"Hanlar bölgesi ile anılmak istiyorum"

2021.04.23 21:32 - Son Güncellenme: 2021.04.23 21:32
A

Ortak nokta belli aslında.
Hepimiz için aynı olsa gerek.
Geride hoş bir sada bırakmak.
Ancak halka hizmet noktasında bulunanlar açısından bu durum çok daha önemlidir.
Bursa Büyükşehir özelinden konu edelim.
Günümüz iletişim olanakları geçmişte yoktu ve hizmet çıtası bu derece yüksek değildi.
Bir üst geçit açılışına başbakanlar davet edilirdi.
Bir tüp geçit aylar değil yıllarca sürerdi.
Bir yaya üst geçidinin yapılması bile hayli zordu.
Buna rağmen halkın oy verme tercihleri ve mutlu olma kriterleri salt yol, köprü vb. hizmetlerle ölçülmeyebiliyordu.
Zira oy verme davranışına ilişkin teorik çalışmalar; sosyolojik yapıların ve bir sosyal grubun üyesi olmanın oy verme davranışı üzerinde belirleyici etkiye sahip olduğunu öneren sosyolojik model, seçmenlerin partilere olan psikolojik bağımlılık duygusu üzerine inşa edilen parti kimliği modeli, ekonomik oy verme ya da başka bir deyişle, ekonomik oy verme teorisi ve stratejik oy verme modeli şeklindedir. 
Elbette hepsinin mantıklı savunulur tarafları var.
Araştırmalar da bunu gösteriyor zaten.
Burada anlatmak istediğimiz oy verme eğilimlerinin salt hizmetlerle doğru orantılı olmadığıdır.
Öyle ki, bu saydığımız dört modelin ötesinde küresel odaklı gelişmeler başta olmak üzere sosyal medyanın etkin kullanımı gibi bir çok etkeni de eklemek mümkün.
Aynı şekilde genel seçimlerin etkisini de. 

Hal böyle iken, yeniden başlığımıza dönelim.
Teoman Özalp, halkla iletişimi hayli güçlü olan bir isimdi. 
Zaten o dönem Bursa'nın nüfusu çok daha azdı. 
Erdem Saker, Bursa'da Botanik Park başta olmak üzere DSİ'deki tecrübesinden de hareketle farklı bir bakış açısıyla Bursa'ya hizmet eden bir isim olarak anılmakta.
ANAP'ın güçlü olduğu dönemde görev yaptığını hatırlayacak olursak, dengeyi tutturması hayli zordu.
Erdoğan Bilenser, sürpriz bir şekilde ortaya çıktı ama Bursaray'ın ilk sefer düdüğünü çalan kimseydi. 
Kendisinden önce başlayan bir proje olsa da açılış ona nasip oldu.
Rahmetli Hikmet Şahin ise efsane belediye başkanı olarak anılacak büyük hizmetler ortaya koydu.
Kesintisiz ulaşım için kısa sürede inşa edilen batçıklar, Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi ile güçlü belediyecilik anlayışı Şahin ile anılan bir dönemdi.
Recep Altepe dönemi ise belki de hizmetlerinin ikinci planda kalmasına neden olacak çalışmalar ile anılmakta.
Doğanbey Kentsel Dönüşüm Projesi ve Büyükşehir Stadı projesini yönetememe hususu en çok hafızalarda kalandı.
Ne BUDO ile kentin haklı davasını anlatması ne Mihraplı Parkı'nın muhteşem görüntüsü ne de evlad-ı fatihanda soydaşlarımıza sahip çıkması olumsuz görüntüleri silebildi. 
Ve görevini bırakmak zorunda kalması da hafızalardan silinmeyecek ve ders kitaplarında yerini akacaktır.
İlginçtir halka birebir dokunan hizmetleri yok değildi. 
Özellikle spor okulları vasıtasıyla sayısız eve Altepe imzalı Bursaspor forması girmişti. 
Amatör kulüpler vasıtasıyla birçok kesime dokunabilmişti. 
Önümüzdeki süreçte Alinur Aktaş için de benzer bir hatırlanma durumu ortaya çıkacaktır elbette.
Bursadabugün canlı yayınında konuk ettiğimiz Alinur Aktaş'a bu soruyu yönelttik.
Ve görevi bitince nasıl anılmak istediğini sorduk.
Bir çok konu söyledi elbette.
Ancak güncel olması açısından Hanlar Bölgesi en ilgi çekici olsa gerek.
Başkan Aktaş, acele kamulaştırma kararı çıkan alanı bitirip bu hizmetiyle anılmak istediğini anlattı.

Sonuç olarak tüm belediye başkanları iyisiyle kötüsüyle iz bırakmışlardır. 
Aktaş'tan öncekilerde olduğu gibi sonrasında da böyle olacaktır.
Kimimiz objektif bir bakış açısıyla değerlendirecek kimimiz ise yukarıdaki oy verme eğilimi modellerinde olduğu gibi değerlendirecek. 
Bugün yaptığımız gibi yarın da meslektaşlarımız bunu kaleme alacaktır.


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları