Türkiye'nin en merak edilen sorusu

2022.07.14 09:59 - Son Güncellenme: 2022.07.14 10:00
A

Artık yavaş yavaş seçimlere doğru yaklaşıyoruz. Bunun erkeni zamanındası falan kalmadı. Sıradışı bir şey yaşanmazsa seçimler planlandığı gibi gelecek sene haziran ayında yapılacak. 

Büyük ihtimalle de iki bayram yani Ramazan ve Kurban bayramları arasına denk gelen bir sürede gerçekleşecek. 

Zaten bunu geçen gün Ak Parti'nin önemli isimlerinden Binali Yıldırım da söyledi. Yani kısacası şunun şurasında 10-11 ay bir süre kaldı. Evet hala kasım ayında yapılacak diye iddiada bulunanlar da var. 

Bana kalırsa Kasım'da olması zor ama net olan bir şey var ki seçimlere artık siyasi gerçeklikte fazla bir süre kalmadı. 

Her bir siyasi parti için seçim kampanyaları anlamında çarkların yavaş yavaş dönmesini gerektiren bir zaman aralığına girildi. 

Artık her adımın dikkatlice atılması gerekiyor. Türk siyasi arenasında AK Parti ve MHP'nin oluşturduğu Cumhur İttifakı'na karşı Millet İttifakı başı çekiyor. 

Ve de son olarak beşinci toplantılarını yapan 6'lı masanın da açıklamaları ve izleyeceği yol haritası da ayrıca merak konusu. 

ASIL SORULAR 

İşte asıl sorular da burada ortaya çıkıyor. Çünkü kamuoyu algısında bazılarına göre 6'lı masa; Cumhur İttifakı'na karşı Millet İttifakı'nın genişletilmiş hali olarak vücut bulmuş durumda. 

Ama şu anki haliyle bu masa Türkiye için yeni bir yol çizme anlamında aslında bir istişare mekanizması olarak kendini gösteriyor. Zaten halen de resmi bir 6'lı ittifak ifadesi kullanılmaktan özellikle kaçınılıyor. Çünkü ittifak demek oturmuş iç denklemler, yetki ve söz söyleme ile yetki paylaşımları dağılımlarının da oturmasını gerektiriyor. 6'lı masada bulunan isimler malumunuz şöyle; CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu. 

Her bir isim tecrübeli ve tabii ki ittifak dengelerini kurarken önce kendi parti ideallerini ve tabanlarını düşünmek zorunda. Mesela, masada diğer partiler, milletvekili seçimlerinde kontenjan alarak CHP ve İyi Parti listelerinden mi Meclis'e girecek yoksa ayrı mı seçimlerde yer alacak?. Çünkü sonuçta barajı her şekilde pratikte aşarak mecliste yer almak tabii ki önemli olacak. Bu gayet normal. 

Bugüne dek toplantılarda güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçiş süreci, gelecek seçimlere ilişkin yol haritası ve sandık güvenliği gibi konular masaya yatırıldı.

Evet bütün bunlar güzel ama kamuoyunun altılı masadan çıkacak kararla ilgili en çok merak ettiği konu ise millet ittifakın adayının kim olacağı. 

ADAYLAR SENARYOLAR 

Ortada çok fazla senaryo var. Malumunuz Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı adaylığı konusunda oldukça istekli. Bu da gayet normal Türkiye gibi büyük bir ülkenin cumhurbaşkanı olmayı kim istemez ki. Ama işte tam bu noktada nihai kararın altılı masada ortaya çıkacak bir uzlaşıyla mı alınacağı yoksa Cumhuriyet Halk Partisi ile İyi Parti'nin kendi arasında kararı önce pişirip sonra ortaya mı sunacağı ya da farklı bir mekanizmanın mı işleyeceği merakla bekleniyor. Ya da bir ankete mi başvurulacağı da tartışılan diğer konulardan bir tanesi. 

Öte yanda; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaşı'ın da aday olmasını isteyen çok ciddi bir kitle var. 

Her ne kadar iyi Parti Genel başkanı Meral Akşener defalarca cumhurbaşkanı adayı olmayacağını söylemesine rağmen onun da son anda adaylık teklifleri ile karşılaşabileceğini söyleyenler de bulunuyor. 

Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan'ın da Cumhurbaşkanlığına istekli olması sürpriz olmamalı. 

Bazıları da bu adayların iç çekişmesinden ve ortaya bir karar çıkamamasından dolayı da belki de dışarıdan bir isim olarak yani şu an bilinmeyen sürpriz bir adayın olabileceğini iddia ediyor. 

Aynı şekilde altılı masada bazı isimlerin Kemal Kılıçdaroğlu aday olmasın diye kulis yaptıkları iddiasını da gözardı etmeyelim. 

Dışarıdan gelebilecek bir aday için Recep Tayyip Erdoğan'a karşı kesin kaybeder diyenlere karşı bir grup ise 'Ekrem İmamoğlu için de aynı şey söylendi ama sonuçta İmamoğlu kazandı yani başarılabilir' tezini savunuyor. 

Bazen sağda solda aslında ittifakın adayının belli olduğu ama gizlendiğini söyleyenler duyuyorum. İnanın bu konuda zikredilen isimler var ama asla varılan bir karar yok. Ve bu kararın da sonbahardan önce kolay kolay çıkacağı da tahmin edilmiyor. 

Sürekli hesaplar yapılıyor. Ayrıca HDP'nin de pozisyonu altılı masa içinde her bir parti içinde ayrı bir şekilde değerlendiriliyor. 

Bazıları bunun sıkıntı yaratacağını ve kabul etmeyeceklerini söylerken bazıları ise HDP'nin %10 civarında oyla ittifaka büyük katkı sağlayabileceği iddiasında. Tabi HDP ile ilgili planlar ve hayata geçirmesi ne kadar kolay olacak onu zaman gösterecek. Bir yanda da; Muharrem İnce, Fatih Erbakan, Mustafa Sarıgül ve Ümit Özdağ da siyasi kulvarlarında çeşitli çıkışlarla gündeme geliyor. Konuşuluyor. Onları da değerlendirmelerde göz önüne almakta fayda var 

Türk siyaseti hiç bu kadar karmaşık denklemlerle dolu olmamıştı. Başkanlık sistemi siyaseten işleyişi kolaylaştıracak deniliyordu. Ancak seçim süreçleri ve oluşan ittifaklar nedeniyle beraberinde ne kadar karmaşık ve ince hesapları gerektiren bir sistematiği de getirdi, onu da hep birlikte görüyoruz. 

Size tavsiyem son zamanlarda sağda solda aday kesinleşti şu olacak bu olacak ifadelerine itibar etmeyin. Hatta dışarıdan bir aday olması ihtimalini bile gözardı etmeyin. 
Sağlıkla kalın


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları