Yenilmedik, rezil olduk!

2024.01.14 23:59 - Son Güncellenme: 2024.01.14 23:59
A

Bursaspor İnfo Yatırım son derecede kötü bir oyundan sonra; alt sıralardan üstlere atak yapmak isteyen Türk Telekom'a evinde 34 sayı fark yiyerek yenildi. (69-103)

Son derecede düşük bir enerji ile oynayan ve maçın hiç bir sekansında Telekom'a yanıt veremeyen Bursaspor kötü oyunuyla taraftarlarını da çileden çıkardı.

Karşılaşmaya çok motive başlayan ve sahanın her iki tarafında olağanüstü mücadele eden Telekom ilk iki çeyrek soktuğu yüksek yüzdeli şutlarla aslında maçı daha ilk yarıda bitirdi.

Bursaspor rakibinin savunma sertliğine hiç yanıt veremezken; hücumda da seçilmiş şutların yerine düzen dışına çıkarak zorlama atışlarla skor aramaya zorlanınca, ritmini rakibine en başında dikte ettiren Telekom sezonun en akıcı oyunuyla sonuca çok rahat gitti.

Maça agresife başlayan başkent ekibi ilk iki çeyrek neredeyse her attığını soktu. Sertlik yaparak fiziksel direnç gösteremeyen Bursaspor'un bu zaafından yararlanarak savunma ve hücum ribauntlarını da toplayan taraf oldu.

Adeta tek pota maç şeklinde geçen ilk iki çeyrek bittiğinde Telekom soyunma odasına 22/30 (%73,3) saha içi, 12/14 (%85,7) iki sayı, 10/16 üç sayı (%62,59) yüzdesiyle ile girerken; serbest atışları da 2/4 (%50) ile soktu.

Buna karşılık Bursaspor çok kötü oynadığı ilk iki çeyrek  10/12 ikilik, 1/9 üçlük yüzdesi tuttururken, serbest atışları da 5/6 ile kullandı.

Üçüncü çeyrek değişen bir şey yoktu. Farkın verdiği rahatlıkla oyunu istediği gibi yönlendiren Telekom yine yüzdeli dış atışlar kullanırken, Bursaspor'un kötü oyunu devam etti.

Jordan Floyd'un anlam verilemeyen durgunluğunda farklı skor opsiyonları arayan potanın timsahları Anthony Brown ile geri dönüş için hamleler yapsa da, Telekem Walles, Yiğitcan Saybir, Steven Enoch ile skor üreterek Bursaspor'u kendisine yaklaştırmadı.

Sert ve temaslı savunmayı çembere giderek de delemeyen Bursaspor'da oyun kurucu Dave Michineau'da yine çok kötü oynayarak takım arkadaşlarını yönlendiremeyince; 'acaba olabilir mi?' denilen dönüş şansı da sıfırlanmış oldu.

Bu çeyrekte Telekomlu Wallace'nin Ömer Utku Al'la giriştiği ufak çaplı kavga kendisinin diskalifiye edilmesiyle sonuçlansa da; bu ufak kriz bile Bursaspor'u ayağa kaldıramadı.

Takımın umut bağlananları kötü oynamaya adeta söz birliği emişçesine maçın içine bir türlü giremediler.

Jordan Floyd ve Anthony Brown'un 'bir var, bir yok' oyunlarına; rakibin sert uzunu Enoch'un fiziksel tahribatına çember altında karşı koyamayan Johnny Hamilton'da fişi çekerek katılınca; son çeyrek formalite icabı oynandı.

Son 10 dakikada Telekom rahat top dolaştırıp, istediği şutları bulurken, Bursaspor sonucu kabullenmiş bir şekilde ve motivasyonu yerlerde sürünerek maçı tamamladı.

Telekom'a kulüp tarihinin en farklı skoruyla 69-103 yenilen Bursaspor maçı 22/55 saha içi (% 40), 15/35 iki sayı (42,9), 7/20 üç sayı (% 35) yüzdesi ile tamamlarken, serbest atışları da 18/20 (% 90) ile değerlendirdi.

 Bursaspor'da yerliler skora 14, Telekom'da ise 27 sayılık katkı yaptılar.

Telekom oyun içinde hiç geri düşmediği maçta yüzde 57.1 (16/28) ile üçlük attı, asistte 32/11, iki sayı isabetinde 23/15 üstünlük sağladı.

Ayrıca 4 maçlık mağlubiyet serisine son vererek; bu sezon deplasmanda ikinci kez kazanmasını bildi.

Telekom 3. çeyreğin 5. dakikasında farkı 35 sayıya kadar (72-37) çıkararak Bursaspor'u sürklase ederken, direnç gösteremeyen oyuncuları tribünler protesto etti.

Maçın en iyileri...
Bursaspor: Michael Young 18 sayı, 7 ribaund, Anthony Brown 16 sayı, 4 ribaund, 4 asist, Jordan Floyd 10 sayı
Türk Telekom: Yiğitcan Saybir 13 sayı (3/5 üçlük), 6 ribaund, 3 asist, James Palmer 19 sayı, 5 asist, Tyrone Wallace 17 sayı (3/5 üçlük), 4 ribaund, 7 asist, Steven Enoch 19 sayı, 6 ribaund, Jarrod Jones 11 sayı, 4 ribaund.

Şimdi yazacaklarıma artık uyarı mı, yoksa öneri mi dersiniz size kalmış bir şey;

Bursaspor; Anadolu Efes'ten sonra bu gün de Telekom'a karşı çok düşük enerji ile oynayarak hayal kırıklığı yaşattı.

Evet yenilebilirsiniz ama; mücadele etmemezlik yapamazsınız.

Takım bugün hem felaket denecek kadar kötü idi; hem de rakibine karşı en küçük bir direnç gösteremedi.

An itibariyle sezon başındaki istek ve heyecandan da eser kalmamış.

Araştırdım paralar zamanında ödeniyormuş.

Yani şubede maddi bir sorun söz konusu değil.

O zaman iki maç üst üste bu kadar kötü oynamada ısrar edilmesini nasıl açıklayacağız!

Yoksa oyuncular coach Zdovck'un biletini kesmeyi mi gözlerine kestirdiler!

Benim aklıma başka bir ihtimal gelmiyor.

Bugünkü tarihi hezimetten sonra zaten onun bırakıp gitmesi gerekir!

Bursaspor seyircisini kenarda; sahadaki oyuncuları gibi hocasından da heyecan duyup, aksiyon göstermesini istiyor.

Dusan Alimpijevic'i onun için çok sevdiler.

Bir kan uyuşmazlığı yaşandığı apaçık ortada.

O zaman;

Taraftar memnun değilse, gereği yerine getirilmeli.

Zaten bugün tepkilerini göstererek yönetimine uyarılarını yaptılar.

Ötesi yönetimin bileceği iş.

Gelelim en önemli detaya.

Bursaspor'un puantajdaki  yeri kimseyi aldatmasın. (ikili averajla 9. sırada bulunuyor)

Rakipler birbirine o kadar yakın ki; bir galibiyet ya da yenilgi halinde sıralama değişebiliyor.

Alt taraflarda ise kazan iyice kaynamaya başladı.

'Düştü' denilen Samsunspor bile bu hafta direnç koyarak son saniye basketiyle Tofaş'ı yenmeyi başardı.

Zor durumdaki Denizli Merkezefedi Basketbol'da Daniel Oturu'nun yerine getirdiği yeni uzun ABD'lisi Moses Wright ile Galatasaray'ı deplasmanda devirerek düşme hattını iyice karıştırdı.

Altlardaki Çağdaş Bodrum'un lider Fenerbahçe'yi yenmesine ramak kaldı. Son topu tipleyebilseler maçı kazanmışlardı.

Anlatmak istediğim şey şu;

Er zorda olanlar bile bir şekilde direnç ve enerji koyarlarken; Bursaspor gerisin geriye gidiyor. Bu durum düşündürücü.

'Yerim nasılsa garanti' diye gevşemenin sonu felaket olur.

Hırs yapmadan ve mücadele etmeden galibiyet elde edilemiyor.

Bursaspor'da an itibariyle bu iki faktör eksik.

Daha kötüsü; takım sezon başından beri oyun kurucusuz lige devam ediyor.

Şutu olmayan ve oyun kuramayan basketbolcudan point guard / oyun kurucu / olmaz.

Michineau'da bu ikisi de yok.

En iyi becerdiği şey olan çembere de gidemezse; maçları neredeyse sıfır çekerek tamamlayacak.

Şimdi;

Sponsoru mu sıkıştırırlar yoksa bankadan kredi mi çekilir (!) bilemeyeceğim;

Eğer skoru olan, yanı sıra oyunu kurabilen taze bir kan değişikliğine gidilmezse hiç akla gelmeyen ihtimal gerçek olur;

Yani düşme potasına girilir.

Bir de;

Kadro bu kadar dar ve rotasyon yapılamazken; iyi kötü işe yarayan Enes Berkay Taşkıran'ın 'ben teklif aldım, gitmek istiyorum' ricasının kabul edilmesine ben akıl sır erdiremedim!

Öğrendiğim kadarıyla biraz da para kazanmış kendisinin gidişinden kulüp;

Acaba başka bir nedeni olabilir mi?


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları