Bursaspor, şampiyonluk, kırılan rekorlar...

2025.04.20 23:02 - Son Güncellenme: 2025.04.20 23:05
A

Bursaspor'un şampiyonluğu her koşulda diğerlerinin şampiyonluğundan çok farklıdır;

2010 yılında kazanılan Türkiye Süper Ligi şampiyonluğu kutlamalarını daha kimse unutabilmiş değil;

Sadece Bursa'ya özgü değildi;

Bize özenen ve bizim gibi olmak isteyen şehirlerin taraftarları da düğün bayram ederek kutlamıştı bu anlamlı zaferimizi;

İçlerinde biriktire biriktire 'inşallah bir gün bize de nasip olur' bekleyişiyle yıllarını tüketen boynu bükük, mazlum takım taraftarlarına da rol modellik yapıp, yol göstermiştik;

Öyle sanıyorum ki geçen hafta puan olarak kesinleştirdiğimiz, bu günde kupa ile taçlandırdığımız 3. Lig 1. Grup şampiyonluğu da bu ligin 'umut fakirin ekmeğiymiş' düsturuyla ömürlerini çürütenlere bir ışık tutarak; rehberlik eder.

Allah kimseyi buralara düşürmesin;

Bu lig futbol aklı ve zekasıyla değil, fizikle, beton toprak, çim karışımı çağ dışı zeminlerle boğuşa boğuşa oynamayı gerektiriyor.

Hiç ısınamadığımız o sahalara çıktık, her deplasmanda alnımız ak, başımız dik bir şekilde gereğini yerine getirerek sonunda şampiyonluğu kucakladık.

Bursa'ya ve Bursasporlulara analarının ak sütü gibi kutlu olsun.

Kim bilir kimler, kimler özenmiş, derin bir iç çekerek 'bir gün sıra inşallah bize de gelir' diyerek tertemiz zaferimizi içlerine sinmese de gizli gizli alkışlarken hasetlik çekmiştir!

Bilemeyiz ki;

Onun için yazılarımda sık sık 'Bursaspor büyüklüğü başka bir büyüklüktür, o büyüklük kimseye benzemez' diye kalın kalın altını çiziyorum;

Bursaspor şampiyon olurken futbolun klasikleşmiş rekorlarını da alt üst etti her iç saha maçında.

40 bin ortalama; Süper Lig'de sadece üç büyüklere özgü bir rakamsal gerçek.

Başka bir kimse de başaramadı;

Bugünkü maçta eski rekorlar parçalanırken, arşivlerin tozlu raflarına bir ekleme daha yapıldı Bursaspor tarafından.

45 bin 170 biletli seyirci rakamına Türkiye'de bugüne kadar sadece Galatasaray ulaşabilmiş.

Fenerbahçe yok, Beşiktaş'ta;

Bugün konuk takım tribünleri de bize açılınca Bursasporlu stada sığamadı.

En tepedeki localar bile salkım saçaktı.

 İkinci rekoru kesin desibelde kırdık;

Beşiktaşlılar boşuna kendilerine paye çıkartmasın;

'Yıllar yıllar önce oynadığımız Liverpool maçında bu kategoride tarihe geçmiştik' diye.

Bugün Teksas, maraton, Tog, VİP, sosyete, basın, protokolle, localar ilk yarının başlarında ve hep beraber öyle bir 'Bursa gol, gol' diye tempo tuttular ki; ölçülebilseydi eğer stadın çevresinde Richter ölçeğinde 1,2 ölçeğinde bir deprem etkisi yaratmıştır kalıbımı basarım.

Kış uykusundan yeni yeni uyanan Uludağ'daki boz ayıların bile uykusunu kaçıran bu seyirci! Türkiye'de tek olduğu gibi, dünyada örneği de çok az.

Bursaspor'un büyüklüğü seyircisinin büyüklüğüyle de fark yaratıyor;

'Taklitlerimizden sakının' diyemem; çünkü aslı da yok, astarı da bu büyük taraftarın;

Kusura bakılmazsa rücu da edilemez

Maça farklı bir on birle ve rotasyon yaparak başlayan Bursaspor son haftalardaki klasik oyun tarzı 'tiki, taka' ile Bornova 1877'in üzerine gelmesini bekledi.

Canının derdine düşmüş İzmir temsilcisi de bu tuzağa düşmeyip, kalesinin önünde etten duvar örüverdi.

Maç rölantide giderken çabuk çıkılan bir hücumda Sedat Cengiz, Zeki Dursun organizasyonunda Zeki Dursun'un pasıyla sol kanatta topla buluşan İlhan Depe kaleyi görür görmez sağ ayağının içiyle yaptığı harika plase ile Bursaspor'u 1-0 öne geçirdi.

İkinci yarı orta hakem Sinan Dereci; küme düşme hattındaki Bornova 1877'in rakiplerinin maçları ile ayni anda maça başlayabilmek için oyunu başlatmayıp yaklaşık 4 dakika kenardaki gözlemciden talimat gelmesini bekledi.

Santra yapılır yapılmaz da Bursaspor'un ikinci golü geldi.

Zeki Dursun buluştuğu topta ceza alanının dışından yavaş bir şut çıkarsa da; yerde sekip falso alan top kaleci Mustafa Ekrem Uysal'ın solundan ve alt köşeden ağlara gitti. (2-0)

2-0'dan sonra peş peşe iki net pozisyon yakalayıp kaleci Kerem Matışlı'ya takılan Bornova 1877 dakika 51'de Abdülkadir Kuzey'in ceza alanı içinden yaptığı plase vuruşla skoru 2-1'e getirdi.

57'de Muhammet Demir oyuna girer girmez ve ayağının tozuyla sol köşede kazanılan serbest vuruşu şahane bir plase ile ampul gibi ağlara taktı. (3-1)

78'de de çalımlarla ceza alanına girip, kendinin ikinci, takımının dördüncü golünü Mustafa Erdem Uysal'ın kalesine göndererek fişi çeken oyuncu oldu (4-1)

2010 Süper Lig şampiyonluğunu otobüsün tepesinde ve on binlerce taraftarın sahanın içine doluşmasıyla birlikte kutlamıştık.

Bugün özel törenle ve bütün oyuncular tek tek podyuma çıkarak, biraz uzun da olsa güzel bir organizasyonla madalyalarını aldıktan sonra kupayı havaya kaldırıldılar.

Bitirmeden önce yaşanılan güzelliklere yakıştırmadığım iki detayı belirtmeden geçemeyeceğim.

Kupayı vermeye Federasyon Başkanı gelmiş, ismi anons edilince ve sahaya çıkınca ıslıkla ve yuhalarla protesto ediliyor.

Ne gereği var böyle aykırılıklara.

Geçmiş geçmişte, yaşanmışlıklar yaşanmışlıklarda kaldı;

Bu federasyon başkanı ve yönetimiyle önümüzdeki sezonu da beraber geçireceğiz.

Bize kafayı takacak olsa ve kin beslese mutlaka punduna getirerek rövanşını alır.

Peki böyle bir karşı tepkide kim bundan zarar görür?

Elbette Bursaspor.

Büyük taraftara hiç yakıştıramadım.

Maç öncesi kupa töreninde sahaya girilmesin diye defalarca anons yapıldı.

Söylenmemiş gibi ve sanki inadına on binlerce taraftar sahaya doluşarak o güzelim töreni çorbaya çeviriverdi.

Merdiven boşlukları hiçbir zaman boş kalmıyor; her maç sürekli KSK ve Beşiktaş'a küfür ediliyor.

Bunların hepsinin faturası; yüklü bir parasal ceza ile kulübe çıkartılacaktır.

Kurtulalım şu iki kulübün kompleksinden Allah aşkına.

Bize ne Beşiktaş'tan, bize ne KSK'dan.

Şampiyonluk rekorlarla geldi demiştim.

Asıl rekorlar saha dışındaydı;

Bugüne kadar başaramadığımızı gerçekleştirdik.

Bursa top yekun birlik olup; siyasi kaynaklı kısır çekişmeleri bir kenara bırakınca silkinerek tarih yazdı.

Şampiyonlukta aslan payı baba oğul Çelikler'le (Faruk ve Enes Çelik) yönetimindir.

Bir başka isim de; Bursaspor'a her koşulda kayıtsız şartsız destek vererek, yanından hiç ayrılmayan Bursa BŞB Başkanı Mustafa Bozbey.

Eskileri bizzat test ederek yaşadığımız için; Mustafa Bozbey başkanın değeri bir başka önem kazanıyor.

Yolumuz uzun, kazanılacak şampiyonluklarsa sırada.

İkinci Lig, Birinci Lig, sonra da Süper Lig.

Komşu Kocaelispor en dibi gördükten 16 yıl sonra Süper Lig'e döndü.

Bursaspor o kadar bekleyemez.

Taş çatlasın 4 yıl;

Bursaspor'un tarihi içindeki başarılarıyla, başarısızlıklarını yaşayıp görmüş bir gazeteci ve fani olarak şimdi en büyük dileğim; yeniden Süper Lig'in havasını teneffüs ediyor olmaktır.

 

 


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları