Evde kal ama hareketsiz kalma

2020.04.10 10:41 - Son Güncellenme: 2020.04.10 10:46
A

Zor bir süreçten geçiyoruz.

Ve bir süre daha bu zor günleri yaşayacağız.

Ancak umudumuz yüksek.

Bu konuda umudumuzu arttıran iyileşme haberleri geliyor.

Kısa süre içinde bu koronavirüs belasını kontrol altına alacağımıza inanıyoruz.

Bu süreçte gelişmeleri tüm yönleriyle takip eden ve tek bir bakış açısıyla değil her yönüyle inceleyen Cumhurbaşkanlığı Bilim Kurulu başta olmak üzere Sağlık Bakanlığı ve ilgili birimlerin koordinesinde bir dizi önlem alınıyor.

İlk başlarda toplumumuz bu önlemlere uymamakta direndi gibi göründü.

"Evde kal" çağrılarına dikkat etmekte biraz rahat tavırlarla karşılık verdi.

Belki de "bana bir şey olmaz" mantığıydı.

Bilemiyoruz.

Ama bunu gördük ve yaşadık.

Zamanla süreci yöneten yetkililerin açıklamaları ve yönlendirmeleriyle beraber vaka sayılarındaki artış toplumun neyle karşı karşıya olduğunu görmesine yol açtı.

Dolayısıyla da sokağa çıkma kısıtlama kararlarından belki de daha etkili sonuç verdi.

Toplumumuz bir anlamda nasıl bir bela ile karşı karşıya kalındığını anlamış oldu.

Artık alıştı da.

Zorunlu haller dışında evde kalmaya gayret etti.

Çalışma hayatı da eldeki imkanlar çerçevesinde yeni sürece adapte olmaya başladı.

İşe gitmek ya da sokağa çıkmak zorunda olanlar da gerekli önlemleri ellerindeki imkanlar doğrultusunda almaya çalıştı.

Elbette istisnalar çıkacaktır.

Fakat genel itibariyle hemen her alanda önlem alındığını görmek mümkün olacaktır.

Hal böyle iken dikkat edilmesi ve ihmale gelmemesi gereken bir konuya dikkat çekmek gerekiyor.

İlki düzenli beslenme ve uyku düzeni.

Zira bireylerin bağışıklık sisteminin güçlü kalması için bu iki unsurun önemi sıkça dile getirilen bir husus.

Diğeri ve asıl sözünü etmek istediğimiz ise hareketsizlikle alakalı.

Yani evde kalalım derken hareketsiz kalmayalım.

Spor Bakanı Dr. Mehmet Kasapoğlu'nun da dile getirdiği üzere virüsten korunmanın yolu evde kalmaktan, evde kaldığımız süreçte iyi hissetmenin yolu da hareket etmekten geçiyor.

Şüphesiz bir slogan.

Ama önemi sadece iyi hissetmeyle sınırlı değil.

Sağlıklı yaşamın da bir koşulu.

Zira insan vücuduhareket etmek üzere bekler yapıdadır.

Ve hareket etmenin kan dolaşımına olumlu etki yaptığı, sinir hücrelerinin yapılan hareketlerden olumlu şekilde etkilendiği, sindirim sistemiyle bazı organların çalışmasına yardımcı olduğu belirtilir.

Hareketsizliğin ise birçok rahatsızlığa davetiye çıkardığı ifade edilir.

Mutlaka olumlu ya da olumsuz etkilerine ilişkin daha birçok cümle kurulabilecektir.

Bunu konunun uzmanlarından dinlemekte yarar olacaktır.

Sonuç olarak dememiz o ki, evde kal ama hareketsiz kalma.

Mekan neresi olursa olsun, bir şekilde hareket etme imkanı vardır.


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları