Yazarlar
Metehan Demir
metehandemir@bursadabugun.comİmparatorluk geliyor korkusu
2020.09.17 07:56 - Son Güncellenme: 2020.09.17 07:56Haftalardır Türk-Yunan krizi üzerine sayısız yorum yapıldı. Defalarca televizyonlarda programlar düzenlendi.
Sonuç olarak; başından beri Fransızların Yunanistan'ın yanında yer alarak anlamsız bir Türkiye düşmanlığıyla köpürttüğü krizde biraz olsun sakinlik sağlandı.
Ancak bütün bunlar olurken, Avrupa Birliği'nden de haksız bir şekilde, Yunanistan'a çok yakın bir tavır sergilendi. En son giderek artan tansiyon önce Oruç Reis araştırma gemisinin üstü kapalı bir jestle bir süre bakım ve onarım için Antalya açıklarına demirlemesi ile biraz düştü. Sonrasında da, Türkiye'nin diplomasiye bir şans vermesi ama bu şansın iyi değerlendirilerek aynı zamanda haklarının da teslim edilmesi şartıyla attığı bu adımı takiben Türk ve Yunan askeri heyetleri müzakerelere başladı.
Ancak; tabii ki bu Yunanistan'la pespembe yeni bir sayfanın açılacağı, tüm sorunların çözüleceğini anlamına gelmiyor.
YİNE DE OLUMLU AMA
Yine de yakın dönemdeki gergin gelişmelere bakıldığında müzakerelere başlamak, konuşmaya başlamak bile olumlu bir gelişme.
SORUNLAR
Fakat, ortada net bir gerçek var, o da, Atina'nın bundan böyle asla kabul edilemez politikalarından vazgeçmesi. Ege'de, Akdeniz'de, hava sahası ve kara sularındaki savaş sebebi sayacağımız istekleri, enerji kaynaklarının paylaşımında açgözlülüğü, Kıbrıs, adaların hukuka aykırı silahlandırılması, Batı Trakya'daki Türk azınlığa yönelik yaklaşımları bu süreçte İlişkilerimizin seyrinde belirleyici olacaktır.
Aksi taktirde, biz daha bu krizlerden çok yaşarız. Çünkü, Türkiye'nin Yunanistan'ın bu saçma sapan istekleri ve politikalarına taviz vermesi ulusal menfaatlerimiz açısından asla ve asla mümkün değildir.
FRANSA DERS OLSUN
Yunanistan'ın bu süreçte bir ders daha çıkarması şart. Bu dönemde nasıl gaza getirilerek Fransa tarafından kullanıldığı ve aynı zamanda sonunda bir anda Paris yönetiminin kendisine nasıl milyar dolarlık silah satışını araya sıkıştırdığını görmesi gerekiyor.
GELELİM ASIL MESELEYE
Bütün bunlar olurken şimdi size pek fazla gündem olmayan ama bana kalırsa son dönemlerin en ilginç açıklamasından bahsetmek istiyorum.
Algıların nasıl saplantılı olduğu ve batıda Türkiye ile ilgili nasıl bir iç korkunun sürekli olarak beslendiğinin en güzel göstergesi.
Hem de bunu söyleyen Avrupa Birliği'nin en yetkili isimlerinden bir tanesi. Gelin şimdi o açıklamaya gidelim.
Bir kaç gün önce, Avrupa Parlamentosu Genel Kurulu'nda Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de yürüttüğü sondaj çalışmaları nedeniyle bölgede artan tansiyona Avrupa Birliği'nin nasıl cevap vereceği tartışıldı.
Oturumda, Avrupa Birliği Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi Josep Borrell öyle laflar etti ki, uzun süre belleklere kazınacak saplantı ve korkularını belleklere kazıdı.
Borrell, Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki artan nüfuzuna dikkat çekti ve aynen şunları söyledi:
"Eski imparatorluklar geri gelmeye başladı. Bunlardan biri de Türkiye...Türkiye ile zıtlaşarak sorunlara çözüm bulunamayacağı açık".
Nasıl ama. İnanılacak gibi değil.
Her defasında Türkiye'ye karşı inanılmaz saplantı ve takıntılarla politikalar izleyen, Ankara'yı Avrupa Birliği'ne tam üye olarak kabul etmemek için müzakerelerde her türlü zorluğu çıkaran Avrupa birliği belleğinde, korkularında Türkiye'nin imparatorluk olarak geri döneceği düşüncesi ile yaşıyor.
Bunlara bu korkuyu vermek bile aslında çok güzel. Evet ülke olarak yaşadığımız sıkıntılar, ekonomik kırılganlıklar, iç kavgalar ve anlaşmazlıklarımız var ama en azından dışarıdan bazılarına 'imparatorluk geri geliyor' korkusunu yaşatmak bile güzel.
İşte şimdi daha çok çalışma, daha çok birlik olma zamanı. İşini düzgün yapan, vatan için mücadele eden evlatlarımızın yanında durma zamanı.
Çünkü bu onların verdiği korkudur.
Türkiye'nin yolu hep açık olsun.
Sağlıklı kalın...
Yazarın diğer yazıları
- Savaş tiyatrosu 14 Nisan 2024 Pazar, 18:44
- Seçimin ardından ilk notlar 01 Nisan 2024 Pazartesi, 01:33
- Kritik toplantının kritik notları 22 Mart 2024 Cuma, 22:16
- Kim ne kadar yardım alacak? 04 Mart 2024 Pazartesi, 17:45
- İlk milli savaş uçağının anlamı 26 Şubat 2024 Pazartesi, 10:34
- Bir güvenlik yetkilisinin anlattıkları 07 Şubat 2024 Çarşamba, 01:35
- İstanbul düellosu 18 Ocak 2024 Perşembe, 17:41
- Dünya artık daha da güvensiz 04 Ocak 2024 Perşembe, 10:47
- İstanbul Havalimanında son durum 21 Aralık 2023 Perşembe, 00:46
- Deprem spekülasyonlarına dikkat! Depremle ilgili bilmemiz gereken o kritik bilgi ne? 04 Aralık 2023 Pazartesi, 14:51
Yazarlar
- Görevlendirmeler ve yaşanan krizler... Aysın Komitgan
- TFF Başkan adayının ekibinde bir Bursasporlu Serkan Yetişmişoğlu
- Divan zorunluluktan mı, yoksa zaman kazanmak... Engin Aksöz
- Umutları tek bir noktaya bağlamamak gerekiyor Çetin Sabırlı
- Nilüfer örnek gösterilmeye devam edecek mi? ... Hasan Boztürk
- Sanayide üretim azmi yükseldi! Elif Didem Danacıoğlu
- Aman fatura yine bizlere kesilmesin Emre Özpeynirci
- Seçmen sandıkta iktidara ve muhalefete hangi... Pınar Yeniyiğit
- Bursaspor'da çarşı pazar karıştı Kaan Vardar
- Seçimsiz bir dönemde ekonomi politikaları Levent Yılmaz
- Alman Cumhurbaşkanı neden dönerle geldi? Ramazan Başan
- Bu hafta neler yaşayacağız? Fatma Zühre Doğan
- Savaş tiyatrosu Metehan Demir
- Objeyi besteleyen ressam: Şefik Bursalı Kamuran Vatansever
- Nerede o eski bayramlar? Mahmut Uçakcan
- Duygulara söz geçirebilir miyiz? Mantık zara... Şeyma Polat
- Bursa Büyükşehir'de dağ yöresinden 4 isime ö... Hasan Yalçın
- Enfes çiğ börek tarifi! Nurdan Ercan
- Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın "İHA"sı yeni ... Hacı Bektaş Aykut
- Enflasyon muhasebesinde beklentiler... Kemal Tığoğulları