2030'larda büyük savaş kapıda mı? 

2023.07.04 23:52 - Son Güncellenme: 2023.07.04 23:52
A

20. yüzyıl iki büyük dünya savaşı'na tanıklık etti. Ve bu büyük savaşlar dünyanın kaderini temelden değiştirdi. 

Şüphesiz geçen yüzyıl boyunca sayısız irili ufaklı çatışma, gerginlik ve savaşlar da yaşandı. 

Bunlar kimi zaman sıcak çatışmalar olarak gerçekleşirken, kimi zaman da casuslar veya soğuk savaş versiyonu asimetrik eksende meydana geldi.

Bu dönemde, zamanla ülkelerin ayakta kalması için en kritik gereksinimlerden biri olan petrol ve enerji kaynakları ve bunlara bağımlılık ise uluslarası ilişkilerde belirleyici ana faktörlerden biri oldu. 

Dünyada ana aktörler belliydi: Soğuk savaşın iki dev kalesi Amerika Birleşik Devletleri ve Rusya

Bugün de, bu ikili arasındaki bitmeyen çekişmenin uzantılarını, Rusya Ukrayna savaşında ve çeşitli coğrafyalarda vekâlet savaşları veya dolaylı etki ettikleri noktalarda görüyoruz . 

Tabii ki; Avrupa'da yardımcı oyuncu rolüyle dünya düzenine etki etmeye çalışan İngiltere, Almanya ve Fransa gibi ülkeleri de gözardı edemeyiz. 

Ancak bir süreden beri dünyada savaş stratejileri ve genel diplomasiyi takip edenler bir konuyu daha yakından izliyor. Bu bahsettiğimiz uluslararası ilişkiler konjonktüründe hep endişe ile izlenen ama pek de genelde derinlemesine bakılmayan bir devden bahsediyoruz. Yani Çin'den. 

Bu öyle bir konu ki ; önümüzdeki 15-20 yılda dünyanın en ciddi tehdidinin de habercisi olabilir. 

Buna tehdit mi ya da başka bir ifade mi bulmak doğru olur şu an için bu o kadar kolay değil. Paranoyak teşhis eleştirisinde bulunanlara da rastlanıyor. Hangisinin doğru olduğunu zaman gösterecek. 

Ama konuşulması ve yakından izlenmesi gereken bir durum, daha doğrusu bir ülke var önümüzde. 

En başta bahsettiğimiz gibi o global hareketliğinde bağımlı ve kırılgan kılan enerji sorununu yavaş yavaş çözen ve planlarını yavaş yavaş devreye sokan bir ülke haline gelen Çin'i biraz daha yakından tanıyalım.

Şu an sadece 1,5 milyar nüfusu meselesi belki de en alttaki başlıklardan biri. Bazılarına göre; Çin ekonomisi dahil rakamlarla bir büyük güç gibi görünse de aslında perde arkasında hafif hafif ileride dünyada isteklerini gerçekleştirmek için elinden geleni ardına koymayacak bir ülke. 

Yani Çin Halk Cumhuriyeti, nüfusundan öte sanki büyük bir plana doğru hazırlık yapıyor. 

Avrupa'dan Asya'ya, Orta Doğu'dan Güney Amerika'ya Avrupa'da Amerika'ya kadar bir çok alanda diplomasiden, büyük satın almalara, ekonomiye, her alanda arabuluculuk girişiminden, yatırımlardan, enerji kaynaklarına ve alternatif yenilenebilir enerji altyapısını güçlendirmeye kadar çok geniş çaplı ve birbiriyle koordineli bir oyundan bahsediyoruz. 

Yani bugüne kadar Çin'in en büyük kırılganlığı olan enerji bağımlılığını halletmesi ile ilgili çıktığı bir yoldan bahsediyoruz. 2030'ların sonuna doğru dünyada düşünmek bile istemediğimiz gelişmeler olabilir. Bunun ne anlama geldiğini en sonda açıklayacağız. 

Şimdi Çin'deki son kritik gelişmelere bakalım;

Son kritik projelerden biri ile başlayalım.

Pekin'in Dünya yüzeyinin altındaki yeni sınırları keşfetme çabalarının bir parçası. Bundan iki sene önce Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, ülkenin kritik bilim insanlarına bir emir verdi. Derin dünya araştırmaları ve yerel enerji kaynakları için yeni doğal kaynak arayışları da dahil ne varsa bulunmasını istedi. 

Ve Çin dünyanın en derin deliklerinden birini açmaya başladı. 
Tamamlanması 457 gün sürecek olan projede 11.100 metre derinliğinde bir kuyu kazılması hedefleniyor. Sondaj çalışmaları Sincan kuzeybatısındaki Uygur özerk bölgesinde başladı. 

Bu dev kuyu 10'dan fazla jeolojik tabakayı geçecek ve 145 ila 66 milyon yıl önce gezegenin Kretase Dönemine kadar uzanan katmanlara ulaşacak.

Öte yanda; Dünyanın en büyük ikinci askeri harcama yapan ülkesi konumundaki Çin, geçen yıl askeri harcamalara 292 milyar dolar ayırdı. Çin'in bu harcamaları, 2022'de bir önceki yıla göre yüzde 4.2 arttı. 28 yıldır üst üste büyüme gösterdi.

Çin Ulusal Enerji İdaresi verilerine göre Mayıs sonu itibarıyla kurulu rüzgar enerjisi kapasitesi geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 12,7 artışla yaklaşık 380 milyon kilovata ulaşırken, kurulu güneş enerjisi kapasitesi yıllık yüzde 38,4 artışla yaklaşık 450 milyon kilovata yükseldi. Ülkenin kurulu elektrik üretim kapasitesi yine aynı dönemde bir önceki yıla göre yüzde 10,3 artarak yaklaşık 2,67 milyar kilovata ulaştı. 

Verilere göre Ocak-Mayıs döneminde ülkenin önde gelen enerji şirketlerinin güneş enerjisine yaptığı toplam yatırım bir önceki yıla kıyasla yüzde 140,3 artarak 98,2 milyar yuana (yaklaşık 13,68 milyar ABD doları) ulaştı. 

Fosil yakıtlarda kömür üretimi geçen yıla göre yüzde 8 artışla 4,45 milyar tona ulaşırken, doğal gaz üretimi 10 milyar metreküpten fazla artarak 217 milyar küpe ulaştı. Yıllık ham petrol üretimi ise yeniden 200 milyon tonun üzerine çıktı.

Çin, geçen yıl büyük ölçekli enerji projelerine yaklaşık 2 trilyon yuan (290,2 milyar dolar) yatırım yaptı.
Ülke, 2023'te fosil yakıt çıktılarında benzer yıllık artışları amaçlarken, yenilenebilir enerji kaynaklarından hidroelektrikte 430 milyon kilovatsaat, güneş enerjisinde 490 milyon kilovatsaat ve rüzgar enerjisinde 423 milyon kilovatsaat artış hedefliyor.

Çin hükümeti, 2030 yılında hane başına karbon salımı miktarını 2005 seviyesine göre yüzde 65 azaltmayı ve yenilenebilir enerji kaynaklarının tüketimdeki payını, yüzde 25 arttırmayı planlıyor. Ülke 2060 yılında "karbon nötr olmayı" amaçlıyor.

Tıpkı İsrail gibi Çin'de orta ve güney Afrika bölgesinde enerji ve doğal kaynak yatırımları yapıyor.

Çin-Afrika Kalkınma Fonu'nun altyapı, tarım, enerji, kaynak geliştirme vb. alanları kapsayan Afrika ülkelerine 5 milyar doların üzerinde yatırım yaptı. Bugün Çinden izinsiz neredeyse Afrika'da doğru dürüst iş yapılamıyor. Afrika'da bir çok ülkede Çin önemli alanları tutmuş durumda. 

Pekin Yönetimi ayrıca Rusya Ukrayna savaşından, Suudi Arabistan İran arasındaki gerginliğe kadar her noktada arabuluculuk görevine soyunuyor. Gizli dostluklar kuruyor. 

Orta Doğu'da ve hatta Suriye'de uluslararası taşeron şirketleri de kullanarak perde arkasında önemli bir güç konumuna da geliyor. Dolaylı olarak Amerika Birleşik Devletleri başta olmak üzere batı dünyasında ciddi satın almalar yapıyor. Kritik şirketlerin gizli hissedar konumuna da geliyor. 

Her tür istihbarat ağını dünyada genişletiyor. Seçimlere etki ediyor. Hatta Amerika Birleşik Devletleri'nde seçime etki ettiği iddia edilen New York'ta bile Pekinden gönderilen bazı sivil polislerin Çin mahallelerinde gizli karakollar kurduğu iddiaları Amerikan basınında konuşuluyor.

Çin'in yıllardır kendi toprağı kabul ettiği ve bağımsızlığını şiddetle reddettiği Tayvan meselesi sık sık gündeme gelir. 

Başta Amerika olmak üzere batının Tayvan'la ilgili baskılarına şiddetle karşı koyar. Ama inanın; Çin bu yukarıda bahsettiğimiz hazırlıkları boşa yapmıyor. 

Yakından takip edenler, Çin'in başta enerji alanındaki bu bağımlılığındaki kırılganlığı azaltmasıyla planlarının 2035'e kadar tamamlanacağını ve çok daha kuvvetli bir şekilde ayakları üzerinde durabileceğini söylüyor.

Bu muazzam hazırlık dikkat çekiyor. Vaktiniz varsa Çin'in sadece arabalarına şuna buna değil son yıllarda geliştirdiği savaş uçaklarına da bakın. 

Çin dünya liderliği adına, gelecekte başta Tayvan olmak üzere kafasındaki kendi hazır hissettiği anda tüm adımları teker teker atacak. 

Bu ne zaman olur bilinmez ama büyük bir hesaplaşmaya doğru çok gizli hesaplar yaparak emin adımlarla yürüyor. Rest çekmesi 10 yıl içinde an meselesi olabilir.

Kimbilir, gün gelir belki durdurmak için bugün düşman olan Amerika ve Rusya bile Çin'e karşı bir araya gelebilir.

Size komplo teorisi gibi görünüyor değil mi? 

İnanın dünyada artık hiçbir şeye şaşırmamayı öğrenmemiz lazım. 

Her geçen gün yaşanan sıradışı olaylar, toplumsal kargaşalar, felaketler, savaşlar ve salgın hastalıklar bize zamanında asla inanmayacağımız şeyleri film senaryoları gibi teker teker yaşatıyor. 

İnşallah yanılırız. Endişemiz mi tabii ki, gelecek nesiller ve çocuklarımız.

Çin ise bu belirsizliklerden sadece bir tanesi. 

Sağlıkla Kalın.


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları