İstanbul düellosu

2024.01.18 17:41 - Son Güncellenme: 2024.01.18 17:47
A

Yaklaşan yerel seçimlere doğru siyasi partiler adaylarını teker teker açıklıyor. Çok az yer kaldı. 

Büyükşehirler, şehirler ve ilçeler bazında en küçük yerleşim birimine kadar mahalli idareciler büyük bir mücadeleye girecekler. 

31 Mart 2024 tarihinde 30 büyükşehir, 51 il, 922 ilçe, 390 belde olmak üzere 1393 belediye başkanlığının tamamında seçim yapılacak.

Buna ilave olarak, belediye meclis üyeleri, il genel meclis üyeleri, köy ve mahalle muhtarlarıyla azaları da seçilecek.

Tabii bu bir yerel seçim olsa da sonuçta geçen mayısta gerçekleşen cumhurbaşkanlığı ve genel seçimleri sonrasında martta ortaya çıkacak sandık sonuçları Türkiye çapında bir ara güven oyu ve test niteliği de taşıyacak.

Basında görüyorsunuzdur, çıkarılan adaylara çok sayıda olumlu ve olumsuz görüşler belirtiliyor. Kimileri aynı aday için kesin kazandık derken bir diğer grup ise aynı partiden bile olsa kesin kaybettik ifadesini rahatlıkla kullanabiliyor. Olur bunlar. Normal. 

Tabii ki bu partilerin genel performansına bağlı olsa da, adayların ismine de ek olarak, bugünden itibaren kampanyalarını başarıyla yürütmesi, maddi olanakları, teşkilat tarafından ne kadar desteklendikleri, ayakları yere basan söylemlerinin ne derece geçerli olduğu, ittifak ya da dışında olup olmadığı gibi bir çok faktör de başarıda belirleyici rol oynayacak.

İSTANBUL EN KRİTİK

Şüphesiz, en büyük mücadelelerin geçeceği yerlerin başında İstanbul geliyor. 

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için seçim olsa da, çıkacak sonuç bir sonraki genel seçim ve cumhurbaşkanlığı seçimi ile siyasi partilerin kaderinde de önemli rol oynayacak. 

İstanbul'daki Büyükşehir seçimini aslında bir nevi büyük düello olarak da tanımlamak mümkün. 

Çünkü geçen seçimi kazanan Ekrem İmamoğlu bu kez yine iddialı. Karşısında ise güçlü aday olarak Cumhur İttifakı temsilcisi eski İklim Değişikliği, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum var. Ve tabii ki diğer siyasi partilerimizin adaylarını da unutmamamız gerekiyor bu yarışta. 

Bugünlerde yeni adıyla DEM olan eski HDP'nin İstanbul'da aday çıkarıp çıkarmayacağı merakla bekleniyor. Tabii ki aday çıkarmazlarsa, bunun Ekrem İmamoğluna olumlu yansıyacağını çok kişi söylüyor. 

Bazıları ise, DEM Parti'nin sembolik bir aday çıkaracağı, bunun da Ekrem İmamoğluna örtülü destek olacağı şeklinde bir beklenti içinde. Zaten güçlü aday ismi çıkarırlarsa da bu kimseye yaramaz.

Ama nihai karar daha DEM Parti tarafından açıklanmadı. İstanbul'da %8-10 oy olduğu söylenen DEM Partisi'nin bu konudaki kararı nihayetinde tabii ki sonuçlara doğrudan etki edebilir. 

Öte yandan, DEM Partisinin de başından beri söylediği şu; Eğer bir isme ya da İmamoğlu'na da destek verirse, bunun açık bir ortaklık ve işbirliği şeklinde lanse edilmesi ve de perde arkasına atılmaması. Ne olacağını kısa sürede öğreneceğiz. 

Tabii ki ,İYİ Parti'nin pozisyonu da daha adayini net olarak ortaya koymadığı için merakla bekleniyor. Parti içindeki sert dalgalanmanın bir süre daha devam edeceği endişesiyle partinin yönetimi oyların daha fazla erimemesi için şu sıralar alarma geçmiş durumda. Ancak, partide istifalar, restleşmeler tam gaz sürüyor AK Parti ve MHP işbirliğinde ise İstanbul'da sorun yok. Ama, onlar için de seçimi kazanmak o kadar kolay değil. Şu an itibarıyla İstanbul'da gerek Ekrem İmamoğlu gerekse Murat Kurum başta olmak üzere kampanyaların başladığını söylemek çok zorlama olur. 

Zamanla herşey derinleşip kızgın hale gelecek. Cumhurbaşkanı Erdoğan da tüm gücü ile İstanbul'a yüklenecek. İl Genel Meclisi'nde sandalye dağılımı da bu süreçte kazanacak ismin karar alma ve yürütme etkinliği ile ayaklarının yere basması anlamında çok kritik. 

Yeniden Refah Partisi, Zafer Partisi, İşçi Partisi, Saadet, Partisi, Deva Partisi Gelecek Partisi, BBP, Vatan Partisi ve diğer partilerimizin de dengelerde aday çıkarsa da çıkarmasa da etkilerini gözardı edemeyiz.  

Taraflar birbirini bugünlerde yoklamakla vakit geçiriyor. İstanbul'da düello dedik. Çünkü bunun bir sebebi var. Az önce de bahsettiğimiz gibi, çıkacak sonuçla eğer kazanırsa, Ekrem İmamoğlu'nu artık çok daha farklı, çok daha yüksek bir konumda görebiliriz. 

Kazanırsa, en başından beri sürekli imalı açıklamalarla rakibinin aslında Cumhurbaşkanı Erdoğan olduğunu ifade eden Ekrem İmamoğlu böylelikle sonraki cumhurbaşkanlığı seçimleri için adaylığını perçinleyecek. Umudunu tazeleyecek. 

Bu aynı zamanda, Ekrem İmamoğlu'nun Cumhuriyet Halk Partisi'ni de çok etkili anlamda domine etmesi ve iç dengelerde birinci belirleyici rol oynayacağı anlamına gelir. Bunu istese de istemese de önüne getirecekler ve bunları yaşayacaktır. Ama kaybetmesi halinde ise, siyasetin acımasız çarkları bu kez kendisinin aleyhine çalışacaktır. 

Bütün bunlar yaşanırken, CHP Lideri Özgür Özel'in de büyük mücadelelerle geldiği koltuğunu korumak için pozisyonu güçlendirmek çabaları anlaşılabilir olacaktır.

Doğru ya da yanlış, Özgür Özer'in genel başkanlığa giden yolda, Ekrem İmamoğlu'nun desteğinin belirleyici olduğu iddiaları şu an konuşuluyor. Öbür yanda da Kemal Kılıçdaroğlu'nun seçim sonuçlarına göre hareket edeceği ile ilgili son günlerde çıkan haberleri de okumuşsunuzdur. İddialara göre, çalışma ofisi de açan Kılıçdaroğlu seçimin CHP tarafından genelde kaybedilmesi üzerine kurultay için seferberlik talimatı vermiş. 

Yani, iki ucu keskin bir bıçak seçimi İstanbul'da Türkiye siyaseti açısından bizi bekliyor. 

Sonuçları kim olursa olsun ülkemize hayırlı olsun yeter.


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları