MHP'de Büyükataman sert konuştu... Hedefinde kim vardı?

2022.09.07 16:07 - Son Güncellenme: 2022.09.07 18:23
A

Başlık çağrışım yapmıştır mutlaka.

Yazının içeriğini okumadan da bir kanaat oluşabilecektir.

Bu hususa yönelik çokça örneğe rastlamak mümkündür.

Eğer gündemi yakından takip eden bir okursa; nokta atışı yapması zor olmayacaktır.

Ama eğer yakından takip edilen bir konu değilse kendi bakış açısına göre bir yorum çıkacaktır okurda.

Elbette yazının içeriğini okumadan kanaat oluşmaması lazım ama özellikle sosyal medyada ve internetin hızlı dünyasında başlıklar ve sloganlar hayli etkili olmakta.

Dolayısıyla başlıkta "MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman'ın hedefinde kim vardı?" sorusunu yönelttiğimizde üç ihtimal karşımıza çıkacaktır öncelikli olarak.

Ya PKK terör örgütü ve uzantıları ile HDP ya CHP ve lideri Kemal Kılıçdaroğlu'dur ya da İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ve ekibidir.

Dolayısıyla Millet İttifakıdır.

Burada itilaf yoktur herhalde.

Nitekim son zamanlarda eleştiri dozunun arttığını ve muhtemelen daha da artacağını tahmin ediyoruz.

Bilindiği üzere MHP'de mitingler 4 Eylül'de Sivas'ta başladı.

Milliyetçi Hareket Partililer, uzun bir aranın ardından gerçekleşen mitinge büyük önem atfediyordu.

Hatta 6'lı masada yer alan partiler de yakından takip ediyordu.

Zira Cumhur İttifakının ve MHP'nin sahadaki durumunun ne olduğunu görmek istiyorlardı.

Pandemi sonrasındaki ekonomik kriz izlenimi ile birlikte 6'lı masa üyeleri büyük kazanım elde ettiklerini düşünüyorlardı.

En azından seçmenin bir değişime yönelik kafa karışıklığı yaşamasını sağlamışlardı.

Son zamanlarda Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ekibinin aldığı tedbirler ve çalışanlara yönelik yapılan zamlar tablonun değişmesini sağladı.

Yani AK Parti ve MHP'nin toplum nezdinde umut olarak görülmeye devam edeceğine yönelik kanaat oluşmasını beraberinde getirdi.

Elbette bu sözler AK Parti ve MHP'liler tarafından dile getiriliyor sıkça.

Bize göre de bu yönde bir izlenim var ama rakamlarla ispat edilmesi kolay değil.

Bu çerçevede Sivas mitingi özellikle MHP'yi heyecanlandırmış.

Buradan bir izlenim çıkarabiliriz belki.

Çünkü beklentilerin üzerinde bir miting gerçekleştiği düşüncesi hakim olmuş parti yönetiminde.

Hatta mitinge katılarak liderleri Devlet Bahçeli'ye eşlik eden İsmet Büyükataman da "Sivas Sivas olalı böyle miting görmedi" ifadesini kullanırken; bir mesaj vermek istemişti belki de.

Büyükataman, hem halkın Cumhur İttifakını umut olarak görmeye devam ettiğini hem de MHP lideri Devlet Bahçeli'yi halkın özlediğini gördüklerini ifade ediyordu.

Dolayısıyla Büyükataman'ın sözlerinden son 3-4 ayda Cumhur İttifakından uzaklaşan oyların geri dönme ihtimaline yönelik izlenim ediniliyordu.

Büyükataman bu sözleri Pazar günü gerçekleşecek miting öncesi düzenlediği basın toplantısında dile getirdi.

Bursa Milletvekili Hidayet Vahapoğlu ile birlikte kameraların karşısına geçen Büyükataman'ın CHP ve 6'lı masaya yönelik sözlerine bakıp; mitinglere ilişkin görüşümüzü ortaya koyalım...

Büyükataman'ın "Cumhur İttifakı yönetimindeki Türkiye artık eski Türkiye değildir. Dünyada ve bölgesindeki meselelerde kaderine mahkûm şekilde sessizce bekleyen, istikameti, sözde müttefik batılı devletlerin zihinlerinde şekillenen bir Türkiye artık yoktur. Kendisine yönelen tüm tehditlere misliyle karşılık vermekte, asli çıkarlarını kendi iradesi ile savunabilmektedir. " dedikten sonra eleştirilerini bir bir sıralamış oldu.

"Zillet ittifakı, fonlarla şişirilen medyası aracılığıyla Türk Devleti'nin mücadelesine mani olmak istese de, Türkiye'nin Cumhur İttifakı'yla attığı adımlar Türk Milleti'nin zihnine kazınmıştır. " ifadelerini kullanan Büyükataman "Türkiye'nin yükselişine karşın; FETÖ'sü, PKK'sı, CHP'si İP'i altılı masa etrafında birleşmiş, sosyal medya üzerinden sahte hesaplarla alçakça algı operasyonları yapmaktadır. Liderimiz Devlet Bahçeli'nin ''Sosyal Medyaya Herkes T.C Kimlik Numarası ile Girsin'' önerisine, hep bir ağızdan, ortak bir dil ile karşı çıkmalarının sebebi budur. Sosyal medya üzerinden kimliği belirsiz hesaplarla milletimiz arasına yalan ve fitne saçanlara, itibar suikastları ile gündemi meşgul edenlere karşı yapılacak düzenlemeye Zillet ortaklarının karşı çıkması manidardır. " diyerek göndermede bulundu.

CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun adını kullanarak sert sözler kullanan Büyükataman "her konuşmasında, ''Yönetime geldiğimizde helalleşeceğiz'' diyerek FETÖ, PKK ve DHKP-C tutuklularına umut olmaktadır. Kılıçdaroğlu hangi hakla terör örgütlerinin şehit ettiği binlerce vatandaşımız adına konuşmakta, hangi vicdanla şehitlerimizin katilleriyle helalleşeceğini söylemektedir. Kılıçdaroğlu ve altılı şer masası eğer helalleşmek istiyorsa, şehitlerimizin bize bıraktıkları emanetle, yani aileleri ile helalleşmeli ve derhal bu alçak söylemden vazgeçmelidir. " ifadelerini kullandı.

 Dediğimiz gibi 2023'e Doğru: Aday Belli, Karar Net" temalı mitinglerin ilki Sivas'ta gerçekleşti.

Büyükataman'ın "Sivas Sivas olalı böyle miting görmedi" söylemi muhalefet tarafından kabul edilebilir olmayacaktır.

Miting olduğu gün çeşitli fotoğraflarla mitingin kalabalık olmadığı yönünde propagandaya tanıklık ettik zaten.

Şimdi 11 Eylül'deki mitingi bekliyoruz.

Yorumlardan arınmış bir şekilde görme imkanımız olabilecek.

Hal böyle iken; mitinglere katılımın parti yönetimleri nezdinde moral unsuru olduğunu söylemek mümkün.

Hele uzun bir aradan sonra çıkılan sahada daha da önemli olduğu bir gerçek.

MHP yönetiminin Sivas'ta moral bulduğunu görmek zor değil.

Bu mitinglerle halkın da etkileneceği kanaatindeler muhtemelen.

Burada mitinglerin seçimlere etkisi ile ilgili birkaç görüş ortaya koyalım.

Kamuoyu araştırmacısı Adil Gür'ün geçmişte Vatan Gazetesi'ne verdiği demeçte "Mitinglerin sandığa etkisi çok az" demesi ilginçti.

Nedeni ise mitinglerdeki asıl hedefin parti teşkilatları olması.

Esasen kamuoyu araştırmaları ile ilgili de benzer bir değerlendirme yapılabilir.

İki etkiden söz edelim.

Bu etkilerden biri bandwagon etkisidir.

Yani seçmen "bir tren geliyor ve ben bu trenin arkasına binmeliyim" düşüncesiyle hareket edebilir ve bir siyasi parti yükselişe geçtiğinde ortaya çıkan parti ile net bir şekilde iletişim kurmak isteyebilir.

Takipçi-vagon etkisi son arabaya atlama gayreti olarak da açıklanabilir.

İkinci etki ise toparlanma etkisidir.

Diyelim ki, ikinci veya üçüncü sıradaki parti hızla oy kaybediyor.

Bu durumda bir süre karşı partiye destek veren seçmen kendi partisine dönebilir ve partisinin devrilmesini önleyebilir.

Sonuç olarak Bursalılar iktidarıyla muhalefetiyle Pazar günkü mitingi takip edecek.

Kendine bir sonuç çıkaracak.

Belki de seçim takvimi açıklanmadan gerçekleşen bu miting; hem teşkilatlarını diri tutmak açısından MHP'ye moral verecek hem halka umut vadederek yönetimin devam etmesi gerektiğini anlatacaklar.


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları