Basketbolda 'mekanın gerçek sahibi' geldi!

2022.05.01 01:46 - Son Güncellenme: 2022.05.01 01:46
A

7Days Euro Cup'da yarı finale yükselerek Avrupa'yı şaşırtan Frutti Extra Bursaspor; dün akşam da Türk Telekom'la oynadığı İNG Basketbol Süper Ligi erteleme maçını 101-65 gibi farklı bir skorla kazanarak; normal sezonun bitimine 1 hafta kala play-off 'da mücadele etmeyi garantiledi.

Böylece Süper Lig'deki üçüncü sezonunda ilk kez play-off yapan Frutti Extra Bursaspor; haftaya sahasında Gaziantep Basketbol ile oynayacağı normal sezonun son maçını kazanır, yanı sıra sıralamada kendisine yakın rakiplerin alacağı sonuçların nihayetinde oluşacak puan tablosunda ikili averajlarda  üstünlük sağlayabilirse ligi 5. sırada bitirme şansı bile söz konusu olacak.

Tıklım tıklım dolu tribünler önünde oynanan karşılaşmada başından sonuna kadar üstünlüğü elinden bırakmayan Bursaspor'da coach Dusan Alimpijevic ; fişi çekmiş Türk Telekom'a karşı Mora Bank Andorra ile oynanacak Euro Cup yarı final maçının adeta provasını yaptı.

En başındakiyle konuya girelim.

Sırp coach ülkesinin basketbol karakteristiğinin tüm özellikleri üzerinde taşıyan birisi. Yani tam bir 'sistem' adamı. Prensiplerinden de asla ödün vermiyor.

Birinci prensibi savunmadan ödün vermeden, sonuna kadar her bireyiyle ısrarcı kalmaya çalışmak. Birebirlerde rakip geçerse kesinlikle en yakın üzerinden yardım getirmek. Çember altında topu alan uzunları da double teamle (ikili sıkıştırma) hataya  zorlamak.

Hücumu oyuncuların bireyselliğine bırakmadan, hand offların sonunda (elden ele pas) en boştaki oyuncu üzerinden; pozisyon gelişmezse o an için eli en sıcak olandan çemberi görmek.

Bu düzende üç önemli kısa Derek Needham, Andrew Andrews, Onuralp Bitim adeta kurgulanmış bir makine düzeninde ve çok organize bir şekilde seti oynayıp, işi bitiriyorlar.

Üç oyuncu şutları yüzdeli sokabildiği gibi, rakibin iyi kapatmalarına karşı çembere birebir atak ederek pozisyonu bitirmede son derecede başarılılar.

Kalabalık savunmalara adeta ilaç gibi gelen üç silahşör; kenardan işaret gelmedikçe cross overler üzerinden eskisi gibi şut denemede ısrarcı olmuyorlar. Set üzerinden skor bulmada sorun yaşanırsa; sürenin durumuna göre inisiyatif kullanma özgürlükleri her zaman mevcut.

Kadronun klasikleşmiş beşlisi düzeni tamamen oturtmuş durumda. Kim ne yapacağını, hangi köşeye koşacağını, perdelemelerden sonra kimin içeri devrileceği ezbere biliniyor. Çember altının esas oğlanı Kevarrius Hayes sırtı dönük oyunlardan bulamadığı skorunu orta mesafe atışları ve faulleriyle telafi ediyor. Ribaunt ve blok tehdidi ise son haftalarda iyice ivmemenmiş durumda. Gereksiz faullerle süresine ihanet etmediği sürece, sezonun 'kötü çocuğu' / bad boys' olmaktan kurtulup, 5 numarada çıtayı yükseklere çıkartabilir.

Beşlinin en sessiz, en sakin ama katkısı en üst düzeylerdeki ismi Dave Dudzinski tam bir görev adamı. Hayes'ın kenara geldiği anlarda çember altını domine ederken; normal düzende de 4 numaradan ve köşelerden atışlara kendini kurguluyor.

Bir uzun gibi sırtı dönük oyunu bilmesi, en fantastik özelliği. Yanı sıra ribaund kovalıyor, girmeyen şutlarda box out yaparak rakibe ikinci top şansı bırakmamaya çabalıyor.

Allerik Freeman gidince genel tahmin; yerinin doldurulmasının zor olacağı yönündeydi. Scoutunuz iyiyse tombaladan çıkanın 'boş olma' şansı yoktur. İşte 'Pitbull John Holland' bu karakterde birisi ve tam isabet bir transfer. Kim buldu ise alnından öpmek gerekiyor.

Partizan maçını uzatmaya taşıyan, Cedevita önünde de şahane oynayan Hollanda dün akşam da Türk Telekom maçında 6/7 üçlük isabetiyle kendi standartlarını zorladı. Üçlük mesafesini neredeyse 7, 8 metrelere taşıyan Holland bire bir üzerinden zorlamaları ve isabetli orta mesafeli atışlarıyla da çok başarılı görüntüler veriyor. Takıma taze kan olmanın ötesinde özgüven de kazandırdı.

Seyircinin çok sevdiği Porto Ricolu oyuncunun maç sonunda tribünde açılan 'Pitbull' pankartı önünde taraftarlarla birlikte tezahürata katılması gecenin en dikkat çeken ayrıntısı oldu.

Frutti Extra Bursaspor ligin en dar rotasyonu takımlarından birisi olsa da; bir süredir yerli kategoriden verim almada da önemli aşama kaydedildi. Bunların başında da Metin Türen geliyor. Sakatlık sonrası toparlanan Metin Türen 4 ve 5 numara karakterli oyunuyla bayağı katkı vermeye başladı.

Yine 1 numarada Ömer Utku Al; Needham ve Andrews'in yorulup kenara geldiği dakikalarda oyuna girdiğinde şutuyla olmasa da; takımı oynatarak açık kapatmakta. Bu pozisyonların 'back up''u oldu diyebiliriz.

Ağır bir sakatlık sonrası parkelere dönen Birkan Batuk'ta kötü oynasa da ısrarcı olmaya devam eden Alimpijevic'in her oyuncusunu kazanmak için sarf ettiği emeğe saygı duyuyorum.

Sırp coach için Bursaspor iyi bir staj dönemi oldu. Dilerim bizde  uzun ömürlü olur ama; şimdiden kapısında bekleşenler de unutulmamalı.

Mithat Can, Tarık, Ayberk ise dakika alarak, oynayabilmek için kendilerini biraz daha geliştirmeliler. İçlerinden Mithat Can'ın bir adım önde olduğunu söyleyebiliriz.

Yukarıdaki genel değerlendirmem; Telekom maçı da dahil bugüne kadar oynanılanlar üzerineydi. 'Maç nasıldı' diyorsanız, satırlarımı 'özet'i yerine kabul ederek bir kez daha okuyunuz.

Tabii hem Euro Cup'da hem de kendi ligimizde bu kadar başarılı olununca kadronun da değeri ikiye katlanıverdi. Needham, Onuralp, Andrews, Dudzinski, hatta Hayes bile piyasada prim yapan gözde oyuncular listesindeler.

'Buzzer beater'ci Holland ise düşüş sürecini iyi değerlendiren isim. iki üç maçtaki olağanüstü performansıyla adeta yeniden yaşama dönmüş gibi oldu. Alimpijevic'i hiç saymıyorum, Ergin Ataman sayılmazsa bu ligde 'yılın coach'udur.

Hal böyleyken; üstüne bir de Euro Cup'da final oynanıp, Euroleauge vizesi alınırsa; bu kadroyu bir arada tutabilmek için tırla para gerekebilir!.

Uludağ İçecek'in patronu Kızıl kardeşlerle, Mehmet Erbak'ın Allah yardımcıları olsun!.  Bursaspor basketbolla firmanın popülaritesi zirve yaptı belki ama, sponsorluk bağlamında masraflar da katlandı. Mutlaka en az kendileri kadar elini taşın altına koyabilecek ek sponsorlara ihtiyaç olduğu gün gibi ortada.

Gelelim günün en heyecanlı yorumuna!...

Bursa'da basketbolun tarihi; Bursaspor'un Süper Lig'e adım atmasıyla yeniden yazılmaya başlandı.

Tofaş'ın yıllardır deneyip de başaramadığı bir olay; artık 'Bursaspor'la gerçek oldu' diyebiliriz.

Yani Nilüfer'deki salon artık ful çekiyor, yakında dışarıda kalan bile olacak!.

Seyircinin olağanüstü ilgisiyle, takımına verdiği katkı ise 'Türkiye'de 1 numara'.

Anadolu Efes son Milano maçında Sinan Erdem'e gelen 15.121 biletli seyirciyle bu senenin Euroleague rekorunun kırıldığını açıklamış.

Salon dolsa da  seyircinin 'maça etki yapma' anlamında gücü son derecede zayıf, bu konuda Bursasporlulardan alacakları çok dersler var.

Sadece maçın sonlarına doğru o da klasikleşmiş ' Efes' nakaratıyla bağırmak kusura bakmasınlar ama taraftarlık olmuyor.!

Bu ayrıntının can alıcı kısmına gelirsek;

Dün akşam Türk Telekom maçına gelen 6.500 seyircinin oluşturduğu görkemli ambiyansı Türkiye'de yineleyebilecek ikinci bir taraftar grubunu daha göremiyorum.

Hiç susmadan, hiç oturmadan, hiç soluklanmadan 1,5 saat bağırarak ortalığı ayağa kaldırmak Bursasporlular'a özgü bir kimliktir.

İzmir Karşıyakalı da bir zahmet kusura bakmasın; Bursaspor basketbolda Anadolu tribünlerinin yeni efesi ve lideridir.

Mekanın gerçek sahibi geldi beyler; bir zahmet kenara fazlalık yapmayalım!...


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları