İmamoğlu'nun yolu 

2023.08.04 01:36 - Son Güncellenme: 2023.08.04 01:36
A

Son yapılan Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimleri sonrası Cumhuriyet Halk Partisi nde sizlerin de malumu olduğu üzere büyük bir dalgalanma yaşanıyor. 

Hemen hemen her yerde her gün sayısız yorum, eleştiri ve senaryo konuşuluyor. 

Bu dalgalanmada iki ana aktör de Kemal Kılıçdaroğlu ve Ekrem İmamoğlu. (Dün gece Özgür Özel'in meydan okuması dahil sürprizler de çıkabilir)

2024 Mart ayında yapılacak yerel seçimler öncesinde ana muhalefet partisinin başında kimin kalacağı ya da kimin geleceği meselesi artık resmen gündemin en önemli maddelerinden biri haline geldi. 

Sizler de rastlamışsınızdır, Ekrem İmamoğlu 'ne yapmalı, ne yapacak şunu yaparsa doğru olur, bunu yaparsa yanlış olur' şeklinde o kadar çok yorum var ki, herhalde İmamoğlu'nun kendisi bunları okuduğunda çıldırma noktasına geliyordur. 

Şüphesiz, 'değişim' sloganıyla yola çıkan Ekrem İmamoğlu'nun aklında Cumhuriyet Halk Partisi'nin genel başkanı olmak var. 

Sonradan ortaya çıkan zoom toplantılarıyla, sol hareketin eski önemli isimleri ile yaptığı toplantılarıyla ve bir çok doğrudan ya da dolaylı verdiği mesajlarıyla Ekrem Bey'in hedefi zaten çok net ortada. Bizim niyet okumamızın anlamı yok. O da hepimizden çok herşeyin farkında. 

Ancak; bütün bunlar ortadayken, net olan bir şey daha var; o da hala kafasında netleştiremediği asıl mesele. Yani, eğer bu yola çıkarsa gerçekten başarılı olup olmayacağına dair garantilerin meselesi. Teker teker herkesten emin olmak istiyor. Yarı yolda yalnız bırakılmak istemiyor. Sadece gaza getiren ifadelerle hemen sürece atlamak taraftarı değil 

Çünkü, karşı tarafta da, bir kongreye gidilmesi halinde delegeleri önemli ölçüde kontrol altında tutan Kemal Kılıçdaroğlu gerçeği var. 

Ayrıca, Ekrem İmamoğlu'nun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı koltuğunu da kolay kolay bırakamayacağı biliniyor. Bu koltuğu genel başkanlık yarışına çıkarken bırakırsa İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisinde AK Parti lehine olan dengeler nedeniyle yerine hemen geliverecek olan isim bir AK Partili olacak. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Türkiye'de bir çok bakanlığın toplamından daha güçlü. Siyasi gelecek açısından da eğer başarılı olunursa koltuğun sahibini çok daha yukarılara çıkarabilecek derecede sihirli bir değnek gibi. 

İSTANBUL KİLİDİ

İşte bütün bunların ışığında iş şimdiki koltuğunda da yoğunlaşıyor. Bir yanda da, bir kesim, 'Kendini parti başkanlığı yarışına verdi, İstanbul'da asıl işini unuttu' diye de vurmaya başladı. Kısacası her yer mayınlı saha. 

Gelelim bir diğer açıya. Bazıları Ekrem İmamoğlu'na, 'Hele sen önümüzdeki yerel seçimlerde İstanbul'da tekrar aday ol ve kazan sonra Cumhuriyet Halk Partisi Genel başkanı olmak için yola çıkarsın' diyor. Ya AK Parti Meclisi yine kontrol ederse, o zaman kazansa da bırakması durumunda yine belediye başkanlığı koltuğu bugünkü gibi tehlikeye girmez mi? 

KAFA KARIŞTIRAN SORULAR

Acaba; bu İmamoğlu'na, 'Kemal Kılıçdaroğlu devam etsin, sen de bu işten şimdilik vazgeç mi demek?', yoksa gerçekten samimi bir teklif mi? 

Neden derseniz; eğer Ekrem İmamoğlu CHP'nin başına geçerse belki de seçimlerden önce oluşturacağı havayla İstanbul Büyükşehir belediye Başkanlığına koyacağı başka bir adayla rahatlıkla kazanabilir' diyenler de var.

Bunun yanıtını kimse şu an bilemiyor. Bir tarafta da, İmamoğlu'na sürekli olarak 'haydi harekete geç' diye baskı kuranlar var. 

Ama kendisi de biliyor ki, sadece sevenleri değil bir o kadar kendisinden CHP içinde hoşlanmayanlar da var. 
Ve bu gruplar da çok güçlü. Ek olarak bu gruplar sadece Kılıçdaroğlu'ndan ve ekibinden de da ibaret değil. 

Unutmayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun gitmesi demek beraberindeki neredeyse tüm kurmay heyetinin de gitmesi demek. 

Bu kadar büyük bir ekip kolay kolay gitmeyi kabul eder mi? Ya da kalsa da İmamoğlu'na tam biat eder mi? 

Şimdi; Ekrem Beyin önümüzdeki kısa süre içinde bir manifesto açıklayacağından bahsediliyor. 

Bu manifestoda açıkça meydan okuyup, yola çıkıp çıkmayacağı da o kadar kesin değil. 

Emin olursa zaten bir saniye beklemez. Ama artı eksi değerlendirmelerinde hata yapıp hızlı hareket ederse ve ardından başarısızlık gelirse bir çok şeyi de kaybeder. Siyaset acımasızdır. Güçlü ve popülerken herkes yanınızdadır, ama zayıflığınızı hissederlerse de yanınızdakilerin en az yarısını kaybedersiniz. 

Cumhuriyet Halk Partisi başarıya önemli ölçüde aç bir durumda ve bu durumu da Atatürk'ün ve cumhuriyetin mirası olan bir parti olarak hiç hak etmiyor. 

Bazı yorumlarda, CHP'nin en çok en kolay eleştirilen parti olmasından şikayet ediliyor. Belki de diğer partiler bu kadar eleştirilemeyecek. Doğru olabilir. Fakat, Cumhuriyet Halk Partisi de her partide yaşanabilecek çekişme ve kavgalarını bu kadar kamuoyu önünde, belaltı şekilde ve medyayı da perde arkasında kullanarak bu derece acımasız gerçekleştirmemeli. Yani malzemeyi bu kadar fazla vermemeli. 

Şu an itibarıyla size Ekrem İmamoğlu ne yapacak veya ne yapmalı diye sayısız senaryo yazabiliriz. Ama gerçekler ise bu çerçevede. 

Ama eminiz ki, Ekrem İmamoğlu da bizden çok daha fazlasını kafasından geçiriyordur. 

Sadece; yola çıktığında kendisini yalnız bırakmayacak, yanında duracak, bir kadronun onu koltuğa taşıyabilecek kadar güçlü olmasından emin olmak istiyor. 

Bu da o kadar kolay değil. Hala üzerinde çalışıyor. Hata lüksü de yok. 

Çok kısa süre içinde manifestosunu gördükten sonra tabloyu daha net okuyacağız. 

Tabii bu sürede, o da bahsettiğimiz alanları netleştirecek. Bir son not; Bu süreçte çok daha sert kavgalara hazır olun. 

Sağlıkla Kalın...


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları