Çizgiyi çekemeyenle, göremeyen gidince sorunlar bitiyor mu?

2023.01.04 17:48 - Son Güncellenme: 2023.01.04 17:48
A

'VAR'ın varlığının' Türk futboluna ne kazandırıp, götürdüğünü tartışmaya açtıran maçın yankıları hala bitmiş değil.

Sivaslılar haklı olarak isyana devam ediyor.

' Adam (yani maçın orta hakemi Erkan Özdamar) 5 dakika VAR'a baktı, yine göremedi. Ofsayt olacak birisini arasa da bulamadı, çünkü yoktu ve panik içindeydi'

Bu yürekten haykırışta bir mantık hatası da yok, gereksiz laf kalabalığı da.

Buz gibi golünü yediler Sivasspor'un.

İyi de;

Altta kalıp, üstünde tepişilen ev sahibi takım iken, Galatasaray'ın bu hak yenmişlikten kendisine mağdur adam pozisyonu yaratma girişimi de ne oluyor ki?

İki hakemin birlikte canına okudukları bir maç yönetimi üzerinden; 'bütün VAR kayıtları açıklansın' resti çekmek 'ne kadar ciddidir, muhatabı kimlerdir' sorgulamak gerekir.

İçlerinden birisinin 'canım yandı' ayağına yatması, diğer büyüklere verilmiş subliminal bir mesaj gibi geldi bana kusura bakmasınlar.

'Ona varsa, bana da verilmeli' mantığı ne yazık ki yıllardır bir anti futbol geleneği olarak altımızı kemirmeye devam ediyor.

Ve;

'Hak arama' edebiyatında en iyi roller üç büyükler üzerinden kurgulandığı için; kafaca ve kabaca ikinci planda kalmaya mahkum edilmiş Anadolu'ya figüran muamelesi reva görülüyor.

VAR'ın giderek derinleşen sorunlarının milat sayılacak bir hata ile gündemi değiştirmesi; futbolun bütün değer yargılarına sil baştan format attıracağa benziyor.

Şimdilik fatura; oturduğu sandalyesinden ofsayda çizgi çektiremeyenle, sahada gördüğünü ekranın başına geçince unutan(!) bir hakeme çıkartıldı.

Erkan Özdamar az biraz ceza verilerek kulağı çekilirken; Özgüç Türkalp'in hakemliğinin sonlandırılması; acaba bundan sonraki olası VAR facialarının önüne geçebilecek bir yaptırım olabilir mi?

Yoksa buzdağının suyun altında kalan büyük parçasına dokunamadıkça; yeni Erkanlarla, Özgüçlerle yüzleşmek kaderimiz olmaya devam edecek mi?

Yeni bir skandal gün yüzüne çıkmadan bunu kimse kolay kolay bilemez!

Aslına bakarsanız; futbolun en acılı ve acımasız dramları; VAR'ın henüz semtine uğrayamadığı alt liglerde yaşanıyor.

Örnek istenirse;

2009-2010 sezonunda Süper Lig'de şampiyon olarak Anadolu bağlamında bir devrime imza atan Bursaspor'un son yıllarda başına gelenler; Sivasspor'un karşılaştığı mağduriyetinin kat ve kat üzerinde.

VAR'dan fazlasıyla canı yakılarak küme düşürülmüş bir camia (!); an itibariyle VAR'ın olmadığı ıssız bir mecrada ve her türlü katakulliye direnmeye çalışarak yaşam mücadelesi vermekte.

Bizim 'ofsayt çizgilerini' yeniden çektirerek, 'doğru muydu yoksa yanlış mıydı?' üzerinden hak arama gibi şansımız yok!

Nice zamandır dürüst ve gördüğünü çalan, hak yememeye kararlı adil hakemlerle yüzleşemediğimiz için, kendi kendimize bağırsak da sesimizi kimse duyuramıyoruz.

Elbette VAR'ın kapsam alanına girebilmek en doğal talebimiz;

Ama ondan daha önce ve öncelikle hak, hukuk, adalet istiyoruz!

İstanbul medyası çok radikal kararlar alınmadan hakem müessesesinin düzene sokulamayacağını tartışıyor.

İyi o zaman; benim de bir önerim olacak.

Kişisel olarak Türk hakemlerinin potansiyel olarak ligimizin ağırlığını kaldıramadıklarını yıllardır yazar dururum.

Gerçekten de öyle...

Çoğu yetersiz; beceremediklerini anladıklarında da eyyamcılığa kaçıyorlar.

O zaman 'yabancı hakem' denemekten neden imtina eder Futbol Federasyonu akıl, sır erdiremiyorum.

Yönetemeyenlerin yerine, yönetenleri getirmek bir çözüm şeklidir.

Böyle bir açılıma küçüğüyle, büyüğüyle bütün kulüplerin 'evet' diyeceklerine inancım tam.

Sürekli gürültü, patırdı, tartışma mı hoşunuza gidiyor; yoksa sükunetle, huzura kavuşmuş bir futbol iklimi mi?

Bir öğrenebilsek!

 


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları