Montella çocuklara dokunmamış, efsunlamış!

2023.10.16 17:47 - Son Güncellenme: 2023.10.16 17:47
A

Futbolda teknik adam değişikliğinin; bir takımı bir yerlerden alıp, başka bir yerlere taşıdığını adeta şehir efsanesi gibi, yıllardır konuşur dururuz.

Neredeyse ritüel haline gelmiş bu kısır döngüyü en son ve olumlu şekilde yaşayan milli takımımız oldu.

Yaşarken de maalesef kantarı topuzunu kaçırdık.

İki maçta 2 galibiyetle 2024 yılında Almanya'da yapılacak Avrupa Şampiyonasına katılmaya hak kazanınca; başarının neredeyse her kesim tarafından yeni hoca Vincenzo Montello'nun sihirli dokunuşlarına bağlanması ne derecede objektiftir, duyarlılığınıza bırakıyorum...

Gerçeklik payı elbette vardır.

Hakkı da veriliyor zaten.

Benim eleştirmek istediğim; 

Başarılı olununca gözlerin  gerçeklere kapatılarak hamasi söylemlerle gidene 'cahil' gelene 'dahi' muamelesi yapılması!

Yaşanılan olumlu süreç göklere çıkartılırken; eskiye dair ne varsa -egolara yenilerek- bir kağıt mendil gibi buruşturduktan sonra çöp sepetine atılmak istenmesi tam bir 'Türk işi' tepki . 

Stefan Kuntz Alman ekolünden yetişme, değerli bir futbol insanıydı.

Bir şey bilmese (!) ülkesinin alt yapılarındaki yaş gruplarını kendisine emanet etmezlerdi.

Her kes iyi biliyor ki;

Milli Takımın başından bilgisiz olduğu için değil, oyuncularıyla sağlıklı iletişim kuramadığı için gönderildi !

Bunu kimse yadsıyamaz.

Yerine de futbolumuzu yakından tanıyan, başarıları sabit, insani ilişkileri Kuntz'a göre daha iyi, güler yüzlü ve sıcakkanlı Vincenzo Montella getirildi!

İşte bu Montella'da iki hafta içinde çocuklara dokunmamış, adeta efsunlamış !

Kuntz'un yapamadığını başarmak, çok büyük bir artıdır.

Galibiyetlerimizi küçümsemek haddim değildir.

Sihirli bir elin üzerimizde dolaşırken, mucizelere kapı araladığını da samimi olarak kabul ediyorum.

Bence Montella faktörünü taçlandırmaya çalışırken, arkaya dönerek etrafı kırıp, dökmek hoş olmadı.

Letonya maçını kazanırken şansımız da yanımızdaydı.

Cenk Tosun girene kadar gerçek bir santrforu olmayan Türkiye'nin bu hamleden sonra kendini toparlayıp golleri peş peşe bulması Montella dokunuşuysa eğer!

Skor 1-0 olduktan sonra gayri ihtiyari arkaya yaslanarak rakibin üzerimize gelmesine daveti çıkartıp direkten dönenle, çizgiden çıkartılan toplara duacı olmamız, İtalyan hocanın bu maçlığına kırık karnesidir !... 

Her şeyde olduğu gibi sporda da çok uçlarda yaşayan bir ülkeyiz vesselam..

Bir bakıyorsunuz ses duvarı aşılmış,

Bir bakıyorsunuz atmosferden paraşütle yere iniş halindeyiz.

Anlatmaya çalıştıklarımla eleştiri hakkımı kullanmak istedim.

İtalyan hoca ile ömür boyu birlikte olmayı da çok isterim.

Sonuç olarak;

Milli Takımımız tarihinde ilk kez, üst üste üçüncü, toplamda da altıncı kez Avrupa Şampiyonası'na katılmaya hak kazanıyor.

Kutlu olsun...

Fi tarihinde A Milli Takımımız için Bursa'nın yerle yeksan edilen tarihi Atatürk Stadyumu uğurlu sayılırdı. 

Almanya ile Hollanda gibi iki futbol ülkesini 1-0'lık skorlarla geçerken, İrlanda ile 0-0, Makedonya ile 3-3 berabere kalmıştık.

Şimdi yeni gözde Konya Şehir Stadyumu.

Tribünleri doldursalar da gelenlerin hepsi seyirci statüsünde, içlerinde gerçek futbol taraftarı neredeyse yok!..

Bursa tribünleri coşkusuyla diğer şehirlerden çok daha fazla fark yaratıyordu oysa.

Küme düşüldüğünden beri ikinci plana atıldı.

Bu dışlanma içimde bir ukde gibi durur; yeri geldiği için yazmak istedim. 


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları