Sizin için Bakan Kurum'a sorduk

2021.06.12 08:17 - Son Güncellenme: 2021.06.12 08:17
A

Hafta ortasında Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ile TRT Haber yayınında birlikteydik. Sonrasında da, Türkiye'de sadece şu an gündemde olan deniz salyası müsilaj değil bir çok konuda sohbet ettik. Bursada Bugün okuyucularımız için de notlar aldım. 

Aslında söyledikleri bugün ve hatta ileride hepimizin çocuklarına dokunacak önemli ve merak edilen konulardı. Gerçekten sizin de bilmenizde fayda olacak hayati başlıklar var ve uyarılara karşı hazır olmak gerekiyor. Özellikle, Bursa gibi sanayinin, üretimin kalbinin attığı bu bölgede. Bakın Bakan Kurum hangi konularda neler söylüyor? 

1- Marmara Denizi'nde müsilajın sebepleri ekolojik bilinsellikte 3-5 başlıkta özetlenebilir. Deniz suyu sıcaklığının 2,5 derece artması, Marmara'nın konumu, jeopolitik yapısı, durağan yapısı suyun dikeydeki hareketliliği ile buradaki azot ve fosfor bolluğu.
Ancak, evsel ve sanayi atıklardan kaynaklı denize bırakılan kirliliğin, zirai kaynakların, hayvansal atıkların, gemiden kaynaklı kirleticilerin ve mikrobiyolojik kirliliklerin de müsilaj oluşumunda etkili olduğu söylenmelidir. 

2- Peki ne zaman ve nasıl çözülür? 

Sudaki çözülmüş oksijen seviyesi arttırılırsa ve azot miktarı yüzde 40 azaltılırsa Marmara Denizi 5 yılda eski haline gelir. Ancak bu arada eylem planı ile kirliliğe yol açan tesisler yeni yönetmeliklere uymazlarsa kapatılacak. 

3- Şu an arıtmalar ne durumda?  Marmara'daki arıtma tesislerinin yaklaşık yüzde 55'i ön arıtma. Evsel atıkların bir çökertme havuzunda çökertilerek parçalanması ve denize derin deşarjıyla arıtılan işletmeler. Bu işletmeden arıtılan sular geri kullanılamıyor. Bir de biyolojik arıtmalarımız var. Yaklaşık yüzde 40'ı da ileri biyolojik arıtma, yüzde 5'i de biyolojik arıtma. Tamamını ileri biyolojik arıtmaya getirmemiz gerekir.

4- Tüm bu süreçte her şeyin tetikleyicisi olan kuraklık tehlikesi ne durumda? 

Türkiye su kaynakları bakımından diğer ülkelere bakıldığında zengin bir ülke ama 2030-2050'lerde iklim değişikliğiyle su kıtlığı yaşanabilir. Şu an arıtma tesislerinden çıkan suyun yüzde 3,2'sini kullanıyoruz. Hedefimiz 2023'te yüzde 5'e, 2030'da da 15 seviyesine çıkarmak. Bu suları toplayıp kollektör hatlarıyla birlikte bahçe sulamalarımızda kullanabileceğiz. Bu ileri biyolojik ve membran tesisleriyle yaptığımız arıtma tesisleriyle birlikte kullanma suyu olarak tabir ettiğimiz seviyeye çıkarıp yüzde 15'ini kullanabilir hale geleceğiz. 

5- Deniz kirliliği ile ilgili ne tür somut adımlar atılıyor veya planlanıyor? 

Marmara'da azot seviyesinin eski hale getirilmesi adına arıtma tesisleri 3 yıl içerisinde iyileştirilecek. Eylem planı çerçevesinde yatırımını yapmayan tesisi kapatacağız
Marmara Denizi'ni "Koruma Alanı" ilan ederek buradaki balıkçılık faaliyetleri, teknelerin atık sularının yönetimi yani Marmara'ya girerken atık getirme merkezlerine atıklarını bırakma başlayacak. Marmara'da 90 tane izleme noktamız var, 150'ye çıkarıyoruz.

Şu an sadece ileri biyolojik arıtma tesislerini 7/24 izliyoruz. Mevzuatımızı değiştiriyoruz, artık bütün atık su arıtma tesisleri 7/24 izlenecek.

Zeytin kara suyu ve peynir altı suyu, bunlara ilişkin arıtma yapma zorunluluğu gelecek. 

Buranın ısınmasına neden olan gerek termal tesisler gerek termik santrallerle ilgili soğutma suyunun seviyesini, sıcaklığını takip edeceğiz.

6- Deprem riski hep gündemde? Hazırlıklar ne durumda? 

İstanbul'da ve Türkiye'de deprem gerçeği milli güvenlik meselesi. Kentsel dönüşüm seferberliği kapsamında 1,5 milyon konut dönüştürüldü, TOKİ eliyle 2002'den bugüne kadar 1 milyon 100 bin konut yapıldı, 800 bin binanın denetimi de yeni mevzuata göre yapıldı.

İSTANBUL ALARMI 

İstanbul'da 300 bini acil ve öncelikli olmak üzere 1,5 milyon konutun dönüşümü olmalı. 

Durum böyle... 

Artık kirlilikte ve tedbirsizlikte yolun sonuna geldik. Ve doğa rest çekti. Ya insan gibi yaşayıp dikkat edip dünyamızı da yaşatacağız, ya da gelecek nesillere cehennemi yaşatacağız. 

Sağlıkla kalın.


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları