Halil Umut Meler'e kalkan yumruğa bir günde gelinmedi

2023.12.12 14:50 - Son Güncellenme: 2023.12.12 14:50
A

Hakemleri saygı sınırları içinde eleştiririz.

Zaten bu mesleğimizin gereğidir.

Ama hepsi buraya kadar.

Fazlası sınır ötesidir.

Yoksa şiddete davetiye çıkartmış olursunuz.

'Vur, kır; parçala' tarzı tribün sloganlarını bu yüzden hiç ama hiç sevemedim.

Sevemediğim için de eleştirdim... Eleştirirince de bir halt ettiklerini sanan tribün magandalarının küfür menzilinde onur savaşı verdim.

Savunma bile yapamadan infaza uğramış bir gazeteci olarak futbol hakemi sevgili Halil Umut Meler'e yapılan saldırıyı şiddetle kınıyorum.

Böyle spor yapılmaz, yöneticilik de, başkanlık da...

Dünyaya rezil olduk, herkes bizi konuşuyor.

Sözde bir kulüp başkanı ile yanındaki  korumaları sayesinde.

Masum ve savunmasız bir hakeme tekme tokat saldırarak rövanş alınmaz beyefendiler (!);

Bir üslubu, yordamı vardır;

İtiraz eder, kınar;

Olmadı federasyon ve MHK'ye 'dinlemeseler ve okumasalar da' şikayetini yaparsın.

'Türkiye bir hukuk ülkesidir' sloganı kocaman bir yalan (!) olsa da yol, yöntem, üslup budur.

Ellerinizin kırılsın, ayaklarınız kökünden kopsun e mi?

Böyle bir eyleme hangi cesaretle ve ne gerekçelerle kalkışmış olabilir bu adam ve yanındaki tayfası?

Araştırılması gerekmez mi?

Bir kere siyasi kimliği var, iktidar partisinden milletvekili yapmış, cumhurbaşkanının da eski ev sahibi!?

Acaba bu titrine güvenmiş olabilir mi?

'Bağırır, çağırır, biraz da kınarlar; iki gün sonra da her şey unutulur gider' diye mi düşündü acaba?

Sormadan edemiyorum....

Böyle bir teröre siyasi kılıf uydurulamaz.

'Şu parti, bu parti vız gelir tırıs gider'...

Gereği yapılmalıdır.

Şeriatın kestiği parmak acımazmış.

En ağır cezaya çarptırılmalılar ki; bundan sonra özenmeye niyetlenenlere de ders olsun.

Rezalet bir tane değil ki?

Hakemi linç etmeye gözünü karartmış magandaya hastane kapısından çıkarken 'Eline sağlık Faruk Koca başkan' diye sloganlarla destek çıkan az sayıdaki o taraftar grubu da çok yanlış bir iş yaptı.

Belki bu sezonun tamamımı 'tribün kapatma cezası' alarak bir daha maç izlemeden geçirecekler.

Neyin peşindeler, kimin savunmasını yapıyorlar, anlamak mümkün değil,

Çok yazık ve çok ayıp..

Gelelim kendi dünyamıza..

Medyada çoğunluk olayı kendi üslubu çerçevesinde kınarken (!), kalemi ve dili sivri, eski hakem Erman Toroğlu olması gerektiği gibi 'şak' diye yapıştırdı suratına muhatabının.

Ankaragücü Başkanı Faruk Koca'yı 'hayvan' olmakla eş tuttu.

Yetmedi 'bu adamlar yargılanıp, hapse atılmazsa Ankaragücü üyeliğimi donduracağım' dedi.

Böyle bir eleştiri tarzını ben bugüne kadar hiç duymadım.

Aslında bu tepki koyuş şekli; bizim mesleği yapanların da ortak dili olmalıydı.

A Spor'a çıktığı bir yayında 'bundan sonra hakemlere nasıl davranacağımı herkes yakında görecek' diyerek bugünleri işaret eden bu tarz yönetici profilini Türk sporu asla hak etmiyor.  

Dileriz bu çirkin saldırı Türk sporu ve futbolu için bir milat olurda; bir daha buna benzer olaylarla yüzleşmeyiz.

Peki bugünlere nasıl gelindi?

İş bilmeyen, taraflı ve liyakatsiz federasyon yüzünden.

Bundan öncekiler de kötüydü belki ama; mevcudu tam bir felaket ve paçasına kadar siyasete bulaşmış durumda.

Hatır, gönül, torpil, adam kayırmacılık gırla.

Bir de tutup en başına; ikinci telefonundan by lock uygulaması çıktığını göğsünü gere gere itiraf eden birisini (!); salt 'yukarıya yakın' diye  getirirseniz iş bitmiş demektir.

Federasyonuna güvenmeyen Türk futbolu bu kaos ortamında nasıl yol alabilsin ki?

Halil Umut Meler'in canına kastedeni cezalandırsanız ne yazar?

Sorunun büyüğü olduğu gibi ayakta.

Tamamen siyasetten uzak, kulüplerin neredeyse hepsinin gönül rızasıyla seçilmiş tertemiz bir federasyonla, MHK göreve getirilmeden düzlüğe çıkamayız.

Yaraya geçici pansuman yapmış oluruz.

Bu yöntem de kendi kendimizi kandırmak demektir.

En radikal çözüm olarak bunu öneriyorum.

'Halil Umut Merel' vakası ile elleri iyice güçlenen hakem paydaşları bu pisliği fırsata dönüştürmeye kalkmamalı,

Tersine daha çok dikkat ederek, olabildiğince tarafsız maç yönetmeye çalışmalıdırlar.

Yoksa eleştiriler yine devam edecektir.

Başkan Koca'nın tahrik olmasında Ankaragücü Teknik Direktörü Emre Belozoğlu'nun katkısı olduğu söyleniyor.

İyi futbolculuğuna, hırçın kimliğiyle gölge düşüren Belözoğlu'nun maç bitiminde hakem Halil Umut Meler'e parmak salladığı görüntüler medyayla yansımış durumda.

Saldırıda bu parmak sallamanın ne kadar etkili olmuştur tartışılır.

Şu kadarını söyleyeyim; beceriksiz federasyon bu olayın faturasını da Belözoğlu'na kesmeye kalkarsa hiç şaşırmayalım.

Çünkü burası Türkiye, bu ülkede her an her şey olabilir;

Olursa da asla sürpriz sayılmaz!

Benzer bir olay komşumuzda yaşanınca hükümet bakın nasıl bir karar aldı.

Yunan hükümeti; Panathinaikos, Olympiakos takımları arasında oynanan voleybol maçında çıkan tribün olaylarını gerekçe göstererek; ülke sporunun selameti için tüm spor karşılaşmalarının 12 Şubat'a kadar seyircisiz oynanmasını kararlaştırdı.

O bakımdan bizde de diğer branşlar olmasa da; her kategorideki futbol karşılaşmalarının geçici bir süre için ertelenmesini doğru buluyorum.

 Bir medya mensubu ve spor yazarı olarak kendim ve ülkem adına kavgasız, tartışmasız, küfürsüz, en önemlisi tribün terörsüz günlerde maçlar izleyebilme dileğiyle.


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları