Pınar Yeniyiğit

Pınar Yeniyiğit

iletisim@bursadabugun.com

Kestel'deki Kaçak İttifakı çöküyor!

2022.01.07 09:32 - Son Güncellenme: 2022.01.07 09:33
A

Malumun ilanı...!

Kestel'de sit alanına dikilen lüks kaçak villayı yerle bir edince Belediye Başkanı Önder Tanır, tahmin edeceğiniz üzere birilerinin kuyruğuna da fena halde basmış oldu...

Kuyruklarına basılan zat-ı muhteremler ve beraberlerindeki başkanlar, gerek meydanlara çıkarak, gerekse de basının karşında ahkam kesip sarsıcı iddialarla dolu yazılar yazdırarak feryat figan edince de, Kestel'deki kaçak yapı imparatorluğunun aslen 'Kendi içlerindekiler' tarafından hangi dönme dolaplarla inşa edilmeye çalışıldığı apaçık gün yüzüne çıktı.

Kuşkusuz ki hal böyle olunca da;

İlçede siyaseten sahne önünde 'Millet' çatısı altında uyuşup, bağdaşan;

Ve fakat perde arkasında tam bir 'Kaçak Yapı İttifakı' misali çalışıp, yasa- kural ve de vicdan tanımadan nerelere neler inşa ettikleri,  kamunun elektriğini dahi akıllara durgunluk veren tezgahlarla kaçırıp yıllar boyu beş kuruş bile ödemeden gönül rahatlığı ile tükettikleri şehir gündemine tek tek bomba gibi düştü...

Şimdi detaylara geçelim ve Kestel'i derinden sarsan Kaçak İttifakının bu kadarı da olmaz dedirten  marifetlerini bir bir anlatalım;

İlçede belediye binasının hemen yanında bulunan uğrak noktası konumundaki çay bahçesini bilmeyen yoktur. Bu meşhur işletmenin sahibi iki dönem AK Parti'den Meclis üyeliği yapan Seyit Ali Harsi...

Bu zat tam 10 yıl boyunca kamu binası olan ilçe belediyesinden  elektriği kaçak olarak hortumluyor.

Bir gün Allah'ın hikmeti bu ya...

Kestel'deki belediye binasında elektrik kesintisi yaşanıyor.

Ancak bu kesinti sonrasında bir türlü jeneratör devreye girmiyor. Hemen bu arızanın neden kaynaklandığına bakılıp, acilen devreye girmesi gereken jeneratörün neden çalışmadığı araştırılıyor. Bir de görülüyor ki, belediyedeki bir saatten tam da söz konusu çay bahçesine kaçak elektrik çekilmiş.

Bunun üzerine Başkan Önder Tanır, kendine yakışır bir şekilde davranıyor ve kendi partisinden  iki dönem boyunca  meclis üyeliği görevini yürütmesine rağmen, söz konusu zat hakkında hiçbir imtiyaz ve ayrıcalık tanımadan, geriye dönük tam on yıllık zararın da karşılanması için işlem başlatıyor ve bu kişi başta olmak üzere,  yakınları başkalarının da,  kendisini engelleyip durdurma odaklı girişim ve de ricalarına kapılarını tamamen kapatıyor.

Sonrasında neler mi oluyor?

İyi Parti İl Başkanı Selçuk Türkoğlu ve İlçe Başkanı Emin Elüstü Kestel Meydanı'na çıkıyorlar ve doğal sit alanındaki kaçak lüks villaları yıktığı için Başkan Tanır'ı topa tutuyor ve hemen sonrasında da büyük bir başarı kazmışçasına kaçak elektrik kullanan, ardından bu durum nedeniyle ceza almaması konusunda Başkanı ikna edemediği için AK Parti'den istifa eden bu zat-ı muhtereme, alkışlarla ve büyük coşkuyla rozet takıp kendi partilerine katılımını sağlıyorlar.

Bu girişimlerden kısa bir süre sonrasında da başka bir akıl almaz rezalet  daha ortaya çıkıyor ilçede. Bu kez de Başkan Tanır'a kaçak yapıları yıktığı için ağır ithamlarda bulunan İYİ Parti İlçe Başkanı Emin Elüstü'ün de defalarca belediye binasında başkanı ziyaret ederek , birinci derecede yakını dayısı ile ilgili, yine birinci derece doğal sit arsasında yer alan kaçak yapısını yasal hale getirebilmek amacıyla sarf ettiği yoğun çabalarından sonuç alamadığı için Başkan Önder Tanır'ı hedef aldığı ortaya çıkmaz mı?

Yeri gelmişken yazının bu bölümünde  iyi Parti İl Başkanı Selçuk Türkoğlu İçin özel bir paragraf açmak zorundayım.

Daha dün Türkiye gündeminde uzun süre konuşulan Mustafakemalpaşa'daki suç makinası taksiciyi hatırlarsınız...

Annelerinin 'Kızlarımızı kurtarın' diyerek feryat figan edip göz yaşı döktüğü, kadın ticareti, uyuşturucu madde temini, evrakta sahtecilik, darp gibi onlarca suçtan kaydı bulunan ve alt yapı çalışmalarının devam ettiği caddedeki 'Tozu' bahane ederek Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Belediye Başkanı Mehmet Kanar ile  Ailesine ağıza alınmayacak hakaretler, eden sonrasında da noter tasdikli savcılık beyanında darp edilmediğini ve bazı İYİ Partililerin vaatlerine kanarak yalan söylediğini itiraf eden İYİ  parti Üyesi taksiciyi  savunmadı mı  İl Başkanı Selçuk Türkoğlu  ?

Üstüne üstlük yine;

Bu taksiciyi hemen yamacına alıp Başkan Mehmet Kanar ile ilgili, meydanlara çıkarak ağır hakaretler ve ithamlarda bulunmadı mı İyi Parti İl Başkanı?

Başkan Türkoğlu'nun çok yazıktır ki  bu hatalarından hiçbir ders almadığı Kestel olayı ile de yine ve yeniden ortaya çıktı.

Demek ki neymiş?

Sendikacılık başka...

Siyaset bambaşkaymış. Korkarım ki Türkoğlu aynı yol haritasında devam ettiği sürece bu farkı öğrenmeye siyasi ömrü yetmez. Ve de bu devran da suç unsuru işleyen üyelerle asla ve asla gitmez.

 Uzun yıllar süren sendika başkanlığı döneminde haklının yanında durup hak arayan Selçuk Başkan'a soruyorum ;

 Sadece adilce görevini yaptıkları halde başka siyasi partilerden belediye başkanı olmaları nedeniyle her iki başkanın da haksızlığa uğramalarına sebep olup hedef tahtasına getirilmelerinden ötürü acaba biraz da olsa vicdanın sızlıyor mu ?

Peki;

Birkaç hafta önce " Ey Önder Tanır gücün yetiyorsa şatoları lüks villaları yık diyen sen değil miydin? Şimdi o villaları yıktığı için ilçe başkanınla kol kola girip Önder Başkan'ı hedef alan yine sen değil misin ?

Çok çok yazık... Böyle siyaset olmaz!

Ancak Kestel'de yaşananlar hafızalara kazınarak uzun süre konuşulacak olan bu olayla da sınırlı kalmıyor?

İyi Parti İl Başkanının ardından ilçe de bu kez de sahneye CHP İl Başkanı İsmet Karaca ve İlçe Başkanı Hatice Doğan çıkıyor ...!

Gerçekten yine  olanlara çokkk şaşıracaksınız...

Bazı basın mensuplarının Kestel'deki olaylara müdahil olması için kaba tabir ile kendisini gaza getirdiğini adeta itiraf eden İl Başkanı İsmet Karaca basın toplantısı düzenlediği anda aynı gazetecileri salonda görmediği için kendisini tutamayarak ilginç bir tepki gösterip söz konusu basın mensuplarına ağır ithamlarda bulunuyor.

Bu arada yeri gelmişken hatırlatalım;  Başkan İsmet Karaca  daha birkaç ay önce partisinin Kestel İlçe Teşkilatı ile birlikte sanayide açılmak istenen tarım toprakları ile ilgili tepkisini dile getirerek okkalı açıklamalarda da bulunmuştu.

Aynı İsmet Karaca  yine hem bu gibi girişimlere, hem de doğal sit alanındaki kaçak yapılara izin veremeyen Başkan Önder Tanır'ı hedef tahtasına koyup elinde bilgi belge olmadan hukuki süreci başlayan bir yıkım olayı ile ilgili bin bir suçlamada bulunuyor.

Yetmiyor, bir de üstüne kaçak yapıya karşı adeta gövdesini siper eden  Başkan Tanır'ın görevden alınması için deyim yerinde ise bas bas bağırıyor.

Şimdi de Başkan Karaca'ya soralım ...

İlçeyi parsel parsel büyük iştahla paylaşmayı hedefleyen rant baronlarına karşı durarak Kestel'in geleceği doğal sit alanlarında yükselen kaçak lüks yapıları yerle yeksan eden bir başkandan ne istiyor acaba ?

Ve de bu ne perhiz bu ne lahana turşusudur ki; yine aynı basın toplantısında yanı başında oturan ve kendisinden sonra söz alan Hatice Doğan da  kaçak yapıları yıktığı için tıpkı il başkanı gibi  Önder Tanırı' suçlayarak hedef gösteriyor.

Ancak doğruların er ya da geç ortaya çıkmak gibi kötü bir huyu Varır...

Bu açıklamalardan çok kısa bir süre sonra yine ve yeniden şok bir kaçak olayı ile sarsılıyor Kestel...

Başkan Tanır'a kaçakla mücadelesi hasebiyle demediğini bırakmayan CHP İlçe Başkanı Hatice Doğan'ın 1. Derecede yakınları ağabey ve babasının da Başkan Önder Tanır'ın kapısını,  bir kaçak muhabbeti  için aşındırdıkları ortaya çıkmaz mı?

Ancak kaçak bu kez doğal sit alanında değil.. İlçenin güzide ve de ekonomik değeri yüksel olan bir mahallesinde... Bugün ki maddi karşılığı neredeyse bir milyon TL ile ifade edilen kaçak yapı dubleks daire olarak karşımıza çıkıyor bu defa...

Bu yapının yine ne hikmetse sol yumruğu hep havada olan ve sürekli iktidar partisi ve onun ilçe belediye başkanına  etik ve ahlak dersi vermeye kalkan CHP'li İlçe Başkanı Hatice Doğan'ın Ailesi'ne ait olduğunu göz önünde bulundurursak, siyasetin geldiği noktanın hiç de iç açıcı olmadığı çok net bir biçimde gözler önüne seriliyor.

Yazının tam da bu noktasında sizleri kısa süreliğine ilçesindeki çocukların Uludağ'ın temiz havasını solumaları için mücadele eden Önder Tanır'ın Kestel'inden deniz havası alabilmeniz için Bursa'nın incisi Mudanya'ya götürüyorum.

Her fırsatta Mudanya'nın zeytinliklerini ve doğasını ranta kurban vermeyeceğinden söz eden Belediye Başkanı CHP'li Hayri Türkyılmaz'ın yolu geçtiğimiz sene Kestel'e düşüyor. Ancak Hayri Türkyılmaz Önder Tanır'ın koruyup geleceğe taşımak amacıyla büyük mücadele verdiği Uludağ yamaçları ve şelaleye temiz hava almak için gelmiyor tabii ki. Başkan Türkyılmaz'ın geliş nedeni Baldızı Hatice Doğan'ın da aday olduğu Kestel CHP İlçe Kongresi. İşte bu kongrede baldızına alenen destek olduğu için  kavga ortamına dahi sebep olan Hayri Türkyılmaz acaba;  tüm gücüyle yanında durduğu Hatice Doğan'a eteğinde kendi taşları varken,  parti gözetmeden kaçakla amansızca mücadele eden mevkiidaşı Önder Tanır'a karşı yürütülen çirkin karalama kampanya ile ilgili hiç mi telkinde bulunmuyor, uyarmıyor ve de dur demiyor .

Ama hatırlatırım bir söz var çok sevdiğim  Arapçada;

Men- dakka- dukka ....!

Özeti; Çalma kapımı, çalarlar kapını...

Bugün bana yarın sana yani.

Ve de haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır bilirsiniz ...!

Gelinen noktada;

Bütün bu olanlardan sonra bir görelim;  Sizler gerçekten 'İyi' misiniz ? ve de 'Halkçı' mısınız ?

Hodri meydan bakalım...

Yazının sonunda en mühim sual ise ; devlet kapılarına kilit vurulduğunu sürekli vurgulayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile bir kadın siyasetçi olarak her fırsatta haksızlığa uğradığını dile getiren Meral Akşener'e;

Kestel'deki Kaçak 'Millet İttifakı'na karşı duracak mısınız?  

Not; Görünen o ki Kestel'deki akıl almaz Kaçak' olaylarının ardı arkası kesilmeyecek ve  bu köşeden Kestel konulu yazılar daha çokça devam edecek.

Takipte kalın...


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları