Bursa BŞB geri dönüşün sonunu getiremedi

2022.10.06 17:31 - Son Güncellenme: 2022.10.06 17:31
A

Türkiye-Kanada arasında oynanacak FIVB Dünya Kadınlar Voleybol Şampiyonası grup maçını kaçırmama bahanesiyle (!) Cengiz Göllü'yü erken terk etmesem; son üç setinde tadından yenilmeyen bir erkekler kapışmasına tanıklık edecekmişim kısmet değilmiş!

Çok kötü oynadığı ilk iki setin sonrasında silkinerek oyuna dönmesi; o ana kadar izlediğim Bursa Büyükşehir adına kolay kolay inanamayacağım bir geri dönüş hikâyesi olmuş.

Hem de ne hikâye...

O zaman izlediğim kadarını anlatayım.

Tel tel dökülüp durmuştu Bursa BŞB; benim ikinci setin sonunda salonu terk ettiğimde.

Ne doğru dürüst hücumlarda organize olabildi, ne de manşet başta olmak üzere savunma yapabildi takım.

Şaşırıp kalmıştım.

Smaç servisler en sade taraftara bile kafayı yetirtecek kadar kötüydü.

Fileye taktıkça aynı stilde kullanmaya ısrar etti her oyuncu.

Takınca bir daha, sonra bir daha !

Bir, üç, beş ötesini sayamadım.

Maç sonu istatistikleri yaşanılan şokun rakamlı belgesi gibi.

Toplamda kullanılan 102 servisin 29'u kaçırılmış!.

Az buz rakam değil; kaçırılanların yarısını sayıya dönüştürsen maçı kazanıyorsun; öyle ilginç bir tablo mevcut.

Olmuyorsa vazgeçersin;

Yok mudur bunun başka bir versiyonu?

Elbette var; tenis servisi, balansiyeyi dene;

Keçi inadı gibi nedir öyle; 'yok ille de smaç atacağım' demek.

Maç gidiverdi sonunda, en az 1 puanla birlikte.

Gitmeye yakın desteklemeye gelmiş seyircinin de kafasının tası atıverdi.

Sen misin 'oynayın lan' diye tepki koyan.

'Buyurun beyler;  sizi şöyle salon dışına alalım !'.

Tam arkamda oturdukları için net duydum, öyle küfür etme eylemi yoktu sanıldığı gibi.

Neyse maça dönelim.

Servisleri leblebi gibi kaçırır; manşetleri takımı oynatacak pasörüne getiremezsen; istersen kadronda dünyanın en iyi smaçörü Wilfredo Leon olsun yenilirsiniz arkadaş; 'iki kere iki dört eder' kadar açık ve net.

Kenarda ise sessiz bir isyanın ruh hali içinde yüzünü buruşturup duran antrenör Cemal Bora Şensoy.

Çırpındı durdu. kendini yırttı adeta momentumu değiştirebilme adına ama bir umutsuz vakaydı öğrencileri.

Fenerbahçe HDI Sigorta geçen hafta ilk maçında da bu ligin vasat ekiplerinden Cizre Belediyespor'u zar zor 3-2 devirebilmişti.

Dün Büyükşehir önündeki iki setlik performansları çok çok iyiydi.

Etkili servis atmanın yanı sıra, file üstünde bloklarda adeta duvar ördüler; köşelerden ve ortadan da çok net ve kararlı hücumlarını gördük.

Kaan Gürbüz, Alexander Ferreira, Vahit Savaş Emre, Yacine Louati, Hasan Sıkar otomatiğe bağlamışçasına organize bir şekilde sayı üretimini sürdürdüler ilk iki set.

Başlangıçta da söylediğim gibi; hiç bir şey oynamadan, erkenden teslim bayrağı çekilmesini göreceğime; gider evimde Sultanların maçını izlerdim öyle de yaptım.

Sonra bir baktım ki; Fenerbahçe HDI Sigorta kendi ritmine soktuğu Bursa Büyükşehir önünde maçını ıkına sıkına kazanabilmiş!

Hayret ki ne hayret!

Sinirlenip gittiğim karşılaşmada meğer ne kadar çok şeyler kaçırmışım!

Gökhan Gökgöz, Metin Toy, Emre Batur, Halit Kurtuluş bir silkinip, pir silkineceklermiş nereden bilebilirsiniz ki?

Meğer:

Takımın geri dönüşünü göremeden yorum yapmak; son üç sette canlarını dişlerine takarak oynadıklarını düşündüğüm sahadaki voleybol emekçilere büyük haksızlık olacakmış; bir kez daha bunu fark ettim..

Sihirli değneğin üstlerinde dolaştığı o anlarda kenarın katkısı da büyük olmuştur diye düşürüyorum.

İki setlik hezimeti son üç sette zafere dönüştürmeye çok yaklaşmışsınız da; bana bu çekişmeli mücadeleyi sonuna kadar takılıp kalmak nasip olmadı ne yazık ki!

Eleştirimi kazanıp, kaybettiğiniz toplam 85 sayı üzerinden yapıyorum bu kez.

İlk ve son olur inşallah!

Peki gerisi yok mu?

Sultanları seyrettim seyretmesine de; yazıp, yorumlamaya bugünlük yerim kalmadı.

Yarından sonra ve devam eden günlerde.


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları