Türkiye'nin gözbebeği Bursa'yı dinlemek

2021.06.04 23:57 - Son Güncellenme: 2021.06.04 23:57
A

Türkiye'de şüphesiz her ilimiz birbirinden değerlidir. Ama geri kalan ve öte yanda da kendini öne çıkaran illerin durumu da maalesef ortadadır. 

Belki de bu durum on yılların beraberinde getirdiği yanlış kentleşme ve yatırım politikalarının sonucudur. Belki de kimi yerleri unutan, hatta kimi şehirleri de sürekli ön plana çıkaran yanlı, aceleci, kolaycı planlamaların sonucudur. 

Coğrafi anlamda düzensiz ve adaletsiz yatırım dağılımları bugün bazı şehirleri gerektiği kadar üretemeyen ve daha çok tüketen, devlet kaynakları ile idare etmek durumunda bırakan bir hale getirmiştir. 

Bunda insanların suçu yoktur. Onlarca yıl buralara yatırım yapmakta geri kalan devlet yatırım politikalarının suçu vardır. Son dönemlerde ne kadar adımlar atılsa da, ulaşım-nakliye ağı bile yıllardır o kadar haksızca kurulmuştur ki, işin telafisi çok uzun bir süre alacaktır. 

Ancak şu da bir gerçek ki bazı iller hiçbir zaman yüksekleri hedefleme amacından vazgeçmemiştir. 

Her türlü zorluğa karşı, mücadele etmekten de vazgeçmemiştir. Mesela çevresi İstanbul, Kocaeli ve Adapazarı gibi kentlerle çevrili olsa da, Bursa bu ülkeye hep katma değer vermekten usanmadı ve bu vatana hizmet için asla geri adım atmadı. 

Her Bursa'ya gelişimde Türkiye'nin bu güzel şehrinde bunları düşünürüm. Son gelişimde de öyle oldu. Bir kez daha dedim ki; Bu şehrin insanları ve sonradan bu şehre gelen ve Bursa ruhunu özümseyen sanayiciler, üreticiler Bursa'ya hep birşeyler katmak için uğraşıp durmuş. Ve hala da herşeye rağmen uğraşıyorlar.

2020 yılı nüfus verilerine göre kişi başına ödenen vergi ile devletin kişi başına yaptığı yatırımlar arasında Bursa'da da uzmanlara göre şehrin aleynine büyük farklılık var. Bursa istatistiklere göre daima Türkiye'de en çok vergi veren ilk beşte ama bunun karşılığında da maalesef hak ettiği muameleyi görmeyen şehirler içinde. 

Sağolsunlar TÜGİAD'ın Bursa'da yeni Başkanı seçilen Ahmet Parseker, eski Başkanlardan Onur Özkul ve TÜGİAD'ın bir önceki Başkanı Anıl Şohoğlu son gelişimde Trilye'ye yakın bir bölgede Mütevelli Çiftliği isminde çok özel bir yere yemeğe götürdüler. Tavsiye ederim gepegenç bir arkadaşımız tek başına bir lezzet başarı hikayesi sunuyor. Yemekten sonra, ekip dedi ki, 'Abi, Anlatacaklarımız var biraz Bursa konuşalım' dediler. 

ÇARPICI DAMAR VE KALP ÖRNEĞİ

Ahmet Parseker genç ama yıllardır iş dünyasında köklü bir aileden gelmenin verdiği tecrübenin de ışığında ciddi bir altyapıya ve bilgiye sahip. Kendini çok iyi yetiştirmiş. Bursa için çok güzel hayalleri var. İlginç tespitlerde bulundu. Parseker'e göre devletin ilgili birimlerinin sektörlerle koordinasyonu gerekiyor. Ve de devletin işin içinde her gün mücadele veren bu sektörlere kulak verip kılcal damarlardan aldığı sinyallere göre adım atması çok ama çok önemli. Yani kılcal damarların sağlığını temin edip, kanın akışını sağlayıp ana kalbi ülkeyi sürekli ayakta sağlıklı tutma mantığı. 

Parseker diyor ki; '17 organize sanayi bölgesi ile imalat sanayinde Türkiye katma değerinin yüzde 10'unu tek başına Bursa sağlıyor.  Ancak, yatırımda devrimcilik atılımcılık ruhunu koruyan ve geleceğe umudunu asla yitirmeyen Bursa'da ölçek ekonomisine uygun, kapasite artışına imkân sağlayan yatırım alanları yok. Bu nedenle bizim hedeflenen sanayi üretimine ulaşmamız için öncelikli olarak mekânsal planlama şart. Şehrimizde kuraklık riskleri dahil, ekolojik bilimsellik dahil uygun teknoloji ve temiz üretim uygulamalarıyla çevresel tehditleri de fırsata çevirebiliriz. Eğer böyle hareket edersek, şehrimizin ihracata ve dolayısıyla ülke ekonomisine katkısı çok daha fazla olur. Ayrıca geleceğe ait risk alarak yatırım yapan iş insanlarımızın da kendilerini güvende hissetmesi de hayati. Başta hizmet sektörü olmak üzere salgından olumsuz etkilenen sektörlerimiz için ilave desteklerin yapılması gerekiyor. Özellikle ihracat yapan üreticilerimizin önündeki finansman ve bürokratik engellerin kaldırılması, önemli. Stopaj ve KDV gibi kalemlerde indirim gibi adımlar da pandemi bitene dek devam etmeli. Dövizdeki tehlikeli dalgalı seyir, yeni yatırım limanları arayan sanayicilerimizi endişelendiriyor. Yüksek enflasyon da güvensizlik ortamını tetikleyen bir unsur. Bu noktada iç ve dış siyasi istikrar da öngörülebilirlik açısından bizim için kritik.'

Ahmet Parseker haklı. İnşallah sektörler daha çok dinlenir.

Neye seviniyorum biliyor musunuz? Bursa'da da, Türkiye'nin her yerinde de, Parseker gibi bu ülke için kalbi atan o kadar çok pırıl pırıl bilgili çalışkan genç insanlar var ki....

Tıpkı 'Bursada Bugün' ün basının yaşaması adına verdiği mücadeleki gibi...

Sağolsunlar...

Sağlıkla Kalın...


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları