ABD ile gri alanda kısa paslaşmalar

2021.11.01 09:29 - Son Güncellenme: 2021.11.01 09:29
A

Aylardır olup olmayacağı merakla beklenen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Joe Biden'ın arasındaki zirve sonunda gerçekleşti. 

G20 Liderler Zirvesi kapsamında İtalya'nın başkenti Roma'da bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Amerikan Başkanı Joe Biden ile bir araya geldi. Dışişleri Bakanı Mevlut Çavuşoğlu ile ABD'li meslektaşı Anthony Blinken'ın katıldığı görüşme önceden planlı 20 dakika yerine 1 saat 5 dakika sürdü.

Beyaz Saray açıklamasında, liderlerin Suriye, Afganlara insani yardım, Libya'daki seçimler, Doğu Akdeniz'deki durum ve Güney Kafkasya'daki diplomatik çabaları ele aldığı kaydedildi. Amerikan tarafı, yapıcı ilişkileri sürdürme, işbirliği alanlarını genişletme ve anlaşmazlıkları etkin şekilde yönetme arzusunun altını çizdi.

Ancak aynı açıklamada, Washington'ın Türkiye'nin Rus S-400 füzelerine dahip olması kaynaklı endişelerine dikkat çekilirken, Türkiye'de güçlü demokratik kurumların, insan haklarına saygının ve hukukun üstünlüğünün önemine gönderme yapılması da ihmal edilmedi. 

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ise, Erdoğan ve Biden görüşmesinin pozitif bir atmosferde gerçekleştiğini ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan da, 'ABD Başkanı Biden'ı yeni F-16'lar verilmesi konusunda olumlu gördüm" dedi.
 
Dünkü mevcut durumu açık bu şekilde kısaca özetleyebiliriz. 

ASIL SORU 

Peki şimdi asıl soruya gelelim; bundan sonra Türk Amerikan ilişkileri nereye doğru seyredecek? 

Aslında Ankara Washington ilişkilerine bakıldığında neredeyse son 50 yıldır ciddi iniş ve çıkışları içinde barındıran bir seyir izliyor. 

1974'teki Kıbrıs Barış Harekatı sonrasında Türkiye'ye yönelik haksız ambargolardan, Johnson mektubuna, Muavenet Zırhlımıza atılan füzeden, terör örgütlerine verilen destekten, Kuzey Irak'taki Türk askerlerinin başına çuval geçirme hadisesine pek çok sayıda krizler yaşandı. 

Çok uzak değil daha yakın geçmişe kadar Türkiye'nin Irak'ın kuzeyinde yaptığı tamamen kendi güvenliğini koruma amaçlı sınır ötesi harekatlara bile Amerika'nın nasıl yüksek sesle tepki verdiğini hatırlayalım. 

ABARTMAYA DA KARAMSARLIĞA DA GEREK YOK

Dün gece televizyonda bir uzman Türk Amerikan ilişkilerinde yeni bir beyaz sayfa açıldığını söylüyor. Açıkçası bundan sonra da ne siyah, ne de beyaz bir sayfa açılacak. 

Şimdi yaşanan kriz başlıkları teker teker sıralayalım. Türkiye'nin Rusya'dan aldığı S-400 füzelerinin karşılığında hakkı olan F-35 uçaklarının verilmemesi, başta PYD-YPG terör eksenlerine Suriye'nin kuzeyinde ABD tarafından ısrarla destek verilmesi, Fetö ile mücadelede anlaşmazlıklar, hala mahkeme süreci ABD'de devam eden Halkbank davasında beklenen para cezası, Doğu Akdeniz Kıbrıs ekseninde Yunanistan ve Rum kesimi ile Türkiye'yi rahatsız eden ilişkiler, Afganistan, Washington'da Türkiye karşı devam eden ve buradaki karşıtlığı lobilerin desteğiyle de giderek büyüyen olumsuz hava, daha seçilmeden Cumhurbaşkanı Erdoğan aleyhine Biden'ın açıklamalarının yarattığı güven bunalımı, Ankara'da ABD öncülüğünde 10 Büyükelçiliğin, Türkiye'deki yargı sistemine yönelik müdahale niteliğinde sayılabilecek twit. 

Herhalde bunlar ilk çırpıda sayılabilecek öncelikli başlıklar. 

TÜRKİYE KARŞITLIĞI 

Tabii ki, Türkiye'nin son olarak Amerika'dan talepte bulunduğu 40 F- 16 alımı ile 80 F-16 savaş uçağı modernizasyonuna yönelik paket için dünkü görüşmede olumlu bir hava olsa da, Washingtondaki mevcut negatif atmosferin önümüzdeki dönemde bunda sancılar yaratacağını söylemek mümkün. Yine de ben olumlu sonuçlanacağını düşünüyorum. 

YİNE DE....

Ancak bütün bunlarla birlikte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dün Biden'la yaptığı görüşme önem taşımaktadır. En nefret ettiğinizle bile -eğer büyük ülke iseniz- karşınızdaki ile görüşmek ilişkileri 3.tarafların eline bırakmamak açısından hayati önem taşımaktadır. Görüşmenin bir saati aşması iki ülkenin ilişkilere önem verdiğini gösteriyor. 

ABD-Türkiye arasında krizlerin büyümeden yönetilmesine yönelik ortak mekanizmaların kurulması komisyonlardan liderler seviyesine kadar bundan sonraki dönemde emniyet sübapları olarak görev yapacaktır. Yaşanan iniş ve çıkışlarda tansiyonun düşmesinde rol oynayacaktır. 

BÖYLE GELDİ, BÖYLE GİDECEK

Ama yine de yukarıda saydığımız ve çözümü gerçekten çok zor olan Ankara-Washington başlıkları ile ilgili bundan sonra da inişli çıkışlı bir ilişki trafiği bekleyin. 

Amerika Birleşik Devletleri ile ilişkileri bundan sonra 'gri alanda dar paslaşmalar' olarak tanımlayabiliriz. Gelebilecek salvoları en hasarsız şekilde savuşturmanın da en iyi yolu da kırılgan ekonomik yapımızı güçlendirmek olacaktır.

ZİRVELER DİPlOMASİSİ 

Anlaşılan o ki; bundan sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Amerikan Başkanı Biden görüşmeleri karşılıklı ikili ziyaretlerden ziyade 'uluslararası zirveler diplomasisi' olarak devam edecek. 

Şimdi önümüzde kritik bir kırılma daha var. O da 9-10 Aralık Demokrasi Zirvesi. Washington da yapılacak bu zirve dünya liderlerini ağırlayacak. 

Bu toplantıya ABD Lideri Biden'in Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı davet edip etmemesi meselesi bundan sonra gündemdeki sıcak konularından biri olacak. 

Siz değerli okuyucularımızla izlemeye ve konuşmaya devam edeceğiz.

Sağlıkla kalın...


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları