2022 Dış Politika Raporu

2022.01.03 07:13 - Son Güncellenme: 2022.01.03 07:13
A

Yeni yıl geliyor, yaklaşıyor derken 2022'nin ilk günlerini yaşamaya başladık bile. 

Geçen seneden kalan ve Türkiye'de ekonomiden iç siyasete kadar tüm dengeleri derinden etkileyecek dış politika başlıkları da olabildiğince ağırlığıyla gündemde bekliyor. 

Öne çıkan başlıkları teker teker ele alırsak gelişmeleri şöyle değerlendirmek mümkün. 

ABD İLE İLİŞKİLER

Türk Amerikan ilişkileri bu sene de sıkıntılı bir dönem yaşayabilir. 

Önümüzdeki günlerde göreve başlayacak yeni Amerikan Büyükelçisi Jeff Flake büyük ihtimalle yapacağı açıklamalar ve izleyeceği çizgiyle gündemde olacak. 

Yeni Büyükelçi daha önce de, S-400 ve insan hakları konusunda Ankara'da tepki uyandıran açıklamalar yapmıştı.   

Flake'in bir kariyer diplomatı olmadığı, daha önce ABD eski Başkanı Donald Trump'a yakın bir Cumhuriyetçi Kongre Üyesi olduğu ancak sonra saf değiştirerek Demokratlara yaklaşarak Joe Biden'ı desteklediğini hatırlatalım. 

ABD Başkanı Joe Biden'ın Türkiye yönelik soğuk politikaları dikkate alındığında yeni Elçi'nin Ankara'da bu çizginin bir uzantısını izlemesi muhtemel. 

Tabii ki Rusya'dan alınan S-400 füzeleri nedeniyle yaşanan gerginlik, iptal edilip verilmeyen F-35'lerin yerine alınması planlanan F 16 savaş uçaklarına da nasıl yansıyacak birlikte göreceğiz. 

Biden yönetimi bu uçakların Türkiye'ye satışına olumlu yaklaşsa da, Amerikan Kongresi'nde bazı grupların şiddetle karşı çıkması şaşırtıcı olmayacak. 

Ruslardan S-400 alımı nedeni ile ABD tarafından Türkiye'ye uygulanan CAATSA yaptırımları çerçevesinde bazı askeri savunma ilişkilerinin de sıkıntılı olduğu ortada. 

Örneğin son olarak Ankara'da TAI'nin tesislerinde üretilen Black Hawk tipi helikopterlerin üretim sayısında bariz düşme yaşanıyor. Eksik gönderilen parçalar sebebiyle üretim sayısının 109'dan 36'ya düştüğü konuşuluyor. 

Ayrıca bu yıl sonuçlanması beklenen Halkbank davası da kritik başlıklardan. Terörist YPG'ye Suriye'de Amerika'nın yardımı da yeni bütçeye göre sürecek görünüyor.

ORTADOĞU 

Orta Doğu politikaları çerçevesinde ise Türkiye son dönemde Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri İle krizli ilişkilerini belli bir seviyeye getirdi. 

Özellikle Birleşik Arap Emirlikleri ile karşılıklı ziyaretler gündemde. Bu ülkeden Türkiye'de ciddi alımlar ve yatırımlar gelebilir. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da şubat ayında Birleşik Arap Emirlikleri'ne iade-i ziyareti bu süreci perçinleyecektir. 

SUUDİLER 

Suudi Arabistan ile de perde arkasında devam eden görüşmelerin olumlu geçtiği ve önümüzdeki günlerde bir temasın sağlanmasını görmek sürpriz olmayacak. 

İsrail ile de karşılıklı sıcak mesajlardan sonra büyükelçi atanması artık an meselesi. 

ERMENİSTAN

Karşılıklı temsilci atanan Ermenistan ile son dönemde alınan kararlar paralelinde iki ülke arasında uçak seferleri başlayacak. Ancak burada en önemli nokta ise Zengezur yolunun açılması. Yani Azerbaycan'dan çıkan ve Ermenistan İran sınırı üzerinden Nahçıvan'a oradan da Türkiye gelecek yolun hayata geçmesi. 

Eğer bu olursa gerçekten önemli bir aşama katedilecek. Böylece, Azerbaycan ile Türkiye arasında fiziki bağ da tarihte ilk kez kurulmuş olacak. 

Tabii bütün bunlar, Rusya'nın karar değiştirmesi, Ermeni diasporası ve Fransa'nın provokasyonuna kurban gitmezse. 

AB HEP AYNI 

Avrupa Birliği ile ilişkilere aslında fazla yorum yapmaya da gerek yok.  Bu ocak itibari ile altı aylığına Avrupa Birliği dönem başkanlığını devralanın Fransa olduğunu da düşünürsek, önümüzdeki sürecin pek de parlak geçmeyeceğini ifade edebiliriz. 

Zaten bu yıl yine çok konuşacağımız 100 binlerce göçmenin Türkiye yönelmesi ve oradan Avrupa'ya gitmesi tartışmaları da yine karşımızda olacak. 

Türkiye'nin halen 9 milyona yakın sınırları içinde ve dışında göçmene baktığını unutmadan hatırlatalım. Avrupa Birliği'nin Türkiye'ye yönelik bu konudaki destek taahhütlerini de hala tamamlamadığını da. 
Osman Kavala, Selahattin Demirtaş ve HDP kapatma davaları ile ilgili de gelişmeler AB ile muhtemel krizler olarak önümüze gelecek. 

RUM-YUNAN

Yunanistan ve Rum kesimi ile de bu yıl çok sık kriz yaşanması muhtemel. Doğu Akdeniz'de Türkiye'nin hakkı olan sahalarda provokasyonlar sürecektir. 

Avrupa Birliği'ni arkasına alan ve ABD ile askeri ilişkilerini sürekli geliştiren Yunanistan'ın yanına bazı Arap ülkelerini de alarak Türkiye'ye  yönelik hasmane politikalara dayalı ucuz provokasyonlarına devamı bekleniyor. 

AFGANİSTAN 

Afganistan'da ise Kabil Havalimanı'nın işletilmesi Katar ile birlikte Türkiye tarafından gerçekleştirilecek gibi.

Devlet Hava Meydanları İşletmesi'nin (DHMİ) aylardır Afganistan'da Taliban yönetimi ile birlikte yaptığı görüşmelerde belli bir noktaya gelindi. Ama burada en kritik başlık ise Kabil Havalimanı ve burada görev yapacak personelimizin güvenliği. 

2022'de de maalesef Suriye'de yine bir istikrar sağlanması söz konusu olmayacak. Özellikle İdlib bölgesinde Astana Toplantıları ile başlatılan Rusya ve İran ile koordine edilen süreçte Türkiye bölgedeki pozisyonunu koruyacak. 

Ancak bütün bunlar yaşanırken Rusya'nın perde arkasında Ankara'yı rahatsız eden doğrudan ve Esad rejimi üzerinden dolaylı izleyeceği politikalar da endişe kaynağı. Bu bölgede saldırılara dikkat etmemiz gerekiyor

RUSYA 

Malumunuz, Türkiye'nin Amerika Birleşik Devletleri ve Rusya ile ilişkilerinde farklılık var. 

Moskova ile krizler ve uyumlu noktaları birbirinden ayırt edilmesi üzerine kurulu sistem olduğu için Ankara'nın Putin ile yaşadığı süreç daha olumlu gibi görünüyor. Ama derinlerde Rusya ile de ciddi sorunlar var. Mesela, Moskova'da PYD-YPG terör ekseninin bürosunun olması gibi. Enerji alımında da pürüzler bekleniyor. 

2022'de bunlar zaman zaman su üstüne çıkacaktır. 

IRAK 

Kuzey Irak'ta da 20'den fazla askeri üs bölgemizde güvenlik operasyonları ve kuşağın korunması devam edecek. Barzani Yönetimi ile de sıcak ilişkiler sürecek.  

SURİYE 

Türkiye Suriye'deki üç ana operasyon bölgesinde varlığını sürdürecek. 

Bu bölgelerde sivil ve askeri unsurlarımıza karşı PKK terör örgütünün yapabileceği saldırılara karşı da sürekli teyakkuz durumu söz konusu. 

UKRAYNA - İRAN 

Tabii ki; bu yıl dünyadaki en önemli gerginlik noktalarından biri olan Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik hasmane tutumu da hayati. Ve bu durum, ne yapacağına dair tüm gözlerin Türkiye'nin üzerinde olduğu noktalardan biri. 

İran'ın nükleer programına yönelik batının Amerika öncülüğünde izleyeceği politikalarda  da, Ankara'nın ne yapacağı merakla bekleniyor. 

Yani hem Ukrayna'ya, hem de İran'a yönelik izleyeceği politikalarla Türkiye, Amerika, Rusya ve Avrupa arasında merak edilen en önemli merkezlerden olacak. Bu sıkışıklık zaman zaman zorluklar çıkaracak. 

Kısacası; Dünyanın en istikrarsız bölgesinin tam merkezinde yer alırken, en doğru, soğukkanlı ve duygusallıklardan uzak pozisyon tutmak en doğrusu olacaktır. 

Ülkemize ve sizlere sağlıklı bir yıl dileğiyle.


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları