Hatice'ye değil, neticeye bakalım

2023.10.25 17:58 - Son Güncellenme: 2023.10.25 17:59
A

Sporda; özellikle futbolda başarıları bazen gereğinden fazla mı abartıyoruz?
Bana sorarsanız öyle; hem de çok fazlasıyla;

Takımlarımızın Avrupa Kupaları'nda oynadıkları maçların sadık bir izleyicisiyim.

Renk ayırımı yapmam;

Çünkü o platformda X, Y ya da Z takımı değil; Türk futbolu ve prestiji söz konusudur;

Kazanırlarsa alkış,

Kaybederlerse dozajında eleştiri;

Olması gerektiği kadar yani;

Birazdan bu konuya geleceğim ama;

Önce şunu söyleyeyim;

Süper Lig maçlarını gündemimden çıkartalı çok oldu;

Arada bir, canım çekerse takılıyorum.

Onu da seçerek;

Özetleri izlemek yetiyor insana...

Ötesi zaman israfı;

Onun yerine;

Oturup kitaplarımı okuyorum; keçi boynuzu tadı bile vermeyen futbola takılmak yerine;

Gündemimden çıkartmanın nedenine gelince;

Tamamen Bursaspor'la alakalı.

'Bizim olmadığımız bir mecranın seyircisi olmak' bile bana ağır geliyor...

Neden gelmesin ki?

Bakın anlatayım.

Üç büyükleri bir tarafa koyun;

Diğerlerinin figürandan farkı yok.

Anadolu Trabzonspor dışında çoktan bitmiş;

Seyircileri yok, heyecan verecek oyuncuları da;

Tatsız, tuzsuz yavan ve zevksiz maçlar serisi...

İzlerken sıkıyor, sıkılıyorsunuz...

'Bitmiş' eleştirime tepki koyanlar varsa; önce şunun yanıtını versin.

Süper Lig futbolun zirvesi; en tepesi;

Daha ötesi yok...

Maça çıkıyorsun tribünlerde üç bin, beş bin taraftarın ya var, ya yok!

Fener, Beşiktaş, Galatasaray ya da Trabzonspor gelecek ki havaya girsin şehirler.

Şimdi burada isim, isim yazıp da; gönüllerini kırmayalım!

Yüzde doksanında taraftar desteği dip yapmış durumda.

Adları 'Süper', içerikleri 'cüce'; itirazı olan varsa karşı tezini söylesin.

 Ya İstanbul'un uvertürleri!

Tam bir fiyasko.

Bırakın statlarıyla, tesislerini, idman yapacak sahaları bile yok...

16 milyonluk İstanbul'da bir lig maçına 'taşıma / davetiye yöntemiyle' bir avuç seyircisi  zar zor getirebiliyorsan; oturup bin kere düşüneceksin.

'Burada ne işim var?' diye...

Hasbelkader oralara çıkmış olsalar da, bulunmayı asla hak etmiyorlar.

'Üç bin seyirci' ne demektir?

Sudan ucuz bilet fiyatlarıyla hem de...

Türk futboluna hakaret etmekten başka;

Kulüplerin suçu yok diyelim;

Futbol Federasyonu ne işe yarar ki?

Kriterler getir, uymayanı yukarıya alma;

Gerekirse yaptırımlarını sırala;

Avrupa'nın hiç bir liginde bu kadar az seyirciye top oynandığını göremezsiniz.

Almazlar, çıkarmazlar, hesabını sorarlar!

Ama Türkiye kendine özgü istisnalarıyla kaideleri bozmaya devam ediyor!

Peki düzeltebilir miyiz?

Sanmıyorum.

Böyle bir garabetin sorumlusu federasyonun kılı kıpırdamıyorsa hiç bir şey olmaz, daha da kötüye gider.

Sözümü şuraya bağlayacağım;

Bursaspor küme düşerek sadece kendisine, taraftarına, camiası ile  şehrine değil, Türk futbolunu da ihanet etti.

Anadolu'nun en coşkulu, en heyecanlı, en yaratıcı seyircisi Süper Lig'de yer almaya fazlasıyla layıkken;

Şimdi daha da altlara inmemek için ya sabır çekiyor.

Alayını üst üste koyup toplasan bir Bursaspor etmezler ama; maalesef gerçek böyle...

Yazıma 'başarıları bazen gereğinden fazla mı abartıyoruz' diye başlamıştım.

Galatasaray dün akşam Şampiyonlar Ligi'nde Bayern München ile oynadığı grup maçını 3-1 kaybetti.

İyi mi oynadı?

Fazlasıyla;

Pozisyon üstünlüğü başta olmak üzere, hemen hemen bütün istatistiklerde rakibinden daha iyi yüzdeler tutturdu.

Peki sonuç?

Maçı 3-1 Bayern München kazandı!

Baskı yediği sıralarda bulduğu iki golle fişi çekiverdi.

Ne önemi kaldı şimdi o kadar pozisyona girip, şut ve korner atmanın?

Yenilip gitmişsin.

Futbol bu; iyi oynayana değil, atana puan veriyorlar.

Bayern München kötü oynayıp 3-1 kazandı.

Galatasaray iyi oynayıp 3-1 yenildi!

Olayın özeti budur.

Bugün gazetelere baktım;

Gökte yıldız bırakmamışlar Galatasaray'ı överken.

Ben de 'hatice'ye değil, neticeye bakın' diyorum.

Galatasaray'ı abartayım derken, fazlaca kötülük yapmışsınız...

Acaba farkında mısınız?


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları