Kentin odak noktası Bursaspor bu özelliğini yitiriyor mu?

2022.07.07 19:15 - Son Güncellenme: 2022.07.07 19:15
A

Tarihten çok örnekler verilebilir.

Franco'nun 3 f formülü ile spora olan bakışından söz edilebilir.

Ya da Atina'dan örneklerle spor diplomasisinden bahsedilebilir. 

Ermenistan ile normalleşme adımları bağlamında geçmişte futbol müsabakalarında hedeflenen unsurlar akla gelebilir.

Veyahut sporla özdeşleşmiş kentlerden söz edilebilir.

Olimpiyat oyunlarının yapıldığı dönemlerde ev sahibi şehir ya da ülkelerin konumları ele alınabilir.

En prestijli liglerden olan Premier Lig'de Londra takımları Chelsea ve Arsenal'in yanı sıra Tottenham, West Ham United, Crystal Palace ve Watford takımları bulunmakta.

Yine Real Madrid ve Getafe ile Atletico Madrid, Madrid şehrinin takımları olarak ün yapmakta.

Ajax Amsterdam'ın; Manchester United İngiltere'nin aynı ismi taşıyan şehri ile tanınmakta.

AEK ve Panathinaikos takımları da Atina'nın futbol ile özellikle Panathinaikos ise aynı zamanda basketbolla şehri tanıtmakta.

Ülkemizde İstanbul'da farklı bir atmosfer var elbette.

Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş gibi taraftarı çok olan kulüpler İstanbul takımları olsa da tüm Türkiye'de taraftarı bulunmakta.

Trabzonspor ise hem bir şehir takımı hem de ülke genelinde taraftarı olan bir kulüp olarak bilinmekte.

Üstelik şehri bütünleştiren bu özelliğini en iyi yansıtan kulüplerin başında gelmekte.

Bursaspor'a gelince...

Her ne kadar alt liglere düşse de önemini kaybetmiş değil bu kent için.

Küçük bir kıvılcımla kalplerin yeniden atması zor değil.

Fakat hastalıklarından bir türlü kurtulamıyor.

Kentin belki de en önemli odak noktası olmasına rağmen istenmeyen hallere düşmüş vaziyette.

Daha önceleri de ifade ettiğimiz üzere bir türlü suçlu ya da suçluları bulamıyoruz.

Herkes haklı.

Ama suçlu belli değil.

Ve yine "bir şekilde Bursaspor üzerinden geçinelim ve popülizm yaratalım" gayesi devam ediyor.

İç çekişmeler sürüyor.

Gerçeklerle yüzleşmeye sıra gelmiyor.

Suçlayacağımız kişiler bir şekilde hedef saptırıp en kolay yolu seçiliyor, sıyrılıyor. 

Taraftar algı yönetimiyle yönlendiriliyor.

İlginçtir; 1 Milyar TL'nin üzerinde olan borçta en sıkıntılı husus yönetici alacakları olmasına rağmen tek bir ağızdan "bu alacakları silin" diyemiyoruz.

Haykıramıyoruz.

Biz diyoruz da demesi gerekenler diyemiyorlar nedense.

"Küme düşürdünüz. Hiç olmazsa silin bu şişirilmiş alacaklarınızı" demek gerekiyor.

"Şehir yardım etsin" sözü bir şey ifade etmiyor artık.

Zira bu borç yükü çevrilebilecek durumda değil.

Bu konuda işadamlarından ve diğer taraflardan bağış alan ama kendilerine gelince döviz bazlı borç veren başkan ve yöneticilerin alacaklarından vazgeçmesinden başka çözüm görünmüyor zaten.

Ancak be ancak alacaklardan vazgeçilmesiyle Bursaspor'un önü görülebilir.

Hiçbir mal varlığı olmayan ve tüm tesisleri kamunun olan ama kiraları bile ödenemeyen bir kulüpte şehirden gelecek desteğin anlamı olabilmesi için eski başkan ve yöneticilerin yapmaları gerekenler bellidir.

Değerli Başkan Banaz'ın da cümle arasında değil net bir şekilde haykırması gereken konu budur.


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları