Maç spikerleri!

2023.11.10 18:07 - Son Güncellenme: 2023.11.10 18:07
A

Sporun bu kadar yoğun gündeminde 'ne alaka' değil mi maç spikerini yazı konusu yapmak?

Yapılmayacak gibi değil ki!

Eskilere atıfta bulunarak anlatalım niye yazdığımızı...

Koyu Fenerbahçeli olduğunu özel yaşamında inkar etmeyen duayen spiker Orhan Ayhan 70'li yıllarda Atatürk Stadı'nda oynanan bir Bursaspor maçında; sarı lacivertli takımın Abdullah Çevrim ile attığı golü radyodan hançeresi yırtılırcasına anons ettiği için kapalıdaki taraftarların tepkisiyle karşılaşmıştı.

O yıllarda sadece TRT'nin yayınladığı maçlarda radyoya ayrılan mekan; basın tribününün hemen altında kalıyordu.

Dairemsi mekanın önünde de kalın bir cam bulunurdu.

Kapalı tribünün tepkisi santra yapıldıktan sonra da dakikalarca sürdü.

Camı yumruklayarak spikere tepki gösteren seyircilerin güç bela yatıştırıldığını bugün gibi anımsarım. 

Kuşkusuz bu mesleği yapanların da takım tutup, taraf olmaya hakları var.

Ne var ki bu renk aşkı normal yaşamda olmalı.

Ötesine geçmeyeceksiniz.

Yani;

Görev için mikrofonun arkasına geçince duygular sıfırlanırken, renk aşkı bir kenara bırakılmalı!

Devam edelim mi?

Bir kere daha yine bir Bursaspor maçında ikinci potunu kırdı deneyimli spiker.

Rakip yine Fenerbahçe idi; bu kez maç Türkiye Kupası statüsünde ve o zamanki adı ile 'Dolmabahçe' olan stadyumda oynanıyor. (Bugünün Tüpraş Park'ı)

1-1 devam eden maçın tam 90. dakikasında maçın hakemi İhsan Türe Gümüşsuyu tarafındaki kaleye bir penaltı düdüğü çaldı Bursaspor için. (O zamanlar o tribünler tarif edilirken Gazhane tarafı denirdi.)

Bugün ise Süzer Plaza'nın bulunduğu yer şeklinde biliniyor.

O maçı çalıştığım gazetede radyodan dinliyorum; Fenerbahçeliler dakikalarca itiraz etseler de pozisyona; Türe kararından dönmemiş; 

Kazanılan penaltıyı Orhan Kırıkçılar kullanarak Bursaspor'u 2-1 öne geçirmişti. Golü atan Orhan Kırıkçılar'ı soracak olursanız turp gibi sağlıklı maşallah ve an itibariyle 72 yaşında. Sosyal medya üzerinden de sık sık haberleşiyoruz.

Ertesi gün çalıştığım gazetenin spor müdürü, nurlar içinde yatsın Enver Ayhan büyüğüm maçın anlatımına tepki gösteren bir köşe yazmış ve başlığını 'Spikerin üzüntüsü' diye atmıştı.

Nasıl olduysa o yazıyı bir şekilde okumuş Orhan Ayhan.

Ayni zamanda da Tercüman Gazetesi'nin ilan müdürüydü Ayhan; diğer taraftan spor spikerliği yaparken; gazetesinde Fenerbahçe maçlarını yorumluyor.

Hem kendisi, hem de kurumu hatalarını anlamış olacaklar ki; bir kaç gün sonra Tercüman Gazetesi normal gazeteye ek olarak bir Bursaspor ilavesi yayınlayarak sözde gönül almaya çalışmıştı.

Mikrofonun karşısında kendilerini kaptırarak kontrolden çıkan o kadar çok spiker bilirim ki!?

Bir başka örnek;

Trabzonspor'a rövanşta 5-1 yenilerek Türkiye Kupası'nı kaybettiğimiz unutulmaz karşılaşmayı da rahmetli Orhan Şengürbüz; salt bordo mavi gözlükleriyle anlatınca; Bursaspor taraftarları çalıştığı Star TV'yi

(Magic Box) sonraki haftalarda yerin dibine batırıncaya kadar  protesto etmişlerdi.

Şimdi;

'Düğün değil, bayram değil, eniştem beni niye öptü ?' durumuna benzettiniz sanırım yazdıklarımı.

Eskiler böyleydi de;

Yeni nesil spikerler çok mu farklı meslek büyüklerinden.

Tersine daha ateşli, daha fanatik, daha bir kontrolden çıkmış şekilde anlatıyorlar maçları. 

Alın size iki örnek; 

Alp Özgen'le Müjdat Mustafa Muratoğlu

Adrenalin limitlerinin çok üstünde; heyecanları arşa yükselmiş,

Maçlara renk katmak için mutlaka abartılacaktır da; 

Sınırları aşmamak kaydıyla yapılırsa.

İki akşam üst üste Galatasaray ve Beşiktaş'ın Avrupa maçlarını izledim.

Aman Allahım!

Galatasaray Bayern München'e, Beşiktaş Bodo Glim'e yenilirken kaçırdıkları pozisyonlar için bir ağıt düzmedikleri kaldı.

Gollerde yaşadıkları coşku oyunculardan çok daha fazlaydı. 

O ekranın karşısına oturan her kes Fenerli, Beşiktaşlı, Galatasaraylı değil ki?

Biraz normal olun, sadede gelin be arkadaş...

Hangisini, kimi tutarsanız tutun kimseyi ilgilendirmiyor da;

Hakkını verin görevinizin; 85 milyonun spikeri gibi anlatın maçlarınızı!

Neyin ne olduğunu, nelerin kaçtığını biz de görüyoruz ekrandan;

Kör değiliz!

İnanır mısınız Orhan Ayhan büyüğümüzü mumla arıyorum!


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları