Kaçıp durduğumuz maske en çok aradığımız oldu

2020.04.27 09:45 - Son Güncellenme: 2020.04.27 09:47
A

Bir araştırma yapıldı mı, bilmiyorum. 
Ama şu bir gerçek ki sadece bireyler açısından değil ülkeler bağlamında bile maske en çok ihtiyaç duyulan malzemelerden biri oldu. 
Hatta 'maske diplomasisi' başlıklı makaleler bile kaleme alındı. 
Diplomasi Araştırmaları Derneği Başkanı Prof. Dr. Barış Özdal tarafından kaleme alınan "Maske Diplomasisi" başlıklı makalede kavram incelenmiş.
Aslında bu kavram geçtiğimiz ay Cheng Li ve Ryan McElveen tarafından yayımlanan makalede kullanılmıştı. 
Makale Japonya'dan Çin'e yapılan tıbbi yardımları konu etmekte. 
Ve tarihsel bağlamda iki ülkenin köklü düşmanlıklarını kısa sürede tersine çevirebilmesinden söz etmişti.  
Özdal'dan aktarımla; Brookings'de yayımlanan makale Çin ve Japonya arasındaki ilişkiler bile "Maske Diplomasisi" ile bu kadar hızlı bir şekilde iyileşiyorsa, dünya çapında derin bir düşmanlığa yenik düşmüş birçok ilişki de düzeltilebilir tezini ortaya koyuyor. 
Makalenin tamamını okumanızı tavsiye ediyorum. 
Burada anlatmak istediğimiz husus biraz daha farklı aslında.
Şöyle birkaç yıl geriye gitmek gerekiyor bunun için. 
Pek hatırlamak istemediğimiz bir durum ama tam da başlıkta belirttiğimiz hususu anlatma açısından faydalı olacak zannediyorum. 
*
Doğruyu konuşmak gerekirse birçoğumuz pandemi öncesinde maske takmayı istememiştir. 
Eğer bir hastalığı yoksa kişinin bundan uzak durulmuştur hep. 
Maske takanların da mutlaka hasta olduğu düşünülmüştür. 
Oysa bizlere mikrop ya da başka bir hastalığın bulaşması amacıyla takılmıyordu o maske. 
Daha çok bizlerden korunmak için takıyorlardı.
Tıpkı 20'li yaşlarda olan ve AS TV'de sunuculuk yapan Gamze Büyüksoy'un anlattığı ve yaptığı gibi. 
Gamze, Uludağ Üniversitesi'nde tedavi görürken dışarıdan mikrop almaması için maske takıyordu. 
Bir süre sonra vefat eden Gamze'nin sosyal medya mesajları hepimizi üzerken aslında düşündürmüştü de. 
Burada Gamze'nin mesajlarının bazı yerlerini atlayarak aktarmak istiyorum:
"Dışarı çıkabilecek gücüm ve sağlığım yok. Hava almaya çıkıyorum. Bu defa da maskeme bakanlar ve yanımda yürürken uzaklaşanlar yüzünden bütün keyfin kaçıyor... Kemoterapi gördüğüm için kanserli hücrelerimle birlikte sağlıklı olanlar da ölüyor ve bağışıklık sistemim yeni doğmuş bebek gibi oluyor, tamamen çöküyor. Bu nedenle dışarıdan gelen mikroplara savunmasız oluyorum. Bu nedenle maske takıyorum. Yani mikroplu olan ben değilim. Sizlerin, havanın, eşyanın mikrobu bana gelmesin diye maske takıyorum..."
Mesaj bu şekilde devam ediyor. 
*
Son zamanların en çok aranan sağlık malzemesi maske. 
Sokakta insanların çoğunda maske takılı.
Özellikle kapalı mekanlarda maske takmak zorunlu. 
İşte geçmişte beğenmediğimiz ya da maske takanlardan kaçtığımız günlerden, maskesiz yapamadığımız günlere geldik.
Ve bu maske ülkeler arasındaki dengeleri değiştirebilecek bir malzeme konumuna geldi. 
Elbette maskesiz günler gelecek. 
Beklentimiz de bu sürenin çok uzun sürmeyeceği yönünde. 
Ama buradan çıkarılacak çok mesaj var gibi.
Ne dersiniz?
Gamze'yi hiç tanımamış olsam da mesajı çok kıymetli olarak hafızamızda yer etti bir kez daha.
Kim bilir belki de bu yazıyı yazarken aklımıza gelmesiyle dua beklemiştir bizlerden.


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları