Bir güvenlik yetkilisinin anlattıkları

2024.02.07 01:35 - Son Güncellenme: 2024.02.07 01:35
A

Bu ülkede terör, daima bu güzel vatani karıştırmak isteyenler tarafından içerden ve dışarıdan sıklıkla kullanılan bir aparattır. 

Maalesef tarihimiz boyunca ülkemiz çeşitli terörist saldırılarına hedef olmuş ve çok sayıda vatandaşımız hayatını kaybetmiş ve birçoğu da yaralanmıştır. 

Dikkat ederseniz, terör örgütleri son dönemde koordineli ve giderek artan bir şekilde saldırılarına çeşitli cephelerden yine başlatmaya çalışıyor. 

Dün malumunuz yine İstanbul Çağlayan Adliyesi'nde güvenlik noktasından silahla içeri girmeye çalışarak terör eylemine girişen iki saldırgan anında emniyet güçlerinin oldukça profesyonel ve soğukkanlı davranışıyla etkisiz hale getirildi. Maalesef bir masum vatandaşımız da kurşunlara hedef olarak hayatını kaybetti. 

Eğer engellenmeselerdi daha önce savcı Selim Kiraz'ın yine şehit edildiği Çağlayan Adliyesi'nde belki de çok daha kanlı eylemlere imza atacaklardı. 

ARTAN SALDIRILAR DİKKAT ÇEKİCİ 

Daha geçen hafta İstanbul'da bir kiliseye DEAŞ terör örgütüne mensup olduğu belirtilen iki kişi saldırdı. Orada da bir vatandaşımız katledildi. Aralıkta 2, ocakta da 1 olmak üzere Kuzey Irak'ta Türk Silahlı Kuvvetleri güvenlik bölgelerine yapılan saldırılarda da 21 vatan evladımız şehit edildi. 

Bildiğiniz gibi, bu saldırılar da, tamamen profesyonelce ve gelişmiş silahların kullanıldığı hemen hemen birbirinin aynı tipte terör eylemleriydi. 

Yine, onun öncesinde de Başkent Ankara'nın kalbinde İçişleri Bakanlığı'na ana kapı üzerinden bir saldırı girişimi olmuş, orada da teröristler anında etkisiz hale getirilmişti. 

Bütün bu yakın zamanda gerçekleşen terör eylemlerine baktığımızda terörizmin ana amacı olan toplumda yılgınlık, umutsuzluk, güvensizlik ve kargaşa ortamının amaçlandığını görüyoruz. O nedenle bundan sonraki süreçte de, özellikle ülkemizin yerel seçimlere doğru yaklaştığı bu dönemde azami seviyede dikkatli olmak gerekiyor. 

Çünkü bu tür provokasyonlar yakın tarihimizde çok kez denendi. Bu klasik bir yaklaşım değil. 

Bu konuda çok önemli bir güvenlik yetkisi ile konuştum. Anlattıkları oldukça ilgi çekici. 

Üst düzey yetkili, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma ve MİT  birimlerinin ciddi bir süreden beri alarmda olduğunu ve yapılan operasyonlarda aslında çok sayıda girişimin de engellendiğini belirtiyor ve şunları söylüyor: 

'Tabii ki ve maalesef arada istisnai gözden kaçan tatsız olaylarla da karşılaşılıyor. Ancak geçmiştekilerin aynısının yaşanmaması için çok tecrübeli emniyet ve istihbarat personelinin koordinasyon içinde çalışması ciddi sonuçlar veriyor. Kamuoyunda panik yaratmamak amacıyla, 'şu eylem olacaktı bu saldırı gerçekleşecekti' diye detay verilmiyor. Ancak, bu iyi eğitilmiş ve tecrübeli ekipler yurtiçi ve yurtdışında operasyonlarını sürdürüyor. MİT'in ve İçişleri Bakanlığımızın açıklamalarından da görüldüğü gibi operasyonların geldiği nokta herkesin malumu. 

Düzenli olarak birimler ve iller arası koordinasyon toplantıları yapılıyor. Operasyona anında çevrilebilen teyitli istihbarat paylaşımı ile terörizmin Türkiye'deki kollarının uluslararası bağlantıları üzerine de gidiliyor. Bu konuda muhatap ülkelere uyarılarda bulunuluyor ve dosyalar gönderiliyor. 

Terörizm konusunu inceleyen uzmanlar ülkemizin kritik dönemlerden geçtiği sıralarda özellikle çok dikkatli olması gerektiği konusunda hemfikir. Bunun farkındayız. 

CAYDIRICI ETKİ 

Bugün gelinen noktada, emniyet ve istihbarat birimlerinin kullandığı teknoloji de oldukça gelişmiş durumda. Örneğin, kilise saldırısı faillerinin kısa sürede yakalanması ve benzer terör eylemi girişiminde bulunanların anında saptanarak ele geçirilmesi terörle kalkışan grup ya da mihraklar üzerinde de Türkiye'nin taviz vermeyeceği yönünde caydırıcı etki yaratıyor. 

Bugün dünyada artık terörizm her an her ülkede karşımıza çıkabiliyor. Bazen vekâlet savaşlarının uzantısı, bazen sinsi bir provokasyonla baskı oluşturmak veya kimi zamanda sürekli huzursuzluğun tırmandırılması ve güvensizliğin artırılması amacıyla sistematik eylemlere başvuruluyor. 

Bu konunun bir de psikolojik harp boyutu olduğu da gözlerden kaçmamalı. Ancak şunu söyleyebiliriz ki, Türkiye bugün geldiği seviyede dünyanın en iyi istihbarat ve polis teşkilatlarından birine sahip. 

TERÖR OKUMASI 

Terör okuması ve ona göre karşı planların geliştirilerek önleyici darbelerin vurulması noktasında gerçekten çok işler yapılıyor. Değerli vatandaşlarımızın aklına bu konuda en ufak bir şüphe gelmesin. Size şunu söyleyebilirim ki, bugün Avrupa sokaklarında akşam Türkiye'den daha çok rahat edemezsiniz. Tabii ki ülkemizde de sıkıntılı yerler ve zamanlar olacaktır. Ancak bunların daha da minimuma indirilmesi için fedakarlıkla çalışan emniyet istihbarat birimlerimizin var olduğunu söylemek mümkün. 

Ve bundan sonra da bu mücadele Türk Devleti'nde aynı kararlılıkla ve her geçen gün artan bir şekilde devam edecektir. Buna kimsenin şüphesi olmasın.' 

ÖNEMLİ NOT: 

RAHMETLE ANIYORUZ: Bundan bir yıl önce Kahramanmaraş'taki iki yıkıcı depremin acısı hala yüreğimizde taze...Yıkılan evler, binalar, kaybolan umutlar, yitip giden ocaklar, canlar, geride kalan ve bitmeyecek olan gözyaşları..Kaybettiklerimizi bir kez daha rahmetle anıyor, ulusumuza sabır ve başsağlığı diliyoruz. Allah bir daha bu günleri göstermesin...


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları