'Basketbolun gücü adına': Frutti Extra Bursaspor

2022.05.05 18:48 - Son Güncellenme: 2022.05.05 18:56
A

An itibariyle herkes 'basketbolcu!' oldu Bursa'da;

Anlayan anlamayan seyirci; yazılı, sözlü, görsel, sosyal medya; sivil toplum kesimi; patron, sanayici, iş adamı, esnaf, işçi, tüccar;

Hatta sokaktaki en sade adam bile.

Bütün bu bileşenlerin tek ortak paydası var; o da Frutti Extra Bursaspor'un son başarıları...

İNG Basketbol Ligi'nde ve Euro Cup'da bir fil gibi ortalığı yıka döke ilerlemeselerdi, yine kimsenin umurunda bile olmazdı basketbol!.

Şimdi gel de söyleme;

'Başarının gözü kör;

Romanında icat olan tüfeğin (basketbol), mertliği bozduğunu söyleyen (sporun diğer kesimi) saz şairi ve yiğitlik sembolü Köroğlu'nun da ruhu şad olsun!..' diye....

Futbolu sollayıp, kendisini sağ şeritte basketbolun kulvarına atanların sayısında çığ gibi bir artış var son zamanlarda Bursa'da.

Düzene harika bir çeki düzen;

Bayılıyorum; seviniyorum; 'bravo' diyorum.

Teknoloji üzerinden entelleşirken; araya basketbolun sıkıştırılmasını görmek; insana farklı bir huzur veriyor.

Dün akşam tanık oldum bir örneğine.

Üzerinde yeşil beyaz forma ile eşofman geçirmiş bir taraftar; elindeki akıllı telefondan arkadaşına laf yetiştirmekte.

'Abi beni daha fazla tutma konuşarak; birazdan Virtus Bologna-Valencia maçı başlıyor. Ona takılacağım'

Takılacağı maçın kazananı;  Frutti Extra Bursaspor'un Euro Cup finalindeki rakibi olacak.   

Görüyorsunuz değil mi seviye Uludağ'ı çoktan aşmış durumda, Everest'in zirvesinde; normalde salona arada bir gelen bile artık en koyusundan basketbolcu ve Frutti Extra Bursasporlu;

Gelelim en can alıcı noktaya; yani canım medyamdaki bu spor üzerinden yaşanılan değişimin şaşırtıcılığına.

Yıllar yılı üç, beş kişi yazdık, izledik, yorumladık basketbolu.

Başımızda bu sporu seven müdürle, patronumuz olmayınca yalnız yürümeye mecbur bırakıldık.

Futbolun vazgeçilmez popülaritesi ile kemikleşmiş spor medyası kültürü; önümüzde engeldi, bir türlü aşamadık.

Sözün özü; 'Demoklesin kılıcı' gibi yıllarca sallandı durdu tepemizde meşin yuvarlağın izdüşümü; etrafımızdakilere bu sporun kendi özgü farkındalığı ile güzelliğini bir türlü anlatamadık.

Şimdilerde Bursa'da spor medyasının alayı basketbolcu!.. Maçlara gelmeyen akredite olmaya, yazmayan yazmaya, yorumlamayan yorum yapmaya başladı!..

Öyle ileri gidildi ki; kaderimizde meslek dışından gelmiş kimselerce istilaya uğramak da varmış; bunu da gördük!..

An itibariyle de yerimizden yurdumuzdan olmaya korkuyoruz!.

Yazın arkadaşlar, izleyin arkadaşlar, yorumlayın arkadaşlar;

Basketbol ruhunuzu rahatlatır, ufkunuzu genişletir, varsa eğer sportif portföyünüze derinlik kadar!.

Ben kendi payıma Frutti Extra Bursaspor'un gerçekleştirdiği devrimin bir günü sonu geldiğinde; elinizi, ayağınızı çekerek ve hiç bir şey olmamış gibi kendi köşenize çekilmenizden korkuyorum.

Maçlara gelen bırakır; yazan vazgeçer, ekrana çıkan kendini karartırsa biterseniz;

Basketbol değil; sizler!..

Yoksa bu güzel spora duyulan sevginin sınırı da yoktur, haddi hesabı da;

Frutti Extra Bursaspor'a Euro Cup finalinde Virtus Bologna ile eşleşti, bekleniyordu.

Teknik ve oyuncu kadrosu, bütçesi ve tesisleriyle Euroleauge kalitesinde bir takım Virtus Bologna.

Bugünkü formatıyla oynayabilecek olsaydı yukarıda; final-four bile yapabilirlerdi.

Kadrosuna bakar mısınız?

Kyle Weems (Tofaş'ta da oynamıştı), Tornika Shengelia (CSKA Moskova'dan geldi), Mam Jaiteh (Eski G.Antep Basketli), Ekpe Udoh (Eski Fenerbahçeli), Daniel Hackett, Milos Teodosic, Marco Belineli (NBA'den bu sezon İtalya'ya döndü);

Koy Euroleague'ye tozunu attırsın.

Korkar mı bu rakipten Frutti Extra Bursaspor ?..

Asla; sadece saygı duyar.

20 bin seyircisi önünde Partizan'a, 12 bin taraftarıyla Cedevita'ya kafa tutarak denize döken bu kadro; Bologna isterse üzerine Kylie Irving, Ja Morand, Luca Doncic, Joel Embiid'i ilave olarak getirip oynatsın; onların karşısında bile terinin son damlasına kadar direnip, kolay kolay teslim bayrağı çekmez.

Gözümün önünde yöneticilere şikayet ettiği için canlı şahidiyim.  Dün akşam karşılama töreninde gerçek taraftarın arasına karışmış bir yankesici; otobüsten inerken 'sarılıp kutlama' bahanesiyle  Andrew Andrews'in başındaki şapkasıyla,kulağındaki  airpods'unu çalmış!.

Oyuncu asık bir yüzle uzun süre yakındı durdu çevresine; hem üzüldüm, hem de utandım.

Ne kadar yüz kızartıcı bir tablo değil mi?; hırsızlar taraftarların arasında kadar girebiliyorsa söyleyecek bir söz bulamıyorum.


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları