Recep Günay ne yapmalı?

2023.06.26 21:31 - Son Güncellenme: 2023.06.26 21:31
A

İhale Recep Günay'a kalınca sosyal medyada saf ayağına yatmak isteyenler beni hiç şaşırtmadı.

Yorumlar haksız, kıyaslama yakışıksız.

'Kulüp yine  amigoya kaldı!..'

Farklı bir şey mi bekliyordunuz yoksa?

Bir tarafta başından beri tavrını belli eden birisi;

Diğer tarafta kurtarıcı gibi gösterilerek son saniyede vizyona sokulanlar.  

Recep Günay profili üzerinden güzelleme yapacak değilim.

Hiç değilse aday görüntülülerden(!) daha delikanlı, daha mert çıktı kendisi.

Dün de adaydı;

Diğerleri gibi kıvırmadı;

Bugün de 'adayım' dedi, şimdi  formaliteden de olsa delegelerden 2 Temmuz'da oy isteyecek.

Günay öncesinde de başkanlık deneyimi yaşamış birisi.

O günlerde de paralı değildi, şimdilerde de!...

Yani birbirlerinden pek farkı yok eskisiyle yenisinin;

1999 yılında Fethiye Kültür Merkezi'nde yapılan kongrede Orhan Gençoğlu ısrarlara karşın aday olmaktan vazgeçince; cebindeki listesini çıkartarak Bursaspor'a başkan seçilmişti.

İyi kötü sezonu tamamlayıp, Bursaspor'u salimen limana yanaştırdı.

Tartışmamız gereken asıl konu; x, y, z'nin başkan adayları olarak ortaya çıkmalarından ziyade; Bursaspor'un neden bu durumlara düşürüldüğüdür.

Artık bilmeyen kalmasa da; hafızaları tazelemekte yarar var.

Kulübü amaç olarak değil; araç olarak görenlerin yüzünden.

'Bir tur da ben bineyim; nasılsa her kes turnikede' sorumsuzluğu iliklerine kadar işlemiş kumaşıyla, kaliteleri kadar Bursasporlulukları da su götürür çakma Bursasporlular yüzünden!..

İki kelimeyi bir araya getirip cümle kuramayan; işin içine girince kulübün soyulacak mecra olduğunu fark eden eli uzun uyanıklara geleceğimizi teslim ettiğimizden... 

Menacerlerle 'al takke, ver külah' iş tutanların malı nasıl götürdüklerini öğrenmek isteyenlere; ödüllü gazeteci, meslektaşım Atilla Türker'in 'Futbolun arka bahçesi' kitabını okumalarını öneririm.

Neler, neler dönmüş, üç kuruşluk adamı, beş kuruşa nasıl pazarlayıp kulübü soyup soğana çevirmişler;

Bizler bile fark edememişiz meğerse; suçumuz varsa kendi payıma düşeni kabul ediyorum.

'Götürdüler mi?' diye soruyor musunuz?

Hem de nasıl havuduyla.

İşte o götürenlerin davacısı ve takibini yapıyor amigo başkan yakıştırmalı Recep Günay...

Adaletin tecelli edip, Bursaspor üzerinden nemalananların yediklerin haltların hesabını adalet önünde  vermeleri en büyük dileğimdir.

Kulüp şampiyonluk sonrası sezonlarda maalesef çok kötü yönetildi.

Aşağılama olarak nitelendirilmesin ama; yönetimlerdeki insan kalitesi düştü, işi, bilen bilmeyenleri göreve getirdik.

Liyakate bakılmadan; kulübün içi eş, dost yakınlarıyla dolduruldu.

'Orada ufukta bir Bursaspor var, orası bizimdir !' diyen yolunu bulup, kendilerine uydurulan işlerde güya çalışmaya başladılar.

Müdürün çocuğunun altına kulübün arabası 'özel işleri ile özel zevkleri' için tahsis edilirken;

Futbolculara dağıtılan primlerden; hiç alakası olmayan insanların yararlandırılması; etik olmayan bir davranış biçimi olarak vicdanlarda sorgulandı.

'Bunları şimdi yazacağına; o günlerde üstüne gitseydin ya ?' dediğinizi duyar gibiyim.

Ben kendi payıma üzerime düşeni fazlasıyla yaptığım için vicdanen rahatım.

Bolluk bereket günleri bitince; çark yönetici ve banka kredileri ile çevrilmeye çalışıldı.

İşte kulübün rotası bu süreçte tamamen kontrolden çıkıverdi.

Başarısızlıklarla orantılı olarak gelirler sıfırlanırken; kulüp Ali Ay dönemiyle birlikte, tamamen yöneticilerin kontrolünde bir mali portföy ile yönünü bulmaya çalıştı.

Sonra bir daha da belimizi doğrulmadık;

Koskoca çınarı iflasın eşiğine kadar sürükledikten sonra bırakıp kaçanlar utanır mı sanıyorsunuz?

Hiç sanmıyorum.

An itibariyle kulübün ekonomik olarak uçuruma sürüklendiği fark eden eski başkanlarla; aklı selim Bursasporluları tüm ısrarlara karşın bir daha görev almaya razı edemedik ne yazık ki.

Tribünlerin gereksiz ve aşırı tepkilerinin de bu noktada etkili olduğunu yadsıyamayız.

Çoğunu haksız eleştirilerle maalesef küstürdük;

Ailelerinden en yakınlarına ağza alınmayacak yakıştırmalarla saldırılmış insanları nasıl tekrar 'Bursaspor'a gel ' diye ikna edebilir siniz ki?

Gönülleri hala kırgın, karşı karşıya kaldıkları muamelelerden ötürü tavır koymaya devam ediyorlar.

Önce biz; Bursaspor tribünleri özür dilemelidir küstürdüklerinden.

'Böyle şeyler her kulüpte görülüyor; küfür etmeyen taraftar mı var; kendilerini naza çekmesinler' demek işin kolaycılığına kaçmaktır.

Ne kabul edilmek istenmese de deniz bitti, kara göründü;

'Bursaspor büyük kulüptür, başkansız kalmaz' lafı da safsatadan başka bir şey değil.

Bal gibi başkansız da, yönetimsiz de kaldık işte.

Kaldığımız içindir ki; bugün kendisine yakıştırılan sıfatı üzerinden küçümsenmek istenen Recep Günay'ın dışında bu işe soyunacak başka bir heveslini bulup çıkartamadık.

Şimdi ne olacak derseniz?

Recep Günay'ın da ekip arkadaşlarının da gücü Bursaspor'u yönetmeye kafi gelmez.

Yapacağı tek şey; yakından tanıdığı eski başkan ve yönetimlerle yeniden irtibata geçerek; güçlü bir adayın etrafında birleşebilecek yeni bir oluşumu hayata geçirmek için çaba sarf etmesidir.

Yani kongre sonrası ufukta yeni bir olağanüstü kongre kaçınılmaz görünüyor.

Bu aşamadan sonra sosyal medya ile taraftar gruplarının da mevcudu kabullenerek, sürece kayıtsız şartsız destek vermeleri gerekir.

Başka Bursaspor yok.

Çok doğru.

Artık bu bir slogan olarak kalmamalı.

'Başka Bursaspor' olmadığını; armanın içinde bulunduğu zor durumu bu şehirde doğmasa bile, yaşayıp kazananlara iyi anlatmalıyız ki; aradaki mesafe azalsın, duvarlar yıkılırken, buzlar erisin.


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları