Tofaş Efes'i yakalayıp, bıraktı: 93-95

2024.03.10 20:48 - Son Güncellenme: 2024.03.10 21:10
A

Çok farklı hikayesi olan bir maç oynandı bugün Nilüfer Tofaş Salonu'nda.

Tofaş çok kötü başlayıp, bir ara 23 sayı geriye düştüğü maçı (28-51) üçüncü çeyrekte silkinerek önce kafa kafaya getirip, sonra da öne geçse de, sonunu iyi bitiremeyince çok arayacağı bir galibiyeti avucunun içinden kaçırmış oldu.

'Maç ilk yarıda bitti' dedirtecek kadar durgun ve üretkenlikten uzaktı Tofaş oyunun ilk iki çeyreğinde.

Sonra müthiş bir silkinişle önce skoru eşitledi, sonra da 58-57 öne geçti, ardından 8. dakikada farkı 6 sayıya kadar çıktı. (68-62)

İyice ivmelenip, seyircinin desteğiyle momentumu da eline geçiren Tofaş için maçın son dakikaları eski yanlışlarının tekrarıyla kabusa dönüşmemiş olsa, ligin kalan haftalarına kafasında 'acaba'larla değil; 'oldu bu iş' diyerek girmiş olacaktı.

Ufuktaki resim 'flu'ya dönüşürken; son maçların stres yüklü oynanacağı da yadsınamaz bir gerçek.

Maçların sonlarını bir türlü iyi oynayamayıp çok basit top kayıpları yapan Tofaş, bugün de son saniyeler içinde yine çocukca hatalarını tekrarlayınca; yorgun ve rotasyonlu Anadolu Efes'i yeniden hayata döndürmüş oldu.

Şu gerçeğin altını çizelim;

Tofaş düşük enerji ile başlayıp, savunmayı ihmal ettiği hiç bir maçını sonradan vites arttırsa da kazanamıyor.

Anadolu Efes maçının ilk iki çeyreği geçen haftaki Fenerbahçe BEKO buluşmasına benziyordu.

Çok sayıda top kaybı yapıp, yanlış şut seçimleriyle Efes'in işin kolaylaştırdılar.

Takımın kırılgan yapısı da yenilgilerin bir başka nedeni.

Efes ilk iki çeyrek Tofaş'ın savunma direnciyle karşılaşmadan çembere atak edip skor bulurken; dışarıdan da yüksek yüzdeyle soktu.

Çember altında da Wiley atletizmi yüksek Tyrıque Jones'e karşı ezilmekten kurtulamadı.

Sakic, JJ. O Brian ile Winston'un iki iki periyodu boş geçmesi, 23 sayıya kadar çıkar farkta önemli bir etmendi.

Üçüncü çeyrek vidalar sıkıldı, savunma sertleşti. Winston üzerinden sihirli bir değnek dolaşmışçasına maçın içine girince; ilk yarının diğer durgun oyuncuları da kendilerini hatırladı.

ABD'li point guard hem oyunu organize etti; hem de isabetli dış atışlarıyla bir anda maçın havasını değiştirdi.

Onun devreye girmesiyle JJ.OBrien ile Zeljko Sakic de daha efektif oynamaya başladılar.

Efes eskisi gibi çembere rahat gidemezken, şut seçimlerinde de hatalar yapmaya başladı.

Austin Wiley'de ilk yarıya göre, dikey sıçramasıyla göklerde gezinen Tyrıque Jones'u alley-oop sonrası smaçla bitirdiği bir iki pozisyon dışında durdurmasını bildi.

Maç tam kazanma modunda ve taraftarın desteğiyle momentumu ele almış götürülürken; bu maçta kötü oyunuyla hayal kırıklığı yaşatan Homesley bitime 27 saniye kala çok kötü bir sut seçimiyle Efes'i yeniden maça ortak etti.

Sonları çok iyi oynayabilen Beaubois'in can yakan üçlükleri peş peşe gelince, bu maçın sonu da her zaman olduğu gibi Tofaş için yeniden kabusa dönüşüverdi.

Deyim yerindeyse avucunun içine kadar gelmiş çok önemli bir maç, Beaubois faktörüyle kaybedildi.

Hesabı şaşan Tofaş son haftaları yine diken üstünde geçirmeye mecbur kalacak. 

Maçın diğer cephesinde değişiklik yok; can yakmalara devam ediyorlar.

Can Mavisu'nun Bursa'da yönettiği maçlarda vukuatın olmadığına hiç rastlamadım.

Artık isteyerek mi çalıyor (!) yoksa kapasitesi mi bu kadar; iki bilinmeyenli denklem gibi.

Ortada olan bir çok kararda; ev sahibi Tofaş'ı pas geçerek tercihini Efes'ten yana kullanması bardağı iyice taşırdı.

Beabouis'in ikiliğine üçlük kaldırıp, itiraz edilince 'ben öyle gördüm' diyerek kenara gitme gereği duymayan Mavisu, Ercan Osmani'nin ayağına çarparak pasa dönüşen topu da görmezlikten geldi.

Mehmet Şahin, İsmail Demir, Can Mavisu trio olarak kötü bir maç yöneterek şimşekleri üzerlerine çektiler.

Ligin son haftalarına girildi; takımlar can alıp, can veriyor;

Ama hakemler burunlarından kıl aldırmıyorlar.

Sanki parkenin tek egemeni onlar.

Bahis mi oynuyorlar gerçekten (!)

Yönetim tarzlarına bakınca kuşku duymamak elde değil;

MHK bu konuda sessiz kaldıkça; sorumluluğu da üslenmiş gibi olacak.

Çıkın ortaya konuşun; 'yok' deyin 'olmaz öyle şey' deyin.

Diyemedikçe; tartışmalı her düdükten sonra oyuncularla, teknik adamların kafasında şeytan fazla mesai yapıyor haberiniz olsun...

Neden korkuyorsunuz ki!

Tofaş karşılaşmayı 16/35 saha içi,  10/16 iki sayı, 6/19 üç sayı 2/5 serbest atış yüzdeleriyle tamamlarken, 6'sı hücum, 8'i savunma toplam 14 ribaunt, 5 top kaybı yapıp, 14 asist üretti.

Maçın Tofaş adına en üretken ismi Cassius Winston 8/9 iki sayı, 1/5 iki sayı, 5/6 çizgiden olmak üzere toplam 24 sayı atarken;

Maçın içine bir türlü giremeyen Caleb Homesley 2/3'si iki sayı, 2/7'si üç sayı, 1/1'i çizgiden olmak üzere 11 sayıda kaldı.

J.J. Obrien 3/4 ile iki sayı, 1/3 ile iki sayı, çizgiden de 6/8 ile  15 sayı;

Zeljko Sakic  4/5 ikilik, 3/6 üçlükle 17 sayı;

Beklentilerin altında kalan Austin Wiley'de 5/6 ile iki sayı,  2/4 ile serbest atıştan olmak üzere 12 sayı ile maçı tamamladılar.

En iyiler ...
TOFAŞ: Cassius Winston 24 sayı, 2 ribaund, 6 asist, Caleb Homesley 10 sayı, 3 ribaund, 4 asist, Zeljko Sakic 17 sayı, 3 ribaund, Austin Wiley 13 ribaund, J.J. Obrien 15 sayı, 3 ribaund, 2 asist
Anadolu Efes: Elijah Bryant 19 sayı, 7 ribaund, 7 asist, Tyrique Jones 18 sayı, 8 ribaund, 4 asist, Rodrigue Beaubois 27 sayı (5/7 üçlük), 2 ribaund, 4 asist


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları