'Oran'daki orantısız rezaleti görünce Türkiye'nin değerini daha iyi anladım

2022.06.28 18:18 - Son Güncellenme: 2022.06.28 18:18
A

İki gündür gece yarısından sonra TRT Spor ve TRT Yıldız'da canlı olarak yayınlanan 19. Akdeniz Oyunları'nı izlemeye çalışıyorum. (Oyunlar Cezayir'in Oran kentinde yapılıyor).

'İzlemeye çalışıyorum' diye cümle kurdum dikkat ettiyseniz.

Bizim sporcuların hatırına o da; yoksa inanın size bir dakika bile çekilmez oyunlar; adına 'tesis' denilen o rezil salonları gördükten sonra.

Bir örnek üzerinden anlatmaya çalışayım;

67 kiloda ve 2022 yılında Avrupa Şampiyonluğu bulunan grekoromen güreşçimiz Murat Fırat'ın grup ve final maçlarını yaptığı salon; adeta ahırdan bozma bir yer. (Diğer maçlarda ayni salonda yapıldı)

Sütun üstüne sütun dikmişler tavanlardan yere doğru; daracık bir mekan; insan maç izlerken ruhu kararır, içi daralır, sonunda tamamlamadan bırakıp gider öylesine kötü.

Bir dizayn, bir estetik, bir mimari zarafet;

Bakıyor, arıyor ama göremiyorsunuz.

'Arap kültürü' dedikleri bu garabet sistem olmalı...

Seyirci için oturmaya doğru dürüst tribün bile yapmamış Mağrip kafası.

Gelenler iç içe, kucak kucağa bir şekilde ve sanki birbirlerinin omzuna çıkmışta öyle maç izliyorlarmış sanısına kapılıyorsunuz uzaktan bakılınca. 

Podyumun içinde ise bir süsü alakasız insan; gezinip duruyor. Sırtında özel güvenlik yeleği bulunanlarsa resmen amigo gibi. 

Kendi sporcularına bağırıp, çağırmaktan asli işlerine odaklanamıyorlar. 

Allah korusun bir olay çıkacak olsa; en önce bu zevatı kurtarmaları gerekebilir...

Minderler artık kaç yıllıksa renkleri solmuş, fazlalıklar köşelerden dışarıya yağlı göbeğin uzantıları gibi taşmakta.

Böyle bir salon bizde olsa; bırakın müsabaka yaptırmasını, 'kullanıma elverişli değildir' diyerek kapısına kilit vururuz.

Asıl rezalet, asıl skandalın büyüğü; voleybol maçlarının oynatıldığı Palais Sports Hammaou Boutlelis Salonu'nda...

Önceki akşam A Milli Erkek Voleybol Takımımız Yunanistan ile karşılaşıyor, sanırsınız salonda ışıklar yanmıyor, arıza var ya da borcundan kesmişler...

'Her yer zifiri karanlık'; otur kavun, beyaz peynirle bir duble eşliğinde Makber'i söyle...

Parkelerin sağı, solu, önü arkası yetersiz ışıklandırma nedeniyle gölgeler içinde.

Voleybolcuların yüzlerini göremiyor; kaç numara hücum yapıyor, topa kim vuruyor tahminle yorum yapıyorsunuz.

Maçı anlatan TRT spikeri Necati Telli efendiliğinden bu katmerli rezaleti neden sonra gündeme getirmek zorunda kaldı, 'salonda ışıklandırma çok yetersiz, oyuncuları seçemiyorum' diyerek.

Bu nasıl bir organizasyondur; bu şehre ve ülkeye Akdeniz Oyunları hangi kriterler gözetilerek kimler tarafından verildi; şampiyona bittikten sonra mutlaka ama mutlaka hesaba çekilmelidir.

Öyle tahmin ediyorum ki en küçük bir denetimden geçirilmeden, 'eksiği, gediği var mı, yok mu?' büyük bir olasılıkla top yekun pas geçilerek, ve nelerin karşılığında (!) 'şak' diye verildi Akdeniz Oyunları'nın 19'ncusu Oran'a çok merak ediyorum.

Ahırda insanları güreştirip, ışığı bile yanmayan hangarda voleybol oynatan Cezayir'in bu insanlık ayıbı karşılıksız bırakılırsa; spora yapılmış en büyük ihanet olur.

Ben Türk Milli Takımı yöneticilerinin yerinde olsam; o koşullarda Yunanistan maçını oynamadan kaldığım otele dönerdim.

Allahtan o kandil gibi aydınlatmada bir sakatlık yaşanmadı; yoksa altından kalkamazlardı.

Yayıncılıkta da sınıfta kaldı Cezayir.

Çekimler son derecede yetersiz, rejinin dünyadan haberi var mıydı, bana sorarsanız tartışırım.

Kameraların duruş pozisyonlarını kim seçtiyse ödül vermek gerekir; bir tek doğru yer olsun ilaç için; neredeyse tümüyle yanlış, pes be kardeşim.

Servisler atan oyuncuların arkasından görüntüye getirilirken; topu karşılayan tarafta neler olup bittiğine bir taraf sevindiğinde (!) farkına varabiliyorsunuz.

Zoom yok, ağır çekim yok, pozisyon tekrarı yok; file üstü görüntü yok;

Televizyon yayıncılığının taş devrindeler resmen;

Bunca yıldır sporun içindeyim; sayısız olimpiyatla, değişik branşlarda düzenlenmiş şampiyonalara tanıklık edip, yorumlar yazdım;

Cezayir Oran'daki kadar kötüsünü ne gördüm, ne de şahit oldum.

Tel tel dökülüyorlar; oyunlar üstelik yeni başladı; kalan günlerde yarışacak sporculara 'Allah kolaylıklar versin' diyorum.

Kıssadan hisse;

Gözünü sevdiğimin Türkiye'si; 'Oran' tısız skandallara tanıklık edince değerin daha iyi anlaşılıyor. 

Tesisleri, yepyeni statları, salonları, yüzme havuzları, pistleri ve diğer üniteleriyle birlikte önemli organizasyonlar için Avrupa'da aranılan ülke konumuna geldik.

UEFA'nın Sloven başkanı Aleksander Ceferin'in geçenlerde itiraf ettiği gibi; İtalya gibi bir ülkede Şampiyonlar Ligi finalini oynatacak stat bulunamazken, Türkiye bu konuda sayısız alternatifleriyle açık ara önde gidiyor.

Siyaset yapmak bir tarafa, AK Parti'nin tesisleşme hamlesindeki başarısı bir tarafa.

'Yiğidi öldür ama, hakkını ver' demiş büyüklerimiz.

Hele Cezayir örneğini gördükten sonra...


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları