Başkentte sürpriz hareketlilik! Seçim yaklaşırken gözler transferlere çevrildi, sırada kim var?

2022.10.27 18:40 - Son Güncellenme: 2022.10.27 21:06
A

Bir hareketliliği bekliyorduk elbette.

Bu inkar edilemez.

Salt biz değil; siyasetteki gelişmeleri takip edenler açısından beklenti bu yönde.

Hatta devamında daha da hareketliliğin yaşanacağını öngörmek sürpriz olmayacaktır.

Belki geçmişte yaşanmış olaylar bizlere bu fikri veriyor belki de milletvekilleri üzerinden son iki hamle geleceğe dair ipucu veriyor.

Şüphesiz söz konusu transfer süreçlerini takip edenleri kapsam dışı tutuyoruz.

Onlar için sürpriz olamaz zaten. 

Dediğimiz gibi hareketlilik devam edecektir.

Üstelik çok geniş bir yelpazede olacaktır.

Milletvekilliği transferlerine bir bakalım.

Kuşku yok ki; ne ilk ne de son olacak. 

Aksinin garantisini kimse veremez. 

Zira ülkemizde milletvekilleri açısından 1982 Anayasası ile birlikte "Emredici Vekâlet" değil "Temsili Vekâlet" anlayışı benimsenmiştir.

Yani bu anlayışa göre milletvekilleri seçmenlerine karşı birebir sorumlu değildirler. 

Seçimin ardından politikalarında serbesttirler. Bir başka ifadeyle; Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, seçildikleri bölgeyi veya kendilerini seçenleri değil, bütün milleti temsil etmektedirler. 

Bu anlayış da transferlerde milletvekillerinin kullandığı bir cesaretlendirici argüman oluyor. 

Seçildikleri dönemin akabinde partilerine olan inançlarını kaybetmeleri, siyasi kanaatlerinin samimiyetle değişmesi veyahut parti yönetiminin başlangıçtaki beklentilerle uyuşmaması durumlarında, seçildikleri partilerden istifa etmeleri samimi bir yaklaşım olarak çoğu zaman kabul edilmemekte. 

İstisnalar hariç inandırıcı bulunmamakta.

Özellikle geçiş dönemlerine bakıldığında ve transferlerin başka alanlara etki ettiği düşünüldüğünde bu görüşe destek artacaktır. 

Belirli bireysel çıkarlarla transferler olundulu gibi grup ya da tüzel kişilik çıkarı da yaşandı.

Yakın tarihte CHP Milletvekillerinin İYİ Parti'ye kısa süreliğine geçip grup kurduktan sonra geri dönüşü hatırlamalıyız.

Daha eskiye gidilecek olunursa; 1986 yılında 25 +6 Milletvekilinin hülle partisinde 3 gün durduktan sonra DSP'nin grup kurması için transfer olmaları, yine İYİ Parti'nin grup kurması için CHP'li bir grup milletvekilinin bir süreliğine transfer olmaları gibi örnekler söz konusu.

İki transfer arasında mevzuat değişimi var elbette.

Artık hülle bir partiye geçmeye ihtiyaç bulunmamakta.

1995 yılına gelindiğinde  yapılan değişiklikle, parti değiştirmenin milletvekilliğinin düşürülme gerekçelerinden birisi olma durumundan çıkarılmış ve paravan parti kurmaya gerek kalmamış. 

Aslında yeniden gündeme gelse nasıl olur, tartışılması gereken bir konu olsa gerek. 

Diğer taraftan yakın geçmişte bireysel olarak transferler de yaşanmış. 

2000-2005 yılları arasında farklı partilerden ANAP'a 27 milletvekili katılmış. 

2001-2005 arasında da AK Parti'ye 22 milletvekilinin katıldığı görülmekte. 

Aynı yıllar arasında ancak farklı aylarda DYP'ye 15 milletvekilinin transfer gerçekleştirdiği bilgisi yer almakta. 

Toplu katılımlar değil ama dar zaman dilimlerinde gerçekleşmiş olması önemli bir detay. 

Böyle devam etmekte...

CHP'den İYİ Parti'ye geçen 15 milletvekili konusu hafızalardaki yerini koruyor. 

En son olarak da CHP'den Milletvekili seçilen daha sonra bağımsız kalan Mehmet Ali Çelebi AK Parti'ye katılmış oldu. 

Çelebi'nin katılmasına CHP'liler hayli tepki göstermişti.

Bu transferi RTÜK üyeliği için bir hamle gibi görenler olduysa da bana göre bu transfer RTÜK koltuğundan daha büyük anlamlar içermekte.

Daha sonra Ahmet Eşref Fakıbaba'nın istifa haberi duyuldu. 

Bu istifa milletvekilliği ile birlikte gerçekleşince (istifa bir süreç gerektirir) farklı bir durum ortaya çıktı.

Kendisi de bu şekilde istifa etmenin doğru olacağını düşünmüş olmalı. 

Ve yazımızın girişimde söylediğimiz üzere topluma haklı bir gerekçe sunmuş izlenimi vermiş olmalı. 

Elbette sözleri de öyle. 

Netice olarak bu istifalar ya da transferler dünden bugüne olan şeyler değil.

Bir süreci vardır.

Zamanlaması beklenmiştir. 

Önümüzdeki süreçte bu gibi durumların devam edeceğini düşünmek hayalcilik olmayacaktır. 

Zira işaretler var ve beklenti hakim.

AK Parti'den kopmaların olabileceği gibi tam tersi de yaşanabilir.

Çünkü AK Parti yönetimi bu tür girişimleri bekliyordur.

Muhtemelen de engelledikleri olmuştur.

Bakalım milletvekili transferleri ile ilgili önümüzdeki süreçte gözler AK Parti'de mi olacak yoksa CHP ve İYİ Parti'de ve diğerlerinde mi? 

Transferlere yönelik hareketlilik beklentisinin dışında siyaset merkezli hareketli bir Ankara'ya izleyeceğiz.


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları