Değerli okurlarım!

Son yazımda elde olmayan sebeplerden dolayı kısa bir süre sizlerden ayrı kalacağımı söylemiştim. Sıkıntılı süreci henüz tamamlamamış olsam da ayrılığa daha fazla yüreğim dayanmadı. İşte, yine siyaset kulislerinin gündemini tutmak üzere karşınızdayım.

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, henüz resmiyet kazanmasa da seçimin 14 Mayıs'ta; yani, Demokrat Parti'nin iktidara gelmesiyle 27 yıllık tek parti iktidarına son verdiği tarihte yapılacağı söyledi.

Haliyle, siyaset kulisleri bir anda hareketlendi.

Yazımın asıl konusuna geçmeden evvel, dün gece binlerce kişinin ölümü ile Türkiye'yi yasa boğan deprem felaketine dikkat çekmek istiyorum. Ne yazık ki; bu konuda birçok defa acı yaşamış olmamıza ve uzmanların ikazlarına rağmen gereken dersi almıyoruz.

Umarım bu son olur diyeceğim, ama ders alınmadığı, gerekenler gerektiği gibi yapılmadığı taktirde bu felaketlerin yeniden olması, acıların yeniden  yaşanması işten bile olmayacak.

Bu konuda en büyük sorumluluk başta hükümet ve belediyelerde olmasına karşın, vatandaşlar olarak bizlere de büyük görevler düştüğünü söylemem gerekiyor. Nihayetinde bu evlerde bizler oturuyoruz. Sevdiklerimizin canlarını bu kadar ucuz kaybetmek istemiyorsak, yaşam alanlarımızı daha güvenilir şartlarda yapmak zorunda olduğumuzu unutmamamız gerekiyor.

Bu büyük deprem felaketinde kaybettiğimiz canlarımıza rahmet, yaralılarımıza acil şifalar dileyerek, konumuza geçelim.

Evet, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, seçim tarihi olarak 14 Mayıs'ı işaret etmesiyle birlikte iktidarından muhalefetine seçim meydanları da hareketlenmeye başladı.

Bu manada, Bursa'da göze çarpan ilk çıkışın CHP İl Başkanı İsmet Karaca ve İYİ Parti İl Başkanı Selçuk Türkoğlu'nun milletvekili olmak için görevlerini bırakması oldu. Şüphesiz gözler AK Parti İl Başkanı Davut Gürkan'a döndü, fakat Başkan Gürkan'ın görevinin başında olacağı kesinleşti.

Başkan Gürkan'ın görevine devam edeceği kesinleşti, ama aynı kesinlik mevcut milletvekilleri için geçerli değil. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Bursa mitinginde, hiçbir vekile söz verilmemesi ve anons edilmemesi, AK Parti'nin Bursa listesinde köklü bir değişimin habercisi gibi okundu.

Aynı durum CHP için de geçerli. Kulislere yansıyan bilgiye göre, CHP'de de bir dizi değişim olacağına kesin gözüyle bakılıyor. Kulislerde, Nurhayat Altaca Kayışoğlu ve Orhan Sarıbal'a şans verilirken, doğru mudur bilemem, ama Erkan Aydın'ın, son yerel seçimlerde Osmangazi adaylığında yeterli performans göstermemesinden dolayı üstünün çizildiği ve yeniden aday yapılmayacağı gelen bilgiler arasında.

İYİ Parti'de ise İsmail Tatlıoğlu ve Ahmet Erozan'ın devam edeceğine kesin gözüyle bakılırken listenin seçilecek yeri olan ikinci ve üçüncü sıralarına girmek için kıyasıya bir yarış olduğu gözlerden kaçmıyor. Öne çıkan isimlerin ise Selçuk Türkoğlu, Hasan Toktaş, Sami Bilge, Şermin Özensoy, Dilek Durak, Müberra Çakır. Kuşkusuz gün geçtikçe bu listeye yeni isimler de eklenecektir.

Tabi, bir de unutmamak gerekir ki; Millet İttifakı'nı oluşturan 6 partinin, bazı illerde ortak aday oluşturma iradesi var. Listenin ortak hazırlanacağı iller arasında Bursa var mı, henüz bilinmiyor. Eğer var ise sürpriz isimlere açık olmak gerekir. Öte yandan İYİ Parti kulislerinde konuşulan bir başka iddia ise Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Hüseyin Baş'ın, İYİ Parti'nin Bursa listesinden aday gösterileceği.

Biliyorsunuz, BTP Lideri Hüseyin Baş, 6'lı masaya girmek istediğini beyan etmişti. Bu beyan üzerine İYİ Parti Lideri Meral Akşener, Baş'ı ziyaret edip, bu isteğini 6'lı masaya getireceğini söylemişti. Akşener, dediğini yaptı fakat Hüseyin Baş'ın 6'lı masaya girmesine onay çıkmamıştı. Baş, masada yerini alamadı ancak Akşener'le diyalogunu da koparmadı. Süreç bir seçim birlikteliğine evrilirse ve Hüseyin Baş İYİ Parti'nin Bursa listesinde yerini alırsa şaşırmamak lazım.