Bursaspor için 'en kötüsü' daha başlamadı!

2022.06.17 21:09 - Son Güncellenme: 2022.06.17 21:15
A

Özlüce'de İsmail Ertekin'le, Tahsin Tam için düzenlenen imza töreninde medyanın sorularını yanıtlayan başkan Ömer Furkan Banaz'ın  açıklamalarını dinledikten sonra resmen yüreğim daraldı.

Kulübün geleceğine yönelik içimde yeşertmeye çalıştığım umutlarım ise kökünden sökülüp gitti.

Tıka basa dolu salonda genç meslektaşlar ne düşünür bilemem de; ben 'sözün bittiği yerdeyiz' diyerek bugünden yarına kulüp olarak neleri yaşayabileceğimizi trajik bir dille aktarmak isterim;

Kimse kızmasın, darılmasın, 'yok artık daha neler, bu kadar da karamsar olma' filan demesin; aynen böyle Bursaspor'un durumu.

Varan 1.

Kendini bu şehrin renklerinin sevdalısı olarak  görmeye devam eden sokaktaki çocuğun bile gündeminde 'tahtanın açılıp açılmayacağı'...

Yazılı, görsel, sosyal medya da ayni minval üzerinde.

Hele hele Bursaspor üzerinden kendilerine paye biçen özel içerikli siteler tahta ile yatıp tahta ile kalkıyorlar.

Sanırsınız ki histeri nöbeti geçirmekteler...

Açılması olmazsa olmazları.

Oysa çok iyi biliyorlar ki; mevcut yönetimdeki insanlar sizin gibi, benim gibi aylık gelirleriyle yaşayan orta ölçekli vatandaşlar.

En iyi durumdaki devlette üst düzey bürokrat. Başkan Ömer Furkan Banaz gibi.

'Açılsın da açılsın' diye tempo tutanlara genç başkan hiç eveleyip, gevelemeden gerçeği söyleyiverdi.

'Ne açılması arkadaşlar; kulübün rutin işlerini çevirmeye bile para bulamazken; kimse kendi kendine rüya görmesin.'

'Rüya görmemenin bedeli' ise en az 140 milyon TL.

Geciktikçe bu rakam katlanabilir.

Yönetenlerde olsaydı bugüne kadar iş biterdi zaten; alternatif olarak kabul edilen şehirde ise en ufak bir hareket yok; yaprak kımıldamıyor.

'Kim bulacak, nereden toplanacak' soru işareti.

Çekirdek parası değil ki söz konusu rakam; 'he deyince' çıkartıp ortaya koysunlar.

Küstürmüşüz kim varsa; 'Bursaspor' ismini duyan semtini, mahallesini değiştiriyor.

Kim kaldı geriye?

Alinur Aktaş başkan.

O da kendi işinin değil, büyükşehirin patronu.

Tutup ta Bursalıların parasını Bursaspor'a verecek hali yok.

Bir kere mevzuata aykırı; milletin vergileriyle toplanmışları şehrin futbol kulübüne aktarmaya kalkacak olsa; o koltukta bir dakika oturtmazlar.

'Alinur başkan, gel bizi kurtar'

Benim gençlik yıllarımda rahmetli teknik direktör Muhtar Tucaltan'a bağırırdı taraftar aynen bunun gibi.

'Muhtar gel bizi kurtar'.

Muhtar ağabey bir kurtardı, iki kurtardı; sonunda onu da kapının önü koyuvermişti yönetimin bir tanesi.

Başkan bütün iyimserliğiyle iş çevrelerinden, odalardan, sivil toplum kuruluşlarından  yakın arkadaşlarından, İnegöllü mobilyacı esnaftan rica minnet koparabildiklerini bağışlamış olsa bile kulübe;

Tahtanın yarısını açmaya bile yetmez.

Diğer yarısı kapalı kalır; ortada sap gibi kalırız.

Bir başka tehlike; lisans çıkartılırken; federasyon 'vergi, sigorta borcunuz var mıydı, yok muydu?' diye yoklama çektiğinde hapı yuttuğumuzun resmidir.

Durumumuz 'tığ-ı teber şah-ı merdan' öz deyişi ile harika örtüşmekte. ( Bu tarihi tekerleme her şeyini kaybetmiş kişiler için kullanılır)

Haydi bakalım 'eksi 3 puan, eksi 5 puan' sen sağ, ben selamet!.

Asıl bombayı bizim medyadan Serkan'ın sorduğu bir soru üzerine İsmail Ertekin patlattı.

Başkanın nazikçe ve üzmeden anlatmak istediklerini 'şak' diyerek suratımıza çarpınca donup kalıverdik.

'Tahtayı bu sezon içinde bir şekilde açmak zorundayız. Yoksa bırakın amatörü, bir süre sonra kendi alt yapımızdaki çocuğa filiz lisans bile çıkartamama durumu söz konusu'..

Yani ' Allah korusun Vakıfköy bile Allah'a emanet, sonra buyurun cenaze namazımıza.'

Özetleyerek bitiriyorum.

Bursaspor tarihinin bilinen en kötü günlerinden çok daha kötü durumda.

Sıcak para bulunamadıkça mevcut çark da dönmeyecek, bir süre sonra iflasımızı ilan ederek kulübün kapısına kilit asacağız.

Bu kadar vahim durum.

İsmail Ertekin'le Tahsin Tam ateşten gömleği sırtlarına geçirerek imzayı çaksalar da; asıl işaret fişeğini çakması gerekenleri kulübün iyice kötüye gitmekte olan durumuna el koymaya ikna edemezsek;

Bu yolun sonu yüzde bin beş yüz 3. Lig'dir,

En sonu da BAL'da DAL'da oynamak.

Söylemedi demeyin...


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları