Yazarlar
Metehan Demir
metehandemir@bursadabugun.comAfganların göçü kapıda mı?
2021.07.26 10:26 - Son Güncellenme: 2021.07.26 10:26Başta ABD olmak üzere NATO'nun Afganistan'ı 1 Eylül itibarı ile terk etmesinden sonra Türkiye'nin bu ülkedeki Kabil Havalimanı'nın askeri bölümünün koruma ve işletmesini üstleneceği ihtimalinin ardından bir başka konu daha gündemde.
Hem de kamuoyunda şiddetle ve endişe ile tartışılan şekilde.
O da Afganistan'dan en az 30 yıldır devam eden ama son 15 yılda daha da çok konuşulan Afganlıların Türkiye'ye İran üzerinden göç ihtimali.
Batının askerlerinin Afganistan'dan tamamen çekilmesi sonrası Taliban'ın da etkisini giderek arttırması ile çatışmaların artma ve iç savaş ihtimali Türkiye'ye yeni büyük göç dalgasının gelebileceği şeklinde endişeleri arttırıyor. Halen mevcut resmi rakamlara bakalım.
İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü'nün resmi raporlarına göre, Türkiye'de yıllara göre yakalanan göçmenlere ilişkin değerlendirmede, yakalanan Afgan göçmenlerin son 8 yılda şöyle;
- 2014: 12.248
⁃ 2015: 35.921
⁃ 2016: 31.360
⁃ 2017: 45.259
⁃ 2018: 100.841
⁃ 2019: 201.437
⁃ 2020: 50.161
⁃ 2021 (7 Temmuz itibarı ile): 25.643
Göç İdaresi 2021'de 7 Temmuz itibariyle yakalanan toplam düzensiz göçmenin 62.687 olduğunu da açıkladı. Afganlar ise bu en son statistikte 25.643 rakamı ile ilk sırada. Afganları da Suriye, Pakistan, Özbekistan, Irak, Bangladeş, Türkmenistan, İran, Somali ve Filistin izliyor.
Bazı uzmanlara göre, Afganistandaki gelişmeler ne olursa olsun çok daha büyük bir dalga doğrudan Türkiye'yi etkilemeyebilir. Konuşulan rakamlar da, durum da abartılı
Ancak, diğer bir grup analist ise her gün İran sınırından özellikle Van'ın ilçelerinden yüzlerce hatta bazı günlerde binlerce Afganın akmaya devam ettiğini iddia ediyor. Bu konuda fotoğraflar görüntüler yayınlıyor.
Ve genelde de gelen göçmenler ailece değil sadece erkeklerden oluşuyor deniliyor.
Bu şartlar altında, zaten Türkiye'de sayıları 4 milyona yaklaşan Suriyeliler nedeniyle bazı kesimlerdeki mevcut tepkinin ardından daha çok Afgan mültecinin de Türkiye'ye gelme ihtimalinin olması tartışmaları iyice arttırıyor.
Kimi iddialara göre; Türkiye'de yarım milyonun üzerinde Afgan yaşıyor. Resmi rakamlara göre ise 120.000 civarında.
Türkiye nüfusunun 84 milyon civarında olduğunu göz önüne alırsak, aslında toplamda yabancı mülteciler ve başka ülke vatandaşlarının sayısı bu hızla giderse ülkenin yüzde 6-7 hatta 8'ine ulaşacak.
Ancak, devlet yetkilileri mültecilerin Türkiye'deki hareketlerinin tamamen kontrol altında olduğunu, bunun ilerisi için bir tehdit olmadığını herkesin kayıt altında bulunduğunu belirtiyor.
Suriyelilerle ilgili, 'Bunlar ülkelerine ne zaman dönecek tartışmalarını zaten sık sık görüyorsunuz. Şimdi buna yine büyük bir Afgan mülteci göçü ihtimali eklenince tartışmalar kamuoyunda karşılıklı gerginlik olarak giderek büyüyor.
Türkiye'de bir kesim bu mültecilerin Türkiye'nin gücüne güç kattığını ve ekonomisinin dinamosunda önemli roller üstlendiğini söylerken, diğerleri ise Türkiye'nin bunlara bakmak zorunda olmadığını ve derhal ülkelerine geri dönmesi gerektiğini savunuyor.
Afganistan'dan Amerika Birleşik Devletleri ve diğer batı ülkeleri, 1 Eylül itibari ile tamamen çekilmiş olacak. Asıl korku kaynağı ise bu tarihten sonra zaten her gün yeni noktaları ele geçiren Taliban'ın topyekün bir savaşa girişerek ülkede büyük bir iç savaşı da başlatabileceği ihtimali.
Daha önce, Türk askerlerinin Kabil Havalimanı'nda görev alması ile ilgili artı ve eksileri konuşmuştuk. Ancak Afganistan'da gerginlik tırmanır, kontrol edilemez hale gelirse bu ülkeden Talibandan kaçan kitleler Pakistan ve İran'a geçerek ardından da Türkiye gelmenin yollarını arayacaktır. Bu önemli bir ihtimal dahilinde.
Hakkını teslim etmek lazım; Türkiye Cumhuriyeti Devleti, İran sınırında son yıllarda çok etkin tedbirler alıyor.
Fakat tıpkı Suriye meselesinde olduğu gibi sınırlara dayanacak ya da hiç bitmeyecek ardarda gelecek Afgan mülteci dalgaları sınırımızda endişeleri daha da arttıracaktır.
Pandemi süreci boyunca Türkiye'de dünyanın her ülkesinde olduğu gibi ciddi ekonomik sıkıntılar ve işsizlik ortaya çıktı.
Yurtdışından gelecek 10 binlerce, 100 binlerce mültecinin Türkiye'de bazı kesimlerde çok daha fazla hoşnutsuzluk yaratacağı kesin.
Bunu sosyolojik çatışmalara dönmeden devletin çok iyi koordine etmesi kitlelerin karşı karşıya gelmesinin önüne geçmesi gerekiyor.
Kontrol altına alınamayan göçmenler eğer rakamları milyonları bulursa ileride kontrol edilemez hale gelebilir.
Sosyolojik, kültürel etnik ve diğer başlıklardaki farklılıklar Türkiye'de toplumun kesimlerinin karşı karşıya gelmesi olasılığını da yaratabilir. Bunu şimdiki zamanda değil önümüzdeki 10-15 yıl için de her açısıyla değerlendirmeliyiz.
İşte bu noktada, kitlelerin provokasyonlara gelmeden yönetilmesi, devletin tam kontrolü devam ettirmesi ülkemizin geleceği açısından hayati önem taşıyor.
Sonbahar Türkiye Afganistan ekseninde her açıdan sıcak geçecek.
Sağlıkla kalın
Yazarın diğer yazıları
- Kritik toplantının kritik notları 22 Mart 2024 Cuma, 22:16
- Kim ne kadar yardım alacak? 04 Mart 2024 Pazartesi, 17:45
- İlk milli savaş uçağının anlamı 26 Şubat 2024 Pazartesi, 10:34
- Bir güvenlik yetkilisinin anlattıkları 07 Şubat 2024 Çarşamba, 01:35
- İstanbul düellosu 18 Ocak 2024 Perşembe, 17:41
- Dünya artık daha da güvensiz 04 Ocak 2024 Perşembe, 10:47
- İstanbul Havalimanında son durum 21 Aralık 2023 Perşembe, 00:46
- Deprem spekülasyonlarına dikkat! Depremle ilgili bilmemiz gereken o kritik bilgi ne? 04 Aralık 2023 Pazartesi, 14:51
- Refah sınır kapısı tiyatrosu! Oyunun farkında mısınız? 27 Ekim 2023 Cuma, 01:14
- İsrail vahşeti ve kara harekatı 18 Ekim 2023 Çarşamba, 00:22
Yazarlar
- Bize yeni bir fuar merkezi lazım... Aysın Komitgan
- Kulislerde kimlerin adı geçiyor? Kurtuluş re... Serkan Yetişmişoğlu
- Vincenzo Montella karizmayı çizdirdi! Engin Aksöz
- Hem düşüyoruz, hem eriyoruz... Çetin Sabırlı
- Seçimin en kritik ilçesinde durum nedir? Tec... Hasan Boztürk
- Sandığa 'ne kadar' yansır? Elif Didem Danacıoğlu
- Geyiklerin arasında geyik testi Emre Özpeynirci
- 'Devler gibi eserler bırakmak için karıncala... Pınar Yeniyiğit
- Bursaspor'da çarşı pazar karıştı Kaan Vardar
- Seçim sonrası için senaryolar Levent Yılmaz
- Bu mahallede sahurda davul çalmak yasak Ramazan Başan
- Yılın ilk ay tutulması geliyor Fatma Zühre Doğan
- Kritik toplantının kritik notları Metehan Demir
- "Zeki Müren: Elbet bir gün buluşacağız" sergisi Kamuran Vatansever
- Doğayla buluşurken dikkat! Mahmut Uçakcan
- Dobralık ve iyi hal üzerine... Şeyma Polat
- Keles'e hayırlı olsun! Başkan yeni müjdeyi v... Hasan Yalçın
- Enfes çiğ börek tarifi! Nurdan Ercan
- Enflasyon muhasebesi iş dünyasını nasıl etki... Hacı Bektaş Aykut
- Enflasyon muhasebesinde beklentiler... Kemal Tığoğulları