Batının Rusya'ya ambargo ikiyüzlülüğü 

2022.06.17 16:47 - Son Güncellenme: 2022.06.17 16:47
A

Rusya'nın Donbass'daki gerginliği bahane ederek Ukrayna'ya saldırmasının üzerinden neredeyse dört ay geçti. 

Malumunuz, savaşın ilk günlerinden itibaren başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere batı dünyası Rusya'ya çok sert ambargolar uyguladıklarını açıkladı. 

Her geçen gün yeni bir paket ortaya attılar. Hatta hızlarını alamadılar ambargo uygulamayan, yarım adım atan veya dediklerini yapmayan ülkelere de baskı kurarak kendileri gibi davranılmasını istediler. 

İddiaya göre, daha doğrusu iddialarına göre, onlar Rusya'ya bu kadar sert ve kesin ambargolar uygularken, yaptırımlar getirirken diğer ülkeler aynısını yapmıyordu. 

Onlar da aynı ambargoyu uygulamalıydı. 

Size şunu söyleyebilirim; Türkiye'ye bugüne kadar sayısız defa Washington'dan, Londra'dan, 'Siz neden Rusya'ya ambargo uygulamıyorsunuz?' baskısı geldi. 

Doğrusunu söylemek gerekirse, Türkiye'nin Rusya Ukrayna savaşında izlediği barışa dönük çözüm çabaları ve denge politikası gerçekten başarılı bir çizgi izledi. 

Vicdanımız her zaman bize doğruya doğru, yanlışa yanlış demeyi söyler. 

Bundan önceki yazılarımızda mesela ekonomide atılan adımları eleştirmiş ve kendi açımızdan konuştuğumuz uzmanlara da dayanarak ekonomik kararların yanlış olduğunu söylemiştik. 

Ancak Rusya Ukrayna ekseninde Ankara'nın izlediği çizginin tutarlı olduğunu söylemek de bu çerçevede doğruya doğru ilkemiz paralelinde hakkaniyetli olacaktır. Hatta Rusya ve Ukrayna'dan yeni iş imkanlarının Türkiye'ye aktığı da bir gerçek. 

İNANILMAZ DETAYLAR

Ama gelin isterseniz biz kendi içimizde kavga ederken, bize sürekli olarak neden ambargo uygulamıyorsunuz diyen batının ikiyüzlülüğüne detaylarıyla delilleriyle bakalım. 

Uluslararası resmi raporlara göre, şubat sonundan yani savaşın başladığı ilk günden bu yana geçen 100 gün içinde Rusya ambargolara rağmen daha doğrusu iddia edilen uygulandığı söylenen ambargolara rağmen petrol ve doğalgazdan 100 milyar $ kazandı. 

Yani gün başına 1 milyar $ gelir elde etti. (Savaşa da günde 875 milyon dolar harcıyor.)

BATI DESTEKLİ GİBİ 

Şimdi sıkı durun. Rusya bu gelirinin 61'ini ise batı ülkelerinden yani Avrupa'dan sağladı. 

Her fırsatta Rusya'dan doğalgaz ve petrol almayacaklarını bunu en kısa sürede bitireceklerini söyleyen Avrupa her gün tıkır tıkır doğal gaz petrol ve taş kömürü almaya devam ediyor. 

Bir yandan alternatif kaynaklar bularak Rusya'yı devreden çıkaracağını söyleyen batı, öte yandan da görüştüğü diğer doğalgaz ve petrol satan ülkelerden istediği yanıtları alamadıkça giderek Moskova'nın kıskacında sıkışıp kalıyor. 

Hatta Moskova bu kırılganlığı fark ederek artık euro ve dolar kabul etmeyeceğini ödemelerin ruble ile yapılmasını şart koşuyor. 

Bu da beraberinde dolar karşısında erimesi beklenen Rus rublesinin savaş öncesinden de daha güçlü bir hale gelmesini beraberinde getiriyor. 

Dünyanın sanayi devi Almanya'da durum çok daha dramatik. 

Almanya genel anlamda, doğalgaz ihtiyacının %45 ile 55'ini, petrol gereksiniminin %35'ini halen Rusya'dan karşılamak durumunda. 

Hesaplamalarına göre ekim sonuna en az 2/3 oranına kadar bunu bitirmek istiyorlar. Ama yaptıkları görüşmelere baktığımızda alternatif kaynak kaynak bulamadıkları da çok açıkça ortada. 

YİNE FRANSA 

Gelelim Fransa'ya. Rusya'dan son dört ayda enerji alımlarını en çok arttıran ülkeler içinde Hindistan ve Çin var. Ancak ilk beş içinde Fransa'da bulunuyor. Hani mangalda kül bırakmayan ambargo uygulansın diye ortalığı yırtan Fransa. 

Bir ilginç konu da, Rusların sıvılaştırılmış doğal gaz ve petrolünü boru hatlarında sıkıntılar olduğu için taşıyan gemilerin büyük bölümü de yine Avrupa ülkelerine ait gemiler. 

Yani gemisini yürüten kaptan misali. 

O açıdan hep söylediğimiz gibi Türkiye'nin her zaman ortada dönen oyunların farkında olması ve buna göre politikalarını popülist rüzgârlara ve baskılara göre değil kendi milli menfaatlerine göre dizayn etmesi önemlidir. 

Batının ikiyüzlülüğünü özellikte örneklerle göstermeye çalıştık. Bunu sadece enerji de sanmayın. Kaldırdığınız her taşın altından batının kendi menfaatleri için bir ikiyüzlülüğü çıkıyor. 

Rusya Ukrayna Savaşının artık Rusya-Amerika Birleşik devletleri savaşı haline geldiğini söylememize gerek yok. 

Bu hepimizin bildiği bir gelişme. 

Bu savaşın bitmesini istemeyenlerden biri de doğal olarak Washington yönetimidir. Çünkü böylelikle savaşlarla  Rusya zayıflarken Amerika Birleşik Devletleri ise savaşın uzamasıyla batı ülkelerine istediği politikalarla Avrupa'yı kendine daha bağımlı ve kırılgan hale getiriyor. 

Silah satıyor, dünyada artan enerji fiyatlarının beraberinde getirdiği rantlardan da ciddi bir fayda sağlıyor. Avrupa'yı dizayn ediyor. NATO'ya daha önce girmek aklında olmayan Finlandiya ve İsveç'i ittifaka girmesi için ikna ediyor. Ardından da Rusya, enerjide kendisine yüzde 97 bağımlı olan Finlandiya'nın gazını kesiyor. Helsinki kıvranarak Washington'a yardım et diye yalvarıyor. 

Ancak batının Rusya'nın bu enerji kaynaklarına ihtiyaç duyması ve beraberinde yeni kaynaklar arama telaşı, şüphesiz önümüzdeki aylarda havalar serinledikçe soğudukça, sanayinin de ihtiyacı göz önüne alındığında, çok daha artacaktır. 

Kaynaklarda sınırlı ve sayılı olduğu için enerji fiyatlarının karaborsada artışı kaçınılmaz olacaktır. 

Biz de artan döviz kurları da dikkate alındığında bunların yansıması bizim ülkemizin hayatının her alanında hissedilebilir.

Ona karşı hazırlıklı olmak lazım. Katlanılması güç akaryakıt, doğalgaz ve elektrik fiyatları da karşımıza çıkacak en tatsız tablolardan biri olabilir. 

Ümit edelim; Rusya-Ukrayna-Amerika eksenindeki gerginlik bir şekilde sona ersin. 

Bu hepimizi etkiliyor. Yoksa işler giderek tatsızlaşacak. 

Sağlıkla kalın.


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları