Binay Kazan

Binay Kazan

Ne olacak bu üniversite mezunu işsiz gençlerin hali..?

2025.01.16 11:21 - Son Güncellenme: 2025.01.16 11:25
A

Bazı gerçekler içimizi acıtsa da, ekonominin geleceğini doğru tespit etme anlamında işimize yarıyor genellikle...Kim ne derse desin; bu ülkenin şu andaki en büyük 2 sorunu; hayat pahalılığı ve işsizliktir. Bana göre, ülkemizin istihdam geleceğini belirleme projeksiyonunda en büyük sorun da; genç ve üniversite mezunu nüfusun işsizliğidir.

Son 2 yılda daha fazla işsiz gencin oluştuğunu gören bir yazar olarak; bu işe bir "dur" demenin zamanı geldiğini net olarak ifade edebilirim.

Son yıllarda verilerine pek güvenilmeyen TÜİK istatistiklerine göre bile, genç işsiz sayısı giderek artıyor. Ülkemizde  129'u devlet üniversitesi olmak üzere toplam 209 üniversite var ve bu yüksek öğrenim kurumlarından her yıl 703 bin öğrenci lisans veya ön lisans düzeyinde mezun oluyor. Buna üniversiteye gitmek istemeyen veya gidemeyen meslek lisesi mezunlarını da kattığımızda; çalışma yaşına ulaşmış 18-24 yaş gurubunda 1,4 milyona yakın gencimizin o yıl iş aramaya başladığı anlaşılıyor.Bu sayının bir milyondan fazlasını üniversiteyi bitirmiş gençler oluşturuyor.Üniversite mezunu genç sayısının ülkemizdeki 55 ilin nüfusunu geçtiğini de notlarımıza mutlaka eklemek gerekiyor.

Peki nerede çalışacak bu gençler..?

Bunun cevabını vermekte zorlanıyoruz her nedense...Çünkü bu konuda bir istihdam planlaması yok.Sorunun başlangıç noktası da budur bence...

KASİYERLİK YAPAN MÜHENDİSLER, MİMAR RESEPSİYONİSTLER

Şimdi konu ile ilgili bazı örneklemeler yapmak istiyorum; sorunun hangi noktaya ulaştığını görme açısından...Şu anda ülkemizde sayıları 1 milyonu aşan işsiz üniversite mezunu var.

İş dünyasındaki bazı işverenler ve bürokratlar "Gençler iş beğenmiyor. İşsizlik bundan dolayı da artıyor" şeklinde bir görüş verseler bile, ekonominin bu denli zorlu olduğu bir zaman sürecinde "Ne iş olsa yaparım" diyen üniversite mezunlarına da rastlıyoruz sık-sık...

İş beğenmeme tablosunun çok dışında olan bu gençler, bir an önce bir iş bularak hiç olmazsa 50-60 bin TL'leri bulan KYK borçlarını da ödemek ve hayata bir yerinden başlamak istiyorlar.

Genç üniversiteli işsizlerin iş beğenmeme gibi bir lüksü yok yani...Yıllarca emek verdikleri bölümlerinden mezun olan ancak kendi uzmanlık alanında bir iş bulamayan diplomalı işsizler, mecburen başka işler yapmaya çalışıyorlar.

Muhasebecilikten-sekreterliğe, garsonluktan süpermarket kasiyerliğine, kuryelikten-büro temizlik işine kadar çok geniş alanda mesleklerı dışı bazı işler yapıyorlar ne yazık ki...

Hatta bir süpermarketin kasasında çalışan gençlerin hepsinin, üniversite mezunlarından oluştuğunu bir gazete haberinde okumak; sıradışı bir istihdam planlama gerçeği olarak iş yaşamı notlarına girmişti.

Çok iyi bir üniversitenin görsel tasarım bölümünden mezun olan ama kendi alanında iş bulamadığı için çağrı merkezinde çalışmaya başlayan bir genç kızın görüşleri çok rahatsız etmişti beni...Genç tasarımcı bir gazeteye verdiği bilgi de; "Bizim iş beğenmeme gibi bir lüksümüz yok. Bizi çok aşırı bir iş yükü vererek, asgari ücretin altında çalıştırmak istiyorlar. Günde 15 saat çalıştırıyorlar ve sigorta yapmak için de 3 yıl deneyimi mecbur tutuyorlar" derken bu ülkenin diplomalı gençlerinin son durumundan bir örnek oluşturmuştu.Çok üzülmüştüm okuduğum bu habere...

Şimdi benim de yakın çevremden bir örnekleme yapmak istiyorum. Eskişehir Anadolu Üniversitesi'nden mezun olan bir mimar gencin, 3 yıl boyunca iş aramaktan yorularak Antalya'da bir otelin resepsiyonunda çalışmaya başladığının canlı tanığıyım.Bir de ziraat mühendisi olup da,bir süpermarkette kasiyerlik yapmak zorunda kalan genci görmüştüm bir AVM'de...

Yani gençler mesleki hayallerini bir tarafa bırakmışlar, hayatlarını devam ettirmek için "ne iş olursa yaparım modeli" peşine düşmüşler artık...Belki de gençlerin ülkemizden kaçıp-gitmek istemelerinin nedeni de bu...

İSTİHDAM PLANLAMASININ ÖNÜNDEKİ ENGELİ AŞMAK GEREK..!

Acaba bir gün...Genç istihdam sorununu çok iyi planlayan/çözen gelişmiş Avrupa ülkelerindeki gibi; daha öğrenci mezuniyetini tamamlamadan istihdam olanağı yaratılacak mı bizim ülkemizde de..?

Yani; üniversiteli öğrencilerimizin daha okulu bitirmesine birkaç ay kala işleri hazır olacak mı AB ülkelerindeki gibi..?

Şimdilik hiç sanmıyorum. Çünkü bunun bir planlaması yok ki, uygulaması olsun. Öğrenci okulunu bitiriyor, stajı varsa yapıyor ve tamamlıyor. Ama ufukta hala çalışabileceği bir işi yok. Kimse bunu planlamamış. O yıl ne kadar üniversite mezunu olacak ise, o kadar da emeklilik nedeniyle işten ayrılacak çalışanların veya açılacak yeni bir iş alanının bir hesabını yapmamış ilgili devlet kurumu...Milli Eğitim Bakanlığı,üniversiteler,Sanayi ve Ticaret Bakanlıkları ve İŞKUR bu kutsal iş yaratma görevi için hiç bir araya gelmemişler.Zaman-zaman üniversitelerin sanayi işbirliği için küçük toplantılar ve birliktelikler görüyoruz ama bunlar ülkenin kocaman istihdam tablosunda bir toplu iğne başını aşacak düzeye gelemiyor.

Yani;bu ülkenin istihdam planlaması yok ne yazık ki..!

Çok üstün yetenekli-bilgili olan ve iyi bir üniversiteyi bitirmiş olan 20 bine yakın öğrencinin işi hazır oluyor genellikle ama ya diğerleri..?

Zor dostum zor..!

Yine bu konuda bir başka gerçeği dile getirmek istiyorum. TÜİK verilerine göre 2 milyon 525 bin gencimiz ne okuyor, ne de çalışıyor.

Adana veya Konya illerinin nüfuslarından daha fazla bu sayı...

Acı ama gerçek olan tablo budur işte..!


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları