Yerel seçim yaklaşıyor, ne olacak bu ekonominin hali!

2023.07.10 18:33 - Son Güncellenme: 2023.07.10 18:33
A

Artık yeni bir sürece girildi.

Ve takvim işlemeye başladı.

2019'dan günümüze sayılı gün ne kadar çabuk geçtiyse kalan 8 aylık sürenin sonu da çok çabuk gelecek.

Özellikle belediye başkanları açısından bu süre son derece hızlı geçecek.

Geriye dönüp baktıklarında bunu hissedeceklerdir zaten. 

"Bir dönem daha olmalıyım" diyeceklerdir.

Bu doğru.

Olurlar mı, bilemiyoruz.

Hal böyle iken; 14-28 Mayıs milletvekili ve cumhurbaşkanlığı seçiminde ana gündem ekonomi olacakken güvenlikleştirme bağlamlı söylemler ve politikalar ön plana çıkmıştı.

Ekonomik sorunlara yönelik verilen umutlar bu konudaki sıkıntılara odaklanılmasını ikinci planda bırakmıştı.

Güvenlikleştirilmiş politikalar ana gündem olmuştu.

Düzensiz göç gibi konuların çözümü de umut verilerek ertelenmiş oldu. 

Kimi popülist vaat ve söylemler de önemliydi elbette.

Fakat seçim sonrasında ekonomik sıkıntıların belirgin bir şekilde hissedildiği görüldü.

Çünkü yeni vergilerle vatandaşın cebine doğrudan ulaşılıyordu.

Piyasa koşullarında oluşan fiyatların aksine bu kez kamu idaresi kararlarıyla yeni yükle karşılaşılmış oluyordu.

Doğal olarak muhalefet partilerine "biz dememiş miydik?" mealinde söylemler kulaktan kulağa dolaşıyor. 

Söz konusu durum yerel seçim yaklaşırken hem muhalefet partilerinin elini güçlendiriyor hem de özellikle AK Parti'nin iddialı olduğu kentlerde zora girmesine yol açıyor.

Düzensiz göç konusu da muhalefet partileri tarafından ilgiyle takip ediliyor ve toplumda da karşılık buluyor.

Özellikle İstanbul gibi büyükşehirlerde AK Parti'nin "5 yılda hizmet edemedi" söyleminin yeterli etkiyi oluşturamama durumu ortaya çıkarıyor.

Böylece CHP ve İYİ Parti ile olacaksa ittifak adaylarının elini güçlendiriyor. 

Yukarıda anlattıklarımız önemli bir durum ortaya koyuyor.

İstanbul'da AK Parti'nin en büyük argümanı "Başkan İmamoğlu ve yönetimi belediyecilik yapamadı" tarzı söylemleriydi.

Her ne kadar CHP içindeki liderlik tartışmaları yerel seçim yaklaşırken muhalefeti zora solacak bir durum olsa da ekonomik sıkıntıların vatandaşa vergiler yoluyla yansıması, düzensiz göç ile ilgili vatandaşın kaygılarının artması ilgiyi bu yöne çekecektir.

Seçimlerim ana gündemi de bu olacaktır.

Belediyecilik hizmeti de ikinci planda kalacaktır.

Elbette Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti yetkilileri yerel seçime girerken toplumu etkileyecek yeni argümanlar bulmazsa. 

Ve ekonomi bağlamında iyileşme sinyalleri çıkmazsa.

Görüşümüz bu manada büyük bir kampanya dönemiyle toplumun ikna edilmeye çalışılacağı. 

Şüphesiz ülkenin ekonomik durumu ve toplumun alım gücünün düşmesi seçmen tercihlerini etkilemektedir.

Demirel'in geçmişte söylediği "tencerenin deviremeyeceği iktidar yoktur" sözü gibi.

Ancak bu söze günümüzde katılmıyoruz.

Bize göre bu konu seçmen davranışlarını etkilemekte ama tek başına belirleyici olmamakta.

Son seçimde bunu gördük. 

Yerel seçimde ise durum biraz daha farklı görünse de ekonomik tablonun etki göstermesi olasıdır. 

Yerel seçimlerde katılım oranları, seçmen davranışları ve tercihleri bağlamında genel seçime göre farklılıklar arz etmekte. 

İdeolojik bakış açısı, merkezi idarenin politikaları ve karşıtlıkların yanısıra, demografik unsurlar, duygusal etkenler, vatandaşın yönetime katılma durumları, bireysel ya da dar kapsamlı toplumsal çıkarlar ve hizmet sunumu yerel seçimler için önemli olmakta. 

Sonuç olarak yerel seçim yaklaşırken tüm bölgesel farklılıklar yani yerel düzeydeki farklılıklara rağmen ülkenin genel politik durumu ön plana çıkacak gibi görünmekte.

En azından bugünden bakıldığında bu görülmekte.

Son düzlüğe girildiğine durum değişir mi, bilemiyoruz.

Ama mümkün. 

Özellikle iktidarda bulunan AK Parti'nin belediyelerde üstünlük kazanabilmesi için yüz yüze olduğu sorunları çözebilmesi gerekmekte.

Ya da toplumun gündeminden bu konuyu çıkarması gerekmekte.

Gerek olacaksa ittifak tartışmaları gerekse CHP içinde yaşanan sıkıntılı süreç ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde arzu edilen hizmet sürecini tartışmalı hale getirmesi AK Parti'nin ve ittifak ortağı MHP'nin kazanmasına yetmeyecektir.

Zira ekonomik durum ve düzensiz göç tartışması şu anda toplumun öncelikli konusu.


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları