'Plase üstü smaçör'e yabancı hoca ultra lüks olmuş!

2022.11.13 23:58 - Son Güncellenme: 2022.11.13 23:58
A

Dün ilk kez seyrettiğim Nilüfer Belediyespor beklediğim gibi çıktı, yanılmadım!.
Kabul ediyorum rakip THY yerlisi ile yabancısı ile çok daha güçlü bir kadroya sahip.
Yanı sıra kompakt bir takım ve iyi voleybol oynuyorlar.
Kabul de; yenilmenin bir raconu var; 
Mücadeleden kaçmak da ne oluyor?
Biraz savaş, biraz direnç göster; ne bileyim 'voleybol oynar gibi' yapın da; tribüne gelen seyircinize ayıp olmasın.

Savunma, dublaj, smaç, blok; yani voleybol adına her türlü aksiyonun  neredeyse hepsini sanki soyunma odasında unutmuşçasına maça çıkmış oyuncular.
Ne demek istediğimi daha iyi anlatabilmek için bir kaç istatistik vereyim.
Maç içinde sadece bir kez o da 3. sette 3-2 öne geçebildi Nilüfer Belediyespor.
Servis üzerinden yani ace'den ilk ve son sayı 2. sette skor 10-18 THY lehine iken kazanılabildi. (11-18)
Deplasman takımı 3 sette topu topu sadece bir kez mola aldı (!) (o bile skor 18-12 lehine iken)

Yani;
Maçı kafada kaybetmişler parkeye çıkmadan, 
Maça çıkınca da kafada kaybettiler; bütün özeti, hikayesi bu idi oyunun. 
Sorarlarsa mazeretini de teknik kadro şöyle yapacaktır sanırım!.
'Fikstürümüz çok zordu; üç maç üst üste bu ligin şampiyonluk adaylarından Eczacıbaşı, Fenerbahçe, THY ile oynadık. Zaten bu seriden hiç umudumuz yoktu!.. Oynadık, bitti. Siz bizi asıl Çarşamba günü Bursa'da Sarıyer Belediyesi ile yapılacak maçta görün!'
'İnşallah' diyelim!.
Neden derseniz?
Geçen yıldan biraz halliceli kurulan kadro.
Şöyle topun suyunu sıkacakmış gibi çatır çatır vurabilen smaçörleri yok yine;
Köşelerden birisi Sherridan Atkinson; 'plase üstü iki numara(!)'
Yani her topu smaç yerine plase ile öldürmeye çalışan farklı bir oyuncu prototipi!.
Arada bir iki tane vurdu; o kadar.
Atletizmi olmadığı için sıçraması sınırlı;
Yükselemeyince geçemeyeceği anladığı blokların arasına plase bıraktı durdu.
Diğer iki yabancı Milanova Aleksandra ile Nikola Radosova'da öyle takımı alıp sırtlayacak kalibrenin hayli uzağında.
Hem blok geçemediler, hem de ortadan hücumlarda zayıf ve etkisiz kalındı.
Smaçların şiddeti olmayınca; THY'nin pasörü ve sahanın en kısalarından Naz Aydemir Akyol kariyerinde 'en çok blok yaptığı' maçlardan birisini oynadı!.
Kadronun en elit ismi pasör Sıla Çalışkan için 'kafayı yemeklik' bir durum söz konusu olursa hiç şaşırmam!.
Ne yapsa da yetenekleri sınırlı smaçörlerini bir türlü havaya sokamadı bu maçta.
4 maç bitti; üçü en kazıklarıydı.
'Orta derecede hazar gördü' diyelim Nilüfer için.
Çarşamba Bursa'da tam da dişine göre Sarıyer Belediyesi net skorla geçilemezse; o zaman daha farklı düşünülecektir sezonun geneli için.
Taraftarı da, medya da...
Şimdi;
İçimde ukde kalmasın diye yazacağım, kızan kızabilir.
Böyle bir kadroya tutup da kariyeri olan bir yabancı hoca getirmek ultra lüks bir tercih olmuş!.
Ülkenin ekonomisi ortada.
Bu krizde ne gereği vardı dışarılardan macera aramaya.
Yazık, günah.
Çok iyi bir kadro kurarsın da; 'yabancı hoca kreması olsun' dersin ama bu takım için değmez!.
Voleybol kurallarıyla en az oynanılan, hücum şablonu yıllardır değişmemiş bir spor branşı.
Pasör smaçörleri iyiyse köşelerden, 3 numarası iyiyse ortadan oynar;
Daha fazla atraksiyon; pasör önde ise pas feyki gösterip, plaseyi bloğun arkasına bırakır.
Bu kadar...
Molaya gelince de 'manşetleri pasöre iyi getirelim, neden ortadan oynamıyorsunuz? Üçlü hücum turundalar, bloklara geç çıkalım!' der.
Fazlası yok !...
Basketbol molasında coach dünyaları anlatır, setler çizer;  voleybol molasının özeti üç aşağı beş yukarı bu kadardır.
Yani bu kadarını kenara koyacak olsanız, memleketinde ekmek vermedikleri için Londra'ya antrenörlük yapmak üzere yerleşen; iki Challange Cup Şampiyonluğu bulunan Bursalı Emin İmen'de söylerdi; kenardaki asistan coach Haluk Korkmaz'da.
Sevgili Emin'le, Haluk'a Türk lirası üzerinden ödeme yapardın, Vital Heynen her ay gıcır gıcır avroları cebe indiriyor!.
Heynen'e vereceğin dövizle de THY'deki Sude Zeynep Demirel'le,  Şeyma Ercan muadili iyi gencecik kız getirirdin, takım biraz daha takıma benzerdi.
Yanlış mı?
Voleybolda yabancıya değil, hoca getirilmesine karşıyım.
Çünkü bizim antrenörlerimizin Türkiye'de çalışan talihli azınlıktan eksiği değil, fazlası olduğuna inanıyorum.
El üstünde tuttuğumuz Guidetti, Zoran Terzic ile Abbondanza sanki konduruyorlar!..
Yabancı hocalara verilecek paralarla kendi insanlarımıza yatırım yapılabilse; kazanan Türk voleybolu olacaktır.


 


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları