Kamuda tasarruf çağrısı ve şaşaa sevdası

2024.01.16 17:40 - Son Güncellenme: 2024.01.16 17:40
A

Her daim dile getirilir.

Israrla söylenir.

Genelgeler yayınlanır.

Hem de üst makamlardan ve üst perdeden.

Medyada eleştirilir.

Vatandaş tepki gösterir. 

Ancak bir türlü vazgeçilmek istenmez.

Kim veya kimler olduğunun önemi yok.

Sayısız makam için bu durum var.

Böyle bir hastalık oluşmuş.

Bir şekilde kılıf da uydurulmuş.

Son çağrıdan sonra yine aynı şekilde bir kılıf ya da gerekçe de bulunacaktır.

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek uyarsa da Cumhurbaşkanı Erdoğan söylese de değişmiyor.

Geçmişte kırmızı ışıkta duran üst düzey kamu görevlilerini haber yaparlardı gazete ve televizyonlar.

Hayli de ilgi görürdü. 

Ya da kimi bakanların bir şehre ilk kez geldiğinde polislere telkinde bulunarak "kırmızı ışıkta duracağız, yolu açmayın" tarzında davranışları olurdu. 

Zaten bu davranışı kısa zamanda duyulur ve takdir toplardı.

Bir başka örnek ise halkın içinde bulunuyormuş gibi yapılan algı çalışmasıyla verilebilecektir. 

Yani ziyaret edilecek esnaf ya da aile önceden belirleniyor giden ekip tarafından da tembihleniyor nasıl konuşacağına ilişkin.

Veya nasıl konuşmayacağına ilişkin. 

Ortamın fotoğrafı çekiliyor, güneş geliyorsa perdeler kapattırılıyor ve daha nicesi. 

Ardından da ziyaret eden siyasetçi ya da kamu görevlisi ile doğal bir ortam havası oluşturuluyor. 

Öncesi yansımıyor ya milletimiz de ne yapsın?

İnanıyor doğal olarak.

Halbuki o ziyarete gidene kadar onlarca kişi seferber oluyor. 

Ciddi personele ihtiyaç duyuluyor ve ciddi maddi külfete katlanılıyor.

Zaten gerçekte ziyaret edilen vatandaş mutluluğu ile birlikte bu detayları da anlatıyor.

Ve kulaktan kulağa israf vurgusu dolaşıyor. 

Burada özellikle belirtmek isteriz ki, güvenlik riskleri bulunan bazı kamu görevlileri ya da siyasetçiler için özel durumları göz ardı etmiyoruz.

Olmalı.

Kırmızı ışıkla ilgili kontrollü geçiş de yapılabilir zırhlı araç da kullanılabilir. 

Koruma aracı da tahsis edilebilir. 

Geçmişte Bursa Cumhuriyet Başasavcısına suikast girişimi Çekirge-Doğumevi lambalarında olmuştu.

Dolayısıyla güvenlik bağlamında değerlendirmeler anlaşılabilir elbette.

Ancak bunun dışında abartılı bir süreci gördüğünde toplum ister istemez tepki koyuyor.

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek geçtiğimiz günlerde önemli bir ifade kullandı valilere hitap ederken. 

"Tasarruf tedbirleri ile ilgili sizden yardım bekliyoruz. Harcanan para babamızın parası değil, milletin parası" demekte Bakan Şimşek.

Haklı da.

Geçmişte valiler için de çokça örnek vardı.

Mercedes S kasa 4 Matik mi ararsınız, AUDİ A8 Long mu yoksa Toyota Landcruiser mi?

Hepsi vardı.

Neyse ki artık valiler genelde TOGG araba kullanmaktalar. 

Örnek olmaktalar.

Eskisi gibi şaşaalı bir ortamdan kaçmaktalar. 

Bu da diğer kamu görevlilerine örnek olmakta.

Bunun dışında denetleme de faydalı olacaktır.

Aksi halde yetkililerin söyledikleri bir kulaktan girecek diğer kulaktan çıkacaktır.


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları