Tofaş'taki düşüş düşündürücü

2022.11.23 17:14 - Son Güncellenme: 2022.11.23 17:14
A

Tofaş; FİBA Şampiyonlar Ligi'nde gruba tutunma maçında kendi liginde sonuncu sırada bulunan SIG Strasbourg'a 94-89 yenilerek şansını iyice zora soktu. (1-3)

Kalan iki maçını kazanmaktan başka seçeneği kalmayan Tofaş dalgalı performansıyla taraftarını şaşırtırken; skor bulamadığı son çeyrekteki 5,5 dakika belirleyici oldu.

12 sayılık fark yarattıktan sonra üzerine 5,5 dakika skor bulamamak; takımda mental anlamda sorun yaşandığının işareti gibi geldi bana.

Buradan hareketle genel bir değerlendirme yapmanın tam zamanıdır.

Yeni bir teknik ekip ve yeni yerli, yabancı kadro ile başlanan lig ve Avrupa yolculuğunun temsilcimiz için şimdilik istediği gibi gitmediği bir gerçek.

An itibariyle başlangıçtaki umut verici görüntü haftalar ilerledikçe rutine dönüşmeye başladı.

Özellikle yabancı oyuncu tercihlerinin 'acaba' dedirtmeye başlaması can sıkıyor.

Geçen sezonun kahır verici seçimlerinin ardından  Ennis dışında sil baştan yapılan kadronun beklentilerin hayli altında altında oynamaya devam ediyor olmasına geçerli bir neden bulamıyorum.

Rob Gray'ın dışında 'Tofaş'a yakışmış' diyebileceğimiz bir ikinci ismi göremiyoruz.

Gray'de kendine özgü stilinde oynamaya ısrar ettikçe bazen çarşafa dolanıp kalıyor.

Cross over üzerinden adam eksiltme tercihi Strasbourg'a karşı bir çok topun kaptırılmasına neden oldu. Çaldırdığı toplardan da rakibin fast breakleri geldi.

İki ucu keskin bir bıçak gibiydi bu maçta.

Şutu ve birebirler üzerinden deliciğiyle çembere gidişi birinci sınıf;

Topu paylaşarak seti oynatacağına; dripling üzerinden oyunu kurmaya çalışması ise seri sonu!

Diğer yabancılar da şimdilik beklentilerin oldukça altındalar;

Ön plana çıkarak sorumluluk almaktan kaçınıyorlar.

Uzun rotasyonda Bouba Toure'nin performanslı inişli çıkışlı. Sırtı dönük oynayabilen birisi değil, atletizmi de sınırlı. Şutunu orta mesafeli kullanıyor, faul yüzdesi oldukça düşük.

Alternatifi Deon Thompson ise bu pozisyon için kısa.

Böyle olunca sezonun tamamı için pek umut veremiyorlarr.

'Acaba Jeremy Simmons kalsaydı daha mı iyi olurdu!?'

Ne dersiniz.

Peki diğer yabancılar?

Geçen yıldan devam eden Tyler Ennis dışında diğerleri Yunanlı coach Dimitris Priftis'in seçimleri.

Suleiman Braimoh, Arturas Milaknis,Celil Williams bugüne kadar dişe dokunur bir maç oynamadılar.

Zorunlu olarak paraya göre adam getirilince; yetersiz kalanların defoları zamanla ortaya çıkıyor.

Sonra da üzülüyorsunuz.

'İyi oyuncu, çokpara' bu sporun yadsınamaz gerçeği.

Kadronun yeni sezon yerlilerinden Mustafa Kurtuldum savunmadaki enerjisi ile kendine dakika bulabilen yetenekli bir oyuncu. Eli ısınınca da şutlarını kaçırmıyor.

İlkan Karaman'ın sakatlığı hayli uzadı. Büyük yetenek Berke Büyüktuncel'de elini kırdıktan sonra parkelere dönebilmek için gün saymakta.

İkisi de 4 numara; döndüklerinde Emre Tanışan'la birlikte bu pozisyonda yerli rekabet hayli artmış olacak.

Emre Tanışan sürelerini saha içi performansına bağlı olarak kendisi belirleyebilen bir karakterde.

Kaptan Berk Uğurlu savunma direnci ve çembere atak eden oyun stiliyle kadronun vazgeçilmezlerinden.

Bir türlü geliştiremediği dış şutu ise; bir yerden sonra kendisini 'eksik oyuncu' pozisyonunda bırakıyor.

Genel görünümü böyle Tofaş'ın.

Kağıt üzerinde aslında iyi olan bu kadronun; şu ana kadar gereğini yerine getirdiği iddia edilemez.

Durgunluk uzun sürerse bir sezonun daha erkenden kaybedilmesi ihtimaller arasında.

Avrupa Kupası zora girmişken, üstüne lig de eklenirse bu başarısızlığı camia içine sindiremez.

Bu genel değerlendirme çerçevesinde Strasbourg maçıyla ilgili de birkaç şey söylemek istiyorum.

Sayı atamadan geçen o kabus gibi dakikalar dışında takım genel hatlarıyla iyi oynayamadı.

Sıkıntının büyüğü 1 numarada yaşandı. Rob Gray, Tyler Ennis, Berk Uğurlu, zaman zaman da Mustafa Kurtuldum topa yön vererek, arkadaşlarına pozisyon hazırlamada başarılı olamadılar.

Kim kiminle oynarsa oynasın, ritim bulamadılar. Tercihlerinin çoğu yanlıştı. Rakibin baskısı karşısında bocalayıp kaldılar.

Bu kadar usta ve deneyimli oyuncu grubunun maçı rakibine dikte ettirmede acze düşmesi olacak şey değil.

Rakibin enerjisi maçın içinde daha üstlerdeydi. Topa baskı yaparak hataya zorladıkları adamları üzerinden kolay sayılar buldular.

Bu kadar vasat bir rakip karşısında çok basit sayılar yemenin başka türlü asla izahı olamaz.

Şutörlerin yanlış seçimleri de bir başka eleştiri konusu idi maçın.

Bomboş şutları sokamayınca rakibin maça asılma iştahı kabardı.

Son dakika içinde maçı önce beraberliğe, sonra da uzatmaya götürebilecek o üçlük şutu; Braimoh'un yerine Rob Gray'in kullanması gerekirdi. Sokamayınca maçın kaybedilmesi kesinleşti.

Strasbourg son çeyrekte yaptığı sert savunma sonucu çaldığı toplardan bulduğu hızlı hücum sayılarının yanı sıra, çember altını da iyi kullanarak kendisine tur kapısını aralayacak bir kazanımla ülkesine döndü.

Salonda bir taraftan da molalarda Bourg-Frutti Extra Bursaspor arasında oynanmakta olan EuroCup maçına takıldım.

Eve geldiğimde maçın son çeyreği başlamak üzereydi.

Dolayısıyla bu maçla ilgili genel bir değerlendirme yapmam doğru olmaz.

Sadece 4 yenilginin ardından yeniden galibiyetle tanışmak çok güzel oldu.

Seriyi böylesine zorlu bir maçla sonlandıran Frutti Extra Bursaspor için Onuralp Bitim'in yokluğunda elde edilen galibiyetin anlamı gerçekten büyük oldu.

Üzerindeki ölü toprağını silkeleyen Sindarius Thornwell'in rüştünü kanıtlaması için Bahçeşehir Koleji maçını da iyi geçirmesini bekliyoruz.

Tek tek isim yazmayacağım.

Her kese, dakika alan her oyuncuya çok teşekkürler; maçın MVP'si seçilen Dave Dudzinski'ye ise ayrıca.

İzlememekle totem yapma hakkımı kullanmış oldum(!)

Darısı Bahçeşehir Koleji galibiyetine.

 

 


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları