Yazarlar
Bursa'mızda 'Su'dan sebepler
2025.06.23 07:20 - Son Güncellenme: 2025.06.23 07:20Çoğunuz başlığı görünce mecazi anlamda bahane ile yapılan birtakım konuları anlatacağımı düşünmüş olabilir. Bu mecaz anlatımı suyun önemini azalttığı için çok da sevmem aslında. Bu yazının konusu tam da suyun önemini çok kavrayamadığımız bu durum ile ilgili olacak.
Su, doğanın ekolojik döngüsündeki en temel ihtiyaçtır. Yaşam kaynağıdır.
Çağlar boyunca birçok yerleşimin hemen su kaynaklarının yanı başında oluştuğunu söyleyebiliriz. Böyle değilse bile insanların uzak su kaynaklarından yerleşim bölgelerine su getirmek için büyük çabalar içerisine girdiğini ve bunun için bugün altyapı diye geçiştirilen çok önemli yapılar inşa ettiğini biliyoruz. Temizliğimiz için, biyolojik ihtiyacımız için, birçok besin kaynağımızın yani gıda üretimimiz için, diğer birçok endüstriyel üretim için, tüm yaşam kaynaklarının ihtiyaç duyduğu ekosistemin döngüsünü tamamlaması için, huzur için, barış için kısacası hemen herşey için suya ihtiyacımız var.
Önceleri dünya üzerinde insan nüfusunun görece bugüne oranla çok az olması sebebiyle su kullanımının büyük sorunlar oluşturmadığını söyleyebiliriz. Bu sebeple çoğumuz suyu sanki hiç tükenmeyecek sonsuz bir varlık olarak değerlendirmektedir.
Önceleri insanlarımız yaşamak için kısa süreli ihtiyaç duyduğu hemen herşeyi ihtiyacı ortaya çıktığı zaman çözerdi. Birileri günün birinde ihtiyaç duyar yâda ihtiyaç duysun diye bir baskı oluşturmazdı. Yani hazır bir ürün/mal üretimi bugünkü kadar yoğun değildi. Bugün ihtiyacı çözmek için değil insanlar daha çok ihtiyaç duyup tüketsin mantığı ile bir üretim ortamı hakim durumdadır. Yani önceleri yaşamak için az şeye ihtiyaç duyma yaklaşımı bugün ne kadar çok tüketirsen o kadar yaşarsın mantığına dönüşmüştür.
Özellikle endüstri/sanayi devrimi bu sürecin zeminini hazırlamış ve hızlandırmıştır. Yaşamın hemen her alanına yansıyan bu durum yerleşme ve yapı yapma alışkanlıklarımızı da çok etkilemiştir. Merkezinde/odağında insan bulunan barınma/yaşama için duyduğumuz mekansal ihtiyaçlarımız bir mimari mekan yapımı ile sonuçlanırken bugün merkezinde para olan kazanmak/kar elde etmek için yapılar üretmeye dönüşmüştür.
Bu durum Bursamızı da kentsel ve mimari gelişim anlamında çok etkilemiştir. Velhasıl su'dan ibaret Bursamızda bugün su sorunları yoğun olarak gündemdedir.
Çok yakın gelecekte su kaynakları en önemli varlıkların başında gelecektir. Hem nüfus artışı sebebi ile artan su ihtiyacı hem sahip olduğumuz su kaynaklarını yanlış kullandığımız için hem de yanlış yerleşme politikaları sebebi ile su kaynaklarımızı hızla kaybediyoruz. Özellikle su havzalarına yapılaşma hızla terk edilmelidir. Bu bölgeler yeniden doğal ortamına döndürülmelidir. Niteliği kaybettirilmiş orman arazilerini, sulak alanları yeniden kazanmak için yeniden kazanım projeleri hayata geçirilmelidir.
Deprem riski sebebi ile sağlamlık/dayanım sorunu olduğu düşünülen binalar yıkılarak kentsel dönüşüm adı altında yeni birçok bina yapılmaktadır. Ancak bu binaların çoğu mevcut kentsel sorunları çözmek yerine malesef daha da arttıracak düzenlemeler olarak hayata geçmektedir. Hatta birçoğu ileride çözmesi daha da zor yeni bir kentsel dönüşüm konusu olmaya aday işler olarak karşımıza çıkmaktadır. Dolayısı ile artık uzmanı olmayanların dahi yapabildiği, sadece para kazanma amaçlı inşaat yapma işi anlayışından vazgeçip insan ve yaşam odaklı sadece konunun uzmanlarının yapabildiği mimari mekan yapımı anlayışı doğal kaynakları da koruyan sağlam, nitelikli, sağlıklı, yaşanabilir kentsel yaşam alanları ve bina yapma anlayışına dönülmelidir. Yani kenti dönüştürmeden önce toplum olarak bu konuya olan bakış açımızı dönüştürmek zorundayız. Başta su ve tarım toprağı kaybına yol açacak yeni yapılaşma alanları açmak yerine mevcut yerleşim alanlarında yapılaşma ihtiyaçlarının çözülmesi için projeler geliştirilmeli, mevcut kentsel yerleşim alanları daha verimli kullanılmalıdır. Gerçek bilim insanları ile yapılacak akılcı çalışmalarla doğal kaynaklarımızı kaybetmeden nitelikli yerleşim alanları oluşturabilmek mümkündür.
Bursamız yeniden yeşil olabilir, yeniden su'dan ibaret olabilir.
Su, bizi yönetmeden biz suyu yönetelim.
Bir sonraki yazımda buluşmak dileğiyle sağlıcakla kalın, sevgiyle kalın, güvenle kalın, Allaha emanet olun.
Yazarın diğer yazıları
- TOKİ'nin Bursamıza ettikleri 14 Temmuz 2025 Pazartesi, 08:05
- Bursamızda inşaat sektörü! 07 Temmuz 2025 Pazartesi, 11:29
- Bursa'mızda yaşam alanlarımızda ve binalarımızda yangın güvenliği önlemleri 02 Temmuz 2025 Çarşamba, 12:08
- Bursa'mızda 'Su'dan sebepler 23 Haziran 2025 Pazartesi, 07:20
- Bursa'nın kentsel gelişimi üzerine-2 15 Haziran 2025 Pazar, 08:20
- Mimar, mimari ve mimarlık mesleği 10 Haziran 2025 Salı, 08:43
- Bursa'da ulaşım 02 Haziran 2025 Pazartesi, 08:54
- Bursa'nın kentsel gelişimi üzerine... 24 Mayıs 2025 Cumartesi, 23:50
- Deprem, kentsel gelişim ve Bursa 19 Mayıs 2025 Pazartesi, 17:33
- Deprem ve Bursa... 12 Mayıs 2025 Pazartesi, 08:41
Yazarlar
- Kabine revizyonu öncesi Bursa detayı... Yeni... Hasan Boztürk
- Bursalı sanayici endişeli! Elif Didem Danacıoğlu
- Takım sahada, tempo artıyor! Çetin Sabırlı
- Zeynep Sönmez Türk tenisinde bir ilke imza attı Engin Aksöz
- İsrail'in derin kirli planı Metehan Demir
- Ciğerimizi yakan yangınlar sonrası Bursa'dak... Hasan Yalçın
- TOKİ'nin Bursamıza ettikleri Prof. Dr. Murat Taş
- İznik domatesi tüketmenin tam zamanıdır artık! Binay Kazan
- Biraz bizden, çokça Engin ağabey... Ece Sarı
- Silahların sustuğu Bask bölgesi turizmle can... Ramazan Başan
- Kat irtifak ve kat mülkiyeti Yeşim Mutlu
- İbrahim Balaban sergisi! Kamuran Vatansever
- Kişisel verilerin korunması kanunu kapsamınd... Av. Emircan Pirinççi
- Kazanan yine kasa! Emre Özpeynirci
- Yarın faiz kararı ne yönde olacak? Levent Yılmaz