Emre Özpeynirci

Emre Özpeynirci

iletisim@bursadabugun.com

Ya ucuz yerli ya yaşlı 2. el

2020.09.29 14:40 - Son Güncellenme: 2020.09.29 14:46
A

BUGÜN Türkiye'de otomobil başına ihracat tutarlarına bakınca; otomotiv fabrikalarının yurtdışına ağırlıklı olarak üst donanımlı modelleri ihraç ettiğini, iç pazara ise matrah sistemi ve yüksek vergiler nedeniyle daha düşük donanımlı ucuz versiyonları satmak zorunda kaldığı görülüyor. Çoğu fabrikanın otomobil dışında, ihracat tutarı içinde farklı kalem ürünleri (motor, şanzıman vs...) olduğu için en iyi örnek olarak Toyota'yı gösterebiliriz.

ÜST DONANIMLAR DIŞARIYA

Bugün TİM ve Otomotiv Sanayi Derneği (OSD) verilerine göre, Toyota Türkiye, 2019'da 227 bin adetlik otomobil ihracatına karşılık 4 milyar 232 milyon dolarlık ihracat geliri elde etmiş. Bu da araç başına 18 bin 644 dolar anlamına geliyor. Yani Toyota ağırlıklı olarak Avrupa'ya bugünkü kurla vergisiz fiyatı 142 bin 900 TL olan otomobilleri ihraç etmiş. Türkiye'deki ÖTV sistemine göre matrah (vergisiz) fiyatı 130 bin TL ve üzerindeki otomobiller yüzde 80'lik ÖTV dilimine giriyor. Yani 142 bin 900 TL'ye ihraç edilen bu otomobil Türkiye'de satılmaya kalksa anahtar teslim fiyatı 303 bin TL'yi aşacaktı.

Sonuç olarak yüzde 80 ÖTV dilimine girdiği için Türkiye'de satılmayacak otomobiller Avrupa'ya ihraç edilirken, iç pazarda ise bu modellerin (Corolla, C-HR) yüzde 50'lik ÖTV dilimine giren daha düşük donanımlı ucuz versiyonları satılıyor. Türk halkı kendi ülkesinde üretilen otomobillerin sadece ucuz versiyonlarına binerken, Avrupalı çok daha ucuza, çok daha iyi donanımlısını alabiliyor.

ÇARPIK ÖTV SİSTEMİ

Bu çarpık durumun sebebi ise ÖTV sisteminden kaynaklanıyor. Maliye Bakanlığı, 2016 sonunda ÖTV'de matrah sistemini ilk devreye aldığında lüks markaların 1.6 litrelik motora sahip modellerinin satışlarını sınırlandırmayı hedeflemişti. 30 Ağustos'ta gerçekleşen düzenlemeyle iş artık ithalatı sınırlandırmaya geldi. Ama atlanan nokta artık 'Örtülü zam' şeklini alan bu vergi sistemiyle yerli üretim de sınırlandırıldı. Eğer matrah sistemi kalkmaz veya kısa süre içinde güncellenmezse, Türkiye'de üretilen modelleri de Türk halkının alma şansı kalmayacak.

Yani sonuç olarak Türk halkına layık görülen ya üretilen yerli otomobillerin en düşük ve ucuz versiyonları ya da 2. elde yaşları 5 yaş üzeri araçlar. İnanın düşen alım gücüyle, çoğu vatandaşımızın gücü buna bile yetmiyor.


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları