'Süper Lig'in yalnızlarına Bursa ve Eskişehir'den selam olsun

2022.08.11 17:37 - Son Güncellenme: 2022.08.11 17:37
A

Fatih Karagümrük'ün emektar başkanı Süleyman Hurma 'maç oynayacak stadımız, idman yapacak sahamız yok' diyerek ağlanıp durmakta bir süredir.

O kadarla kalsanız yine iyi sayın başkan.

Seyirciniz de yok ki sizin (!); toplasan toplasan o da büyüklerle oynadığınızda 3 bin, bilemedin 5 bin kişi hepsi bu kadar.

Uğur Arslan'ın kulakları çınlasın 'Karagümrük yanıyor' da, karşı sahildeki Ümraniyespor çok mu farklı mı sanki?

Ruh ikizi gibiler Karagümrük ile.

Yani;

Statları yok oynamaya, seyircileri yok desteklemeye!.

Denklemin çözümü belli.

Karagümrük = Ümraniye...

Bu sene mevcut 'yok'lara, iki ilave daha oldu.

İstanbulspor'la, Ümraniyespor.

Yukarıdakilerde ne eksikse son ikisinde de aynisi.

Bitti mi sanıyorsunuz; Kasımpaşa'yı ne yapacağız?

Cumhurbaşkanının yetiştiği semtine aidiyet duygusu ağır basmasaymış, an itibariyle onlarda yersiz yurtsuz dolaşıyor olacaklarmış.

Tabii bugün durumları farklı.

Ne var ki sahip oldukları süper tesisler, devlet eliyle değil, sponsorları Turgay Ciner'in katkısıyla bitirebildi.

Gel gör ki Kasımpaşa'da aradan yıllar geçse de bu kazanımlarını destekleyecek taraftar sayısına bir türlü ulaşamadı.

Size 8 takımlı 'İstanbul Süper Futbol Ligi'(!) nden 4 takım saydım; stadı, seyircisi, tesisi ile evlere şenlik.

Sahi Başakşehir' de vardı unuttum sanılmasın.

Diğerlerine bakılınca biraz daha eksiksiz, eli yüzü düzgün gibi...

Ama kazın ayağı öyle değil işte.

Şampiyon olduğu sezonda bile taş çatlasın 5 bin kişiye oynamış olsa da, üstüne katlayıp ful çekmesi gereken tribünler yine sinek avlıyor.

Nasıl şampiyonluk, nasıl 'süper olmak' tır bu!

Rivayet edilen odur ki passoliglerle, kombineleri belediye ile kulüp dağıtıyormuş!

Gönül rızasıyla 'ben Başakşehirliyim' diyerek gelen kaç kişidir kimse net bir şey diyemiyor!

Geliyorum sadede...

Bunlar çıkartılınca 8 takımlı 'İstanbul Süper Futbol Ligi''nden tam teçhizatlı kimler kaldı geriye?

Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray...

Yani eski dostlar!

8'in 5'inde hasar büyük, sadece üçünde mihrap yerli yerinde.  

Maşallah, Allan nazarlardan saklasın!

Kimde suç peki?

Tabii ki en başından sonuna Futbol Federasyonları ile onun arkasındaki egemen güçler.

Anadolu'yu yok sayıp, futbolu İstanbul'un merkezi haline getirince sorunların da öteleneceğini sanan sakat zihniyette.

Eksiği, gediği olduklarını bile bile aldınız en üst lige;

Denetlemediniz, üstüne üstüne gitmediniz, 'olmaz böyle şey ' diyemediniz.

Şimdi birileri bağırıyor 'benim stadım, tesisim yok, devlet yardım etsin' diye...

Yardım ettikleriniz zaten köşeyi döndü (!); savunmasız, lobisiz, dayısı olmayanlar; örneğin Bursaspor'la Eskişehirspor gibi garibanlar an itibarıyla ligin dibinde yaşam savaşı veriyorlar.

'Süper' Ligin bıraktığı sintinelerle bu sezonu bitirecekler inşallah!

Tam yorumumu bitirmiştim ki; Eskişehirspor Başkanı Mehmet Şimşek'in sosyal medyadan Bursaspor ile sahalarında oynayacakları özel maça deplasman takımı taraftarlarını davet ettiği haberi düştü.

'Gelsinler, buyursunlar, hatta ayni tribünde kardeş kardeş birlikte izlensin' jestini de ilave etmiş Şimşek.

Taraftar bu davete ne kadar icabet eder bilemem ama; yarısından fazlası defolu 'sözde Süper Futbol Ligi'nin paralimpik üyeleri' ne inat(!) giderek o tribünlerde gövde gösterisi yapardım.

İyi bilirim 70'li yıllarla, o günlerin iki şehrinin futboldaki rekabetini...

Öğleden sonra 14.00'de başlayacak maç için sabahın köründe kuyruklara girmeyi...

Rahmetli Yaşar Genç, Fikret Akdağ'la; 'Es Es Es ,Ki Ki Ki,  Eski Eski Es' sloganının isim babası amigo Orhan'ı.

Bir şey daha söyleyeceğim, çünkü bugünkü kuşak o günleri bilmez.

Bursaspor ve Eskişehirspor, daha Trabzonspor doğmamışken eski tabiriyle 1. Lig'in Anadolu'daki neferi gibiydiler.

Bursaspor ve Eskişehirspor; geleneksel tribün şovlarının mucidi, farklı ve özellikli tezahüratların yaratıcıları olarak yıllar yılı Türk futboluna önderlik yapmışlardı...

Bakmayın siz bugün bulundukları yerlere.

Ben yaştakilerin belleğinde nadide bir çiçek gibidir Bursa, Eskişehir arasındaki futbol rekabeti.

Bir tarafta Mesut Şen, Ersel Altıparmak, Müfit Gürsu, İsmail Tartan, Ahmet Tuna Kozan, Sinan Bür, Orhan Özselek, Haluk Erdem, Cengiz Yazıcı, Taner Çığırac;

Diğer tarafta ise Mümin Özkasap, İsmail Arca, Abdurrahman Temel, Necdet Yıldırım, Nuri Toygün, Nihat Atacan, Fethi Heper, Koko Burhan İpek, Ender Konca, Riva Halil Güngördü demekti.

Günü geldi kavga ettik, günü geldi barıştık.

Ama ne olursa olsun vazgeçilmezdik,

Ezeli rakip, ebedi dosttuk.

Sosyal medyada beyni sıfırlanmış trollerin dışında; birlikte olunca ve el ele verince yeniden ayağa kalkılacağına inanan sağduyu sporseverlerin ortak akıl platformudur Bursa Eskişehir dostluğu.   

Şimdi uzatılan bu el boşlukta kalmamalı.

Eski günlere dönme ve yeniden Anadolu futbolunun bayraktarlığını yapma adına inadına gidilmeli bu anlamı büyük özel maça...

İnadına tribünleri doldurarak, 'Süper' alemde kendi kendilerine oynayan yalnızlar ordusuna çakı gibi bir selam çakıp 'biz buradayız, daha ölmedik' diye haykırmalıdırlar.

 


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları