Tofaş antrenörü Orhun Ene ile yeni sezon öncesi değişen takımıyla, geleceği konuştuk

2023.08.30 08:28 - Son Güncellenme: 2023.08.30 08:39
A

'50. yılda hedef Şampiyonlar Ligi'ni kazanmak' 

Orhun Ene 5,5 yıllık uzun bir birlikten sonra geçen sezonun sonlarına doğru yeniden döndüğü Tofaş'ın takım planlamasında yeni sezon öncesi önemli revizyona gitti.  

Yabancılarının hepsini değiştiren Ene, yerli rotasyonuna da dışarıdan oyuncu getirmeden alt yapı orijinli jenerasyonuyla devam kararı aldı. 

Ene ile sezon öncesi yaptığımız söyleşi star başlıklarıyla şöyle.  

'İlk sorum yabancılarla ilgili olacak. Kulüp tarihinde pek rastlanmadık bir şekilde bütün yabancılar değiştirilirken, yerlerine 7 yeni oyuncu transfer edildi. Bu durum önceden planlanmış bir transfer politikasının sonucu muydu; yoksa zorunluluktan mı böyle bir hamleye gerek duydunuz?. 

- Aslına bakarsanız kulüp olarak geçen yılki yabancılarımızın hepsinden vazgeçmedik. Bir kısmı transfer sürecinde kendi istekleriyle ayrılırken, bir kısmını da biz tercih etmedik. 

Brady Manek, Boubacar Toure ile Milton Doyle yeni sezonda da kadromuzda görmek istediğim oyuncular olsa da; maalesef tutmayı başaramadık. 

Tabii hepsinin kendilerine göre farklı ayrılma hikayeleri var.  

Manek geçen yılın devre arasında Avustralya Ligi'nden Tofaş'a gelirken Avrupa'da pek tanınmayan bir oyuncuydu. İyi oynayınca piyasası arttı. 

Kalması için bütçemizi zorlayarak tatmin olabileceği bir para verdik.  

Euroleague kulüpleri devreye girince önce düşünmek için süre istedi, sonra tamamen oraya odaklandı. Bir süre beklesek de tercihi değişmedi. 

Maalesef Euroleauge hem sunduğu olanakları, hem de cazibesiyle aşama kaydeden oyuncular için daha cazip bir mecra. 

Milton Doyle'a gelince. Ligler bitince yeni sezon için kendisiyle prensipte anlaşıp, el sıkışmıştır. Son dakikada Avustralya vatandaşı olan eşinin ülkesine dönme isteği karşımıza  engel olarak çıktı.  

Çocuklarının eğitim durumları da araya girince anlaşma sağlanamadı. 

Boubacar Toure yeniden birlikte olmaya en yakın oyuncumuzdu. 

Hiç bir pürüz kalmadı derken; menacerinin kendisine Euroleague takımı Valencia'dan teklif olduğunu söylemesi kafasını karıştırdı. Parasını attırsak da tutamadık. Oysa ısrarla kalmasını istediğimiz bir oyuncuydu. 

Derdiğim gibi Euroleague söz konusu olunca yabancıları tutabilmek kolay olmuyor. 

Bazıları için süre alamamanın bile önemi yok. 

Oradaki havayı soluyup, o atmosferde yer almak öncelikli nedenleri olabiliyor. 

Özetlersek; tutmak istediğimiz üç oyuncunun bizden ayrılma öyküleri böyle. 

Bir de şöyle bir durum söz konusu. 

Tofaş gibi bütçeleri orta seviyede olan kulüpler, bir yerde Euroleague'ye oyuncu hazırlama görevi yapıyorlar. Adeta aradaki basamak gibiyiz. 

Bundan önceki sezonlarda da bir çok isim bir ya da bir kaç yıl oynadıktan sonra  Avrupa'nın daha elit kulüplerine transfer olmuşlardı. (Vasilije Micic, Pierria Henry, Raymar Morgan gibi) 

Diğer yabancılarımızdan Tyler Ennis ile Rob Gray'i tutma noktasında son dakikaya kadar çok düşündük. 

Diğer taraftan da  bu pozisyonlara daha farklı ve özellikleri olan oyuncular getirebilirmiyiz diye aramızda tartıştık. 

Sonunda o bölgelerde bize daha çok katkı yapabileceklerine inandığımız J.J O'Brien ile Caleb Homesley'de karar kıldık. 

Tofaş olarak bu yıl kendi ligimizde play-off'a iyi bir sıralamadan girmeyi kovalarken; diğer taraftan da yer alacağımız BCL'nde de en azından dörtlü final, biraz daha iddialı bir söylemle şampiyon olmak istiyoruz. 

Yabancı rotasyonuna daha fazla ağırlık verip, 7 transfer yapmamızın bir nedeni de bu. 

Aldığımız oyuncular buralarda oynarken bize üst düzeylerde katkı verebilecek isimler. Örneğin Zeljko Sakic bu ligi  iyi tanıyan çok tecrübeli bir oyuncu. Yine uzun transferimiz Austin Wiley ile 4-5 numaralarda kullanabileceğimiz Luke Maye'i uzun vadeli bir projenin temel taşları olarak kadromuza dahil ettik. 

Point guard olarak kadroya katılan Cassius Winston Kolej Ligi'ndeki referansları ile öne çıkmış bir oyuncuydu. Uzun süredir de takip ediyorduk. 

Bayern München'de başarılı bir sezonu geride bırakarak aramıza katıldı. 

Şunu da ilave etmek istiyorum. 

Eskiden, ya da benim Tofaş'taki ilk dönemimde uzun vadeli kadrolar kurulabiliyordu. Gelen bir oyuncu örneğin 3-4 oynadıktan sonra devam edip etmeyeceğine karar verebiliyorduk. 

Şimdi böyle bir durum söz konusu değil. Çin Yaz Ligi ile Japonya'nın devreye girmesiyle fiyatlar çok yukarılara çıktı. Ayni koşullarda kadroyu koruyabilmek çok zorlaştı. 

Oyuncular da farklı yerlerde oynamak istiyor. Basketbolun profesyonel anlamda kabuk değiştirmesiyle birlikte dünyada müthiş bir network oluştu. 

Eldeki mevcut kadroları tutabilmek iyice zorlaştı. Piyasa daralınca; oyunculara değerinin çok üzerinde bir fiyatlama yapılmaya başlandı. 

Sadece biz değil, hemen her kulüp oyuncularını tutmakta zorlanıyor.  

Yabancılar da bir de şöyle bir dezavantaj yaşanıyor. Oyuncu two way kontratla hem NBA'de, hem de o takımın G-League'deki rezerv takımında oynama şansı elde ediyor. 

Böyle statüdeki oyuncuları Avrupa için ikna etmek iyice zorlaştı. 

Kendilerini naza çekmeye başladılar. Caydırana kadar bin dereden su getiriyorlar. 

Koşullar zorunlu kıldığı için mali dengelerin bozulmaması adına sıçrama yapmamış, ya da yapmaya aday oyuncuları yakalamaya çalışıyorsunuz.' 

'7 yabancı hamlesi; Tofaş'ın yeni sezonda yer alacağı BCL'de sonuna kadar gitmek isteyeceğinin bir işareti gibi geldi bana. Bu konuda neler söylersiniz?. 

'Kulübünün kuruluşunun 50. yılında camia olarak öyle bir hedefimiz var. 

Getirdiğimiz oyuncular belirli bir kumaşı olan, süre alınca en üst düzeyde katkı verebilecek kapasiteler. Daha önce hiç birisini bu ligde yer almadı. (Omar Prewıtt dışında). 

Geçen sezon Tofaş'a sonlara doğru gelmiştim. İlk dönemimde ise ayni oyuncularla uzun süreli bir birlikteliğim olmuştu. 

Şimdi kurduğumuz bu yeni kadro ile de; ilk geldiğim günlerdeki çizgiyi yakalayarak uzun süreli birliktelik sürdürmeyi amaçlıyorum.   

'Siz ayni zamanda birlikte çalıştığınız oyunculara değer katan bir antrenörsünüz. Yerli oyunculara da yatırım yaparak süre veriyorsunuz. Geçmişte Berkan Durmaz, Muhsin Yaşar, Yiğit Aslan gibi isimler ilk döneminizde olgunlaşıp belirli bir aşamaya kaydetmişti.  

Elinizdeki yeni  jenerasyonda bu karakterde oyuncular var mı? 

'Basketbola geç başlayan Eze'nin ( Ege Demir)  bu sene biraz daha olgunlaşıp, önemli süreler alacağına inanıyorum. 

Geçen yıl sorumluluk vermeye başlamıştık, karşılığını aldık. Bu yıl gelişimini tamamladıkça, en azından uzun rotasyonunda önemli bir hamle oyuncusu olacaktır. 

Önemli işler düşecek kendisine. 

Belki ilk beşte de başlar, belki back up olarak kullanırız, performansı belirleyici olacak. 

Berk Uğurlu'nun ayrılmasıyla yerli rotasyondan point guard pozisyonunda yeni jenerasyonun en önemli gençlerinden birisi olan Özgür Cengiz'e fırsat doğdu. Büyük bir yetenek. Türkiye Ligi'nde ve BCL'nde oynamaya hazır durumda.  

Bu yaz alt yapı milli takımlarında da başarılı maçlar çıkardı. Gelişime açık, farklı özellikleri olan bir oyun kurucu. 

Yine kadromuzda Tevfik Akdamar, Batın Tuna, Mustafa Kurtuldum, Tolga Geçim gibi değerlere sahibiz. 

Mustafa Kurtuldum'la Tolga Geçim'den geçirdikleri sakatlıklar nedeniyle geçen sezon yeteri kadar yararlanamamıştık. 

İkisi de iyileşti. Yerli kalitesi olarak baktığınızda ise seviye olarak diğer meslektaşlarından daha önde bulunuyorlar. Yeni sezonda belirleyici oyuncular olacaklar. 

Tevfik Akdamar'ın oyunculuk yönü kadar, genç arkadaşlarına sahiplenmesini de çok önemsiyorum.  

Sürekli kendileriyle iletişim halinde bir ağabey olarak uyarıları oluyor. 

Berk Uğurlu'yu tutmak istesek de ayrılmayı kendisini istedi. 

Berke Büyüktuncel uzun süredir NCAA'de oynayabilme arzusundaydı. Oradan da NBA'e draft olmak istiyor. UCLA gibi hem üniversite olarak, hem de sportif yaşamına dokunabilecek çok iyi bir yere gitti.  

Geçen yıl bize önemli katkılarda bulunmuştu. Çok yetenekli bir uzun ve birden fazla pozisyonda verimli olabilme gibi ekstra özelliklere sahip. 

Kendisine yeni belirlediği rotasında başarılar diliyorum.' 

'Yabancı rotasyonunda kulübün bütçe ve hedefleri doğrultusunda istenilen takviyeler yapılırken; yerli transferinde dışarıdan kimseyi almadınız. Bu bir tercih miydi yoksa gerek mi görmediniz?' 

' Yabancı oyuncuların kapladıkları yerlere Türk oyuncu bulamadık!. Havuz dar; taliplileri çok olunca arz, talep dengesinin arz tarafında fiyatlar görülmemiş rakamlara çıktı. 

İstediklerimiz elbette vardı; özellikle iki oyuncunun işini bitirmeye çok yaklaşmıştık. ( O kadar ısrar etsem de Orhun hocanın ağzından isim alamadım. Birisini biliyorum ama  söz verdiğim için yazmayacağım!.)  

Ne var ki oyuncuların başka talipleri de çıkınca; rakamlar bir anda anormal yükseldi. Neredeyse bir yabancı oyuncu fiyatı ile bir yerli fiyatı denk seviyelere geldi. Biz de o paraları yerlilere vereceğimize yabancıdan yana tercih kullanıp, iç piyasayı pas geçtik. 

Kendi yetiştirdiğimiz çocuklarımızla yerli tarafını ikame edeceğimize olan inanç ta kulüp olarak bize bu yönde karar aldırdı.  

Biz zaten yetiştirici bir kulübüz. Bunun avantajlarından faydalanmak istiyoruz. 

Öz kaynak oyuncular elimizdeki program dahilinde ve gelişim süreleri içinde A takımda mutlaka hak ettikleri süreleri alacaklardır.  

Şunun da altını çizmek isterim. Yerli oyuncunun transfer yaparken aklında hep çok para kazanmak var. Gittiği yerde hiç oynamadan oturacak olsalar da öncelikleri bu. Buradan isim vermek istemiyorum. Her kes kimler olduğunu biliyor. Örneklerini sıkça yaşasak ta bir şey değişmiyor.  

Dışarıdan getireceğimiz yerli oyuncunun bize direkt katkı yapması şart. Bize gelince bir de biz yetiştirmeyelim!. 

Kadro ve potansiyel olarak diğer takımlarla kendimizi karşılaştırdığımızda; en iyi durumda olan bir kaç kulüpten birisiyiz diyebilirim.' 

'Yerli ve yabancı uyumunu kısa sürede çözümleyebilecek misiniz? Bu bağlamda takım kimyasını oluşturmada bir sorun yaşanır mı?' 

'Yeni gelen transferlerimizin öncelikle bizim ligimizi öğrenmeleri gerekecek. Bu süreç elbette zamana bağlı.  

Sorumluluk vererek karşılığını almaya çalışırken; yerli rotasyon artı yabancılarla takım kimyasını oluşturmak ana hedefimiz.  

Tekrardan bir sinerji yaratarak, bu sezonun ortası gibi ve benim ilk dönemimdekine benzer bir şekilde devamlılığı olan bir takım oluştururuz.' 

'Yabancılar birinci opsiyonunuz muydu; yoksa alternatiflerine mi yöneldiniz? 

'Daha önce de söylediğim gibi Manek, Toure ve Doyle mutlaka devam etmek istediğimiz oyuncular olsa da takımda tutamadık. Euroleague çıkışlarının geç olması işimizi zorlaştırdı. Bu ayrılıklar beklediğimiz bir gelişme değildi açıkçası. 

Böyle olunca zorunlu olarak markette olan isimlere yöneldik. 

Caleb Homesley, J.J O'Brian ile Luke Maye bildiğimiz ve takip ettiğimiz isimlerdi. 

Point guard pozisyonunda  Cassius Winston üst seviyedeki bir Kolej Ligi'nden Avrupa'ya gelmiş, takip ettiğimiz bir tercihti. Bayern München'de de performansıyla kendisini kanıtlamıştı.Bu pozisyon için iyi bir seçim oldu.  

Diğer transferlerimizde bu minvalde kadromuza katıldılar.  

Luke Maye, Austin Wiley, Zeljko Sakic ile ligimizi iyi tanıyan Omar Prewitt teknik ekibimizle yaptığımız istişareler sonucunda Tofaş'a transfer edildiler.' 

'Peki hepsi yeni bu yabancılarla, yerliler teknik sorumlu olarak başta sizin, sonra camia ile taraftarın beklentilerini karşılayabilecek mi?' 

'İstediğiniz takımı kağıt üzerinde ne kadar kursanız da; başarı için pratikte iyi bir takım olmanız gerekiyor. 

Zor bir transfer dönemi geçirdik. 

Ama kurduğumuz takımdan mutluyum. İnşallah bunun sonucunu ligler başlayınca alırız.' 

'Bir de özel sorum olacak. Boubacar Toure ile ilgili. Siz gelinceye kadar kötüydü, hatta gönderilmesi bile gündeme geldi. Siz geldikten sonra bambaşka birisi halini alıp, şahane maçlar çıkardı. Ne fark etti de bu kadar değişti oyuncunuz? Orhun Ene için söylenen 'oyuncusuna değer katan antrenör' yakıştırmasını tam burada kullanmak gerekiyor galiba!..'  

'Toure'ye mental olarak katkım dokunmuş olabilir belki ama; iş yine de kendisinde bitiyordu. 

 Sizin antrenör olarak hissettiklerinizi oyuncu da hisseder. Enerjinizden etkilenir. Bir yanlışından sonra özgüven aşılarsınız olumlu yönde etkisi olur. 

Benimle çalışmaya başlayınca hatalarının az, yeteneklerinin çok olduğunu fark ettim ve bunu da kendisine ikna yoluyla kabul ettirdim. 

Benim ona yaptığım katkı; çok daha iyi bir oyuncu olduğunu söylemekti. Çemberi ve ikili oyunları iyi savunan, arkası dönük oyunu eksik olsa da onun dışında takımla arkadaşlarına katkı yapabilecek bir karakterdeydi. Etrafındaki kimyayı da düzeltince Boubacar Toure ben geldikten sonraki süreçte takımın en iyilerinden birisi oldu. 

Antrenör olarak belirli bir yaşa gelmiş oyunculara basketbol olarak bir şey öğretemezsiniz. Daha ziyade mental anlamında katkı yapabilirsiniz' 

'Bu yıl ligimiz yine bilindik favorilerle sezona başlayacak. En üstte Anadolu Efes, Fenerbahçe; bir alt katta sizin de aranızda bulunduğunuz çok sayıda takım zirveyi zorlamaya çalışacak. 

Transferleri de dikkate aldığınızda ligin genel değerlendirmesi için neler söylemek istersiniz? 

'Bizim dışımızda Galatasaray, Beşiktaş, Türk Telekom  iyi transferler yaptı. Ligin içinde Darüşşafaka'nın atağa kalkacağını tahmin edebiliyorum. P.KSK mali sorunlarla boğuşuyor gibi görünse de; mutlaka bir çıkış yolu bulup, kadrosunu tamamlayacaktır. Yani Karşıya her zaman bu yarışın içinde yerini alır. 

Zorlu bir lig bizi bekliyor. Biz benim ilk döneminin 3. yılında hem ligde, hem de kupada final oynamıştık. 

'Bu sene, o sene olmasa da' final oynamak için elbette şansımız var ve sonuna kadar zorlayacağız. 

Yanı sıra çetin bir lig bizi bekliyor. Yabancılarımızda devamlılığımızı çabuk sağlar, kimyayı oturtabilirsek sürpriz yapabilecek potansiyelimiz elbette var. 

Hedeflerimizden birisi de BCL. (Basketbol Şampiyonlar Ligi) Orayı çok değerli görüyoruz. 7 yabancı getirmemizin bir nedeni de Avrupa Şampiyonlar Ligi'nde finale kadar çıkabilmek. Şampiyon olmak ise en büyük idealimiz.'  

'2023-2024 sezonu Tofaş Spor Kulübünün 50. kuruluş yıl dönümüne denk geliyor. ( Kuruluş Aralık 1974) Bu özel sezonu  herhangi bir departmanda şampiyonlukla süslemek ise camiaya kuşkusuz çok güzel bir jest olacaktır. Sizin bu konudaki görüşlerinizi öğrenebilir miyiz? 

'Tofaş her yönüyle mükemmel bir camia. Organizasyon olarak da her geçen süre üzerine koyarak ilerliyorlar. Tesisleri Türkiye standartlarının çok üzerinde. İdari ve teknik bağlamdaki yapılanmalar kıskanılacak düzeylerde. 

Ama en önemlisi bir patron kulübü değil, camia. 

Her antrenör, her oyuncu, her yönetici bu çatının altında büyük bir keyif alarak çalışıyor. Buna ben de dahilim.  

Basketbol kültürünü en üst düzeyde özümsemiş olmamız bir diğer farkındalığımız. 

Bana sorarsanız 50 yıldır aralıksız basketbolun, sporun içinde yer alması nice kazanılmış şampiyonluklarla eş değerdir. 

Benzetme yerindeyse Tofaş zaten gönüllerin şampiyonu;   

Bunun altında bir emek ve adanmışlık var. Çünkü Tofaş Bursa ve Türk sporuna katkı sağlıyor. 

Ben de ekibim ve oyuncularımla birlikte yeni sezonda manevi değeri yüksek bir kupa ile camiaya teşekkür edebilmek için elimizden geleni yapacağız'. 


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları