Serhan Kavut ilk sınavını başarıyla tamamladı

2024.02.04 20:35 - Son Güncellenme: 2024.02.04 20:40
A

Bursaspor basketbolda Serhat Kavut elbette bir maç kazanmakla antrenör olmadı;

Olunamaz da zaten;

Deneyimsiz olduğu halde; başkasının boşalttığı koltuğa kendisini layık görenlerin yaşanmışlıklarla boğulup gittikleri sabit örnekleriyle ortadayken;

Serhan Kavut'un geleceğini riske ederek Bursaspor'a antrenör olmayı kabullenişi büyük bir cesaret örneğidir.

Kavut'un 'yapamam, edemem, hazır değilim' gibisinden ve mızmızlanmadan 'kulübümün emrine amade bir hizmetkarıyım' çıkışını doğru bulan da  oldu; zamansız diyen de;

Kendisini basketbola başladığı günlerinden beri tanıyan bir gazeteci olarak rahatlıkla söyleyebilirim ki;

Serhan bu görevi çok ama çok istiyordu;

Zdovc'un kalıp kalmayacağının şubede tartışıldığı günlerden birinde kendisiyle yaptığım konuşmada bana hazır olduğunu anlatmıştı.

Takımın 5 yabancısı ile iletişimini sağlıklı yürütebilecek düzeyde 'dört dörtlük İngilizcesi yoktu' belki ama; Sloven coach Zdovc'un takımın ısınma idmanlarında onlarla bire bir çalışmayı kendisine bırakması; bir yerde yeni görevinin alt yapısının hazırlığı gibiydi.

Yetiştiği ailesinin genleriyle gelişen dört dörtlük kişiliğini de işin içine katarak ve Bursaspor'da oynamışlığın verdiği öz güvenin rüzgarını arkasına alarak; ateşten gömleği sırtına geçirmeye karar verdi.

Artık bayrak nöbetinde sıra Serhan hocaya gelmişti.

Şanssız bir şekilde Beşiktaş maçında ilk provasını yaptı.

Akatlar'ın tertemiz havasını kendi ahlakıyla özdeşleştiren Dusan'ın edep dışı tahrikleriyle salonun atmosferi gerilmese; maç yine kaybedilirdi de bu kadar fark olmazdı.

Serhan Kavut gerçek sınavını cumartesi günü  Büyükçekmece karşısında verdi;

Duruşu, jest ve minikleri, kenardan maça müdahaleleriyle harika bir açılışın baş aktörü oluverdi.

Kabına sığmayan enerjisi bedeninden kopup sahanın içine yayılırken, adeta oyuncularıyla birlikte kendisini de parkenin içinde oynuyor sandık.

Sönük ve heyecansız Zdovc'tan sonra; bir saniye yerinde duramayıp, kenarda kendisine ayrılan hat üzerinde girip gelen Serhan Kavut tam aranılan hoca modeli gibiydi; hiç sırıtmadı.

İngilizcesi yetersizse geliştirecek.

Teknik olarak eksikleri varsa çalışıp, tamamlayacak.

Yaşı genç, dimağı açık, öğrenmeye hevesli.

Bizim tribünler birisini tutuyorsa; rüzgar onun arkasından eser.

Esti de o rüzgar;

Ayakta alkışlandı; seyircisiyle kucaklaşıp, üçlüyü çektirdi.

Antrenör olduğunu öğrenince maça koşan eski takım arkadaşları ile dostlarının tebriklerini kabul etti. ( Eski basketbolcular Serhat-Evren Büker kardeşler, Ceylan Fırın'ın sahibi Geçitspor'un başkanı Mehmet Ceylan, Oğuz Erdoğan vb.)

Serhan şunu aklından çıkarmamalı; kendisine yapılmış bu jest, ayni zamanda verilmiş en büyük referanstır.  

Bursa'nın çocuğu, Bursasporlu Serhan Kavut bu mertebeye en erken ulaşabilen kişi olarak da tarihe geçecektir.

Bursa basketbolunun mihenk taşı Tofaş'ın bile kendi öz kaynak antrenörü bile olmamışken; ( Akıllara gelen isim olan Atila Çakmak aslen İstanbullu idi.)

9 yıllık Bursaspor'un formasını giymiş eski bir oyuncusuna toyluğu ile tecrübesizliğini riske ederek kurtlar sofrası Süper Lig'de çok önemli bir göreve layık bulması; büyük bir cesaret işidir ve taktire şayandır.

Peki nasıl karar verdin Serhan Kavut'un bu görevi yapabileceğine derseniz; buyurun okuyun.

İlk çeyrek yaptığı riskli rotasyon yürekleri ağızlara getirse de; (Berk Can Akın ve Ünal Çardak dışında her kese dakika verdi); cesaretinin meyvesini maçın momentumunun rakibe hiç bırakılmamasına;

Yabancılarıyla iletişiminin kusursuzluğuna;

Oynama sürelerindeki adaletli ve hakkaniyetli dağılımına;

Maçın zora girdiği pozisyonda parkede olması gereken hamle oyuncularını doğru dakikalarda sahanın içine sürmesine;

Zdovc döneminde doğru dürüst dakika alamayan, iyice ağırlaşmış Semih Erden'in bile bu değişiklikten olumlu yönde etkilenmesine bakarak diyorum.

Emektar pivot 13.41 dakikaya 2 sayı sığdırsa da; savunmada ribauntlara katkı yaparak 'eski toprak' olduğunu hatırlattı.

Bugüne kadar fazla yüzdeli olmayan şutuyla eleştirilen Ömer Utku Al'a sahanın içinde özgürlük tanıyarak, onun bu zayıf yönünü tolere etme girişimi; o dakikaya kadar yaptıklarının önüne geçecek kadar önemli ve cesaret işi bir hamleydi; hiç düşünmedi.

Ömer Utku Al'da yaşadığı bu özgüven patlamasıyla peş peşe kullandığı 3 üçlüğü sayıya dönüştürerek, Büyükçekmece'nin fişini çekiverdi.

Şimdi ya şımarır ve havalara girerse mi diyorsunuz?

Bu bugünlere sırasını bekleyerek ve sabrederek gelmiş Serhan'ın ayağına kurşun sıkacak kadar yanlış birisi olduğunu düşünmüyorum.

Dünde yaşananları unutup, geleceğini önüne koyarak devam edemezse bir şey filan olmaz, eski yerine döner.

Kavut'un artısıyla eksisini tarttıktan sonra çıtayı daha yükseğe koyma hevesiyle yönünü çizmek istediğine inanıyorum.

Büyükçekmece önünde elde edilen bu galibiyetle takım üzerindeki ölü toprağını silkelerken, azalan play-off umutları da yeniden yeşertilmiş oldu.

Bu hafta deplasmanda oynanılacak Çağdaş Bodrum maçı da kazanılırsa; Bursaspor'un alt sıralara yaklaşma riski büyük ölçüde ortadan kalkar.

An itibariyle 'Türk basketbolu yeni bir antrenör kazandı' diyebilmeyi biraz erken bulsam da;

Serhan Kavut'un sezonun kalan kısmını alnının akıyla tamamlaması en büyük dileğimdir.

Bunu başarabilirse Türk antrenörlere karşı örselenen güven de bir yerde 'restore edilmiş' gibi olacaktır.


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları