Kim ne derse desin....

Şu çok net;

Sandıktan çıkan sonuçlar hem iktidar hem de muhalefet açısından mühim mesajlar içeriyor.

Önce muhalefete gelen mesajları irdeleyelim;

Bir; Kemal Kılıçdaroğlu'nun CHP'ye geri dönme seçeneği ortadan kalktı...

Meral Akşener'in İYİ Parti Genel Başkanlığına devam etme ihtimali artık yok denecek kadar azaldı; iki!

Sandıktan çıkan sonuç DEM Partisi'nin ise çok açık bir şekilde CHP adaylarına destek verdiğini göstermiş oldu; üç!

Hatta ve hatta Bursa başta olmak üzere DEM adayları birçok ilde 'Sıfır çekti' diyebiliriz. 

Ve de doğrudur;

Ekrem İmamoğlu 2028'deki Cumhurbaşkanlığı seçimleri için CHP'nin adayı olabilmek konusunda çok ciddi bir mesafe kat etti. 

Bu arada takdir buyurursunuz ki;

Sandıktan çıkan sonuç en çok da CHP Genel Başkanı Özgür Özel'i rahatlattı.

Velhasıl kimse Özgür Özel'e

"Benim sayemde genel başkan oldun, benim başarılarımla koltukta oturuyorsun" diyemez!

Gelelim İktidara verilen mesajlara;

Ekonomik program ve emekliler kesinlikle belirleyici oldu.

Ve fakat sadece bu iki unsur değil;

Aday belirleme sürecinde yaşanan sorunlar ve bazı teşkilatlardaki çalışma eksikliği de çok olumsuz yansımıştır seçim sonuçlarına...

Kuşkusuz ki;

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın partide ve hatta kabinede değişiklikten çekinmeyen yanını da dikkate alırsak AK Parti'de kartların yeniden karılacağını söylemek hiç mi hiç kehanet olmayacaktır.

'Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur' diye boşuna söylememiş Merhum Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel!

Görüldüğü üzere de vatandaş durdu, durdu ...

Hatta ve hatta öyle bir durdu ve de sustu ki kendini anketlerde dahi belli etmedi seçmen...

Resmen saklandı desem bile yeri var.

Sonunda da bam teline basılmışcasına iktidara öyle bir mesaj verdi ki yıkmadı fakat çok sert bir ültimatom verdi.

Kaba taslak düşünürsek ülke geneline bakıldığında toplamda 10 milyon emekli var ve bu 10 milyon sadece  ayda 10 bin TL  maaşa mahkum edilmiş durumda. 

Tablo böyle iken de bu insanlar liderlerini de, partilerini de çok sevseler dahi ya sandığa gitmediler ya da tam tersi sandığa giderek ister istemez tepki oyu kullandılar.

Peki AK Parti bu irtifa kaybının önüne nasıl geçecek?

İşte cevap bekleyen en mühim soru bu!

Partide acilen büyük bir değişim şart.

Şöyle ki;

Halktan uzaklaşmış, antipatik bulunan...

Ne bileyim vatandaşa yukarıdan bakan, üslup problemi yaşayan siyasiler, partiden ivedilikle uzaklaştırılmalı.

Ve de en çok da ne yapıp ne edip ekonomi düzlüğe çıkarılmalı.

Başka türlü asla olmaz bu kesin. Sonuç itibariyle; AK Parti'nin seçimde aldığı yenilginin en birincil nedeni bu.

Bir de şunu kabul etmek lazım;

Seçim sonuçları belli olduktan hemen sonra çok da yerinde, makul ve de mantıklı bir konuşma yaptı CHP Lideri Özgür Özel.

Ne mi dedi ?

"Hangi partiye oy verirse versin kimsenin kaybetmiş hissetmesini istemiyoruz"

Bu cümle gerçekten de çok önemliydi ve Özgür Özel bu cümlesi ile CHP'nin bundan böyle birleştirici ve bütünleştirici bir politika izleyeceğinin net sinyaliydi.

Bursa'nın seçim sonuçlarına da mercek tutarsak eğer;

Özellikle iktidar ve muhalefetin Bursa sürpriz yaptı demek hiç de abartı olmaz. Yani aynen yukarıda söz ettiğim gibi Bursalı seçmen anketlere kendini kapattı, sustu ve sandıkta gereğini yaptı.

Ve de  anketlerden de belli olduğu üzere yıllardır milliyetçi- muhafazakar bloğa oy veren  Bursa seçmeni de  artık önce ekonomi dedi ve bu seçmen kitlesi özellikle  sandığa gidip  oyunu CHP'den yana kullanarak tepkisini ortaya koydu.

Edindiğim bilgiye göre CHP'den Büyükşehir Belediye Başkanı Seçilen Mustafa Bozbey bir önceki seçime göre,  ki karşısında yine aynı rakip Alinur Aktaş vardı oyunu sadece 9 bin 100 oranında arttırdı.

Ancak ve ancak Alinur Aktaş'ın oyu bir hayli düştü.

Bu düşüş de Cumhur İttifakı seçmeninin sandığa gitmemesinden kaynaklandı.

Tam 510 bin seçmen oy kullanmaya gitmedi Bursa'da.  2019'da bu rakam 300 bin idi.

Aslında şu çıktı ortaya;

AK Partili seçmen başka adaylara oy vererek değil sandığa gitmeyerek gösterdi tepkisini...

Kanımca şunu dedi AK Partili seçmen;

Beklentilerimiz dikkate alınırsa yeniden partimize oy veririz!

Zaten Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan seçim sonrası yaptığı konuşmada

'Yanlışı millette değil, kendimizde arayacağız' demedi mi?

Tabii ki boşu boşuna söylemedi bunu Tayyip Erdoğan...

Çünkü seçimden çıkan sonuçlar alt alta sıralandığında da AK Parti'de sadece oy kaybı değil, ruh kaybı da olduğu apaçık ortada...

İşte tam da minvalde AK Parti ya toparlanır ve de deyim yerinde ise fabrika ayarlarına geri döner, ya da yine tabiri caiz ise buz gibi erir...

Yeni yazıya değin kalın sağlıcakla!