SarayMutfağına giren bu koku şerbet yapımında da kullanılmaya başlanmıştır.

SOMADA (BADEM) ŞERBETİ

• Edirne Saray Mutfağında ortaya çıkan şerbet Badem Sübyesi olarak ta bilinmektedir.

• Tatlı ve aromatik bir şerbet çeşididir.

 ZAFERAN (SAFRAN) ŞERBETİ

• Günümüzden yaklaşık 4000 yıl öncesine kadar dayanır 15.yy da Osmanlı Helvahanelerinde yapılıp Padişah ve Sultanların beğenisine sunulmuştur.

ŞERBET-İ VİLADET 

• Bir diğer adı ''Lohusa Şerbeti'' olarak bilinmektedir.

• Evliya Çelebi'nin 16.yy Seyahatnamesi'nde adı geçmektedir.

• Kadınların doğumunda misafirlere ikram edilir.

NESLİŞAH SULTAN'IN SARAY LİMONATASI

• Osmanlının son dönemlerinde Saray Mutfağına girmiştir.

• İsmini son Osmanlı Padişahı Sultan V. Vahdettin'in kızı olan Neslişah Sultan'dan almıştır.

(Bu isim biraz zorlama olmuş, Limonatanın Neslişah'la,  Vahdettin'le bir bağı yoktur, olmamalıdır da bana göre)

İnegöl 'şerbet' konusunu daha çok parlatmalıdır.

Şerbet Ustaları yetiştirmeli, şerbet çeşitlerini ambalajlı ürün haline getirerek gelir getirici, tanıtıcı bir seviyeye getirmelidir. Meşhur Şerbetçi Ali Baba Ali Güler'den destek almalıdır. Ali Güler'in 100'e yakın şerbet çeşidi ve reçetesi vardır.


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları