Yazarlar
Anı yaşayamadıktan sonra fotoğrafını çeksen ne yazar!
2025.01.02 10:11 - Son Güncellenme: 2025.01.02 10:122025 Yılının bu ikinci gününde; çok ciddi bir şey söylemek istiyorum siz değerli okurlarıma...
Çok rahatsız olduğum bir konu bu...Eminim siz de "İllallah ediyorsunuzdur" ediyorsunuzdur bu olumsuz durumdan...
Hepimiz görüyoruz zaten...Düğünde, maçta, tiyatroda, konserde, okul eğlencesinde veya toplu bir organizasyonda; herkes bir telaş içinde yaşanan olayın görüntüsünü almaya çalışıyor.
Ellerindekj bilmem kaç piksel son model telefonları ile; bulunulan ortamın veya oradaki kişilerin fotoğraflarını çekiyor mekandaki insanların çoğu...
Ama kimse umurlarında değil...İnanılmaz bir şey bu...
Bazen düğünlerde gelin ve damadı izleyemiyoruz sahnede onların fotoğrafları çeken insanların çokluğundan...
Konserlerde ise; önümüzdeki koltukta oturan gencin video çekme uğraşı nedeniyle, keyifli bir şekilde izleyemiyoruz sevdiğimiz sanatçıyı... Görmek istediğimizi de göremiyoruz ne yazık ki...Ama onlar hiç rahatsız olmuyorlar bu durumdan...
Adeta herkes fotoğrafçı/videocu olmuş. Kimi fotoğraf çekiyor, kimi de video...
Yaşanılan o güzelliğin ayırdına varan yok.
Yani...Anı yaşayan insanlar kalmadı artık...
Herkes bir fotoğrafçı/kameracı oldu ki sormayın.
Eskiden fotoğrafında, fotoğrafçılığın da bir adabı, bir prestiji ve saygınlığı vardı.
Şimdi her şey ayaklar altında...
Devir: cep telefonlu saygısız amatör fotoğrafçılar zamanı mı yoksa..?
Etrafını hem rahatsız eden, hem de insanların görme açılarını engelleyen..!
ESKİDEN HERKESİN BİR AİLE FOTOĞRAFI VARDI
Eski tarihlerde...Her şehirde veya mahallede fotoğrafçılar vardı. Vesikalık da resim çekerlerdi, anı olsun diye artistik de...Bizim yaşlardaki kişilerin fotoğraf stüdyosunda çekilmiş ailece fotoğrafı vardır mutlaka aile albümlerinde...
Yıllar geçti, teknoloji değişti ve olanaklar da arttı bu arada...Şimdi herkesin bir fotoğraf makinesi var. Kimi profesyonel özellikli, çoğu da cep telefonu fonksiyonlu...
Konserlerde, maçlarda ve düğünlerde; herkes fotoğraf çeker oldu. Klasik fotoğraf makinelerinin içine dialar-siyah beyaz filmler takıp, sanat eseri fotoğraflar çekme peşinde olduğumuz yılların üzerinden yıllar geçti.
Artık ne zaman canımız isterse, dilediğimiz sayıda ve özellikte fotoğraflar çekebileceğimiz ve
bunları hiçbir zaman karanlık odaya sokmadan görebileceğimiz ve de digital bilgisayar programları ile o fotoğrafları istediğimiz formata sokabileceğimiz bir süreci yaşıyoruz.
Parası olan en gelişmiş fotoğraf makinesine sahip olabiliyor ve işin sanatına hiç bulaşmadan otomatik ayarlarla en iyi fotoğrafı yakalayabiliyor günümüzde...
Çoğunlukla kadraj, filtre, ton, diyafram ve enstantane ayarına bile gerek olmadan, otomatik şekilde çok iyi fotoğraflar çekebilen makineler var artık parası olana...Bir de photoshop eğitimi alınırsa, değme fotoğraf sanatçısının çekemediği fotoğraflara ulaşabiliyor artık herkes...Son model cep telefonları da ona keza...
Yani; artık herkes fotoğrafçı oldu günümüzde...
Gelişen teknoloji; 7'den 77'ye herkesi "iyi bir fotoğrafçı" yaptı galiba...
"SEN BİR FOTOĞRAFÇI DEĞİLSİN"
Herkesin fotoğrafçı olmasına gelen tepkiler de yok değil ama...Fotoğrafçı olmanın fotoğraf çeken bir cihaz sahibi olmaktan çok daha fazlası olduğunu iddia eden Mary Anne ve Ginger kardeşler, yakın geçmişte "You are not a photographer (Sen fotoğrafçı değilsin) isimli bir blog kurdular ve amatörlerin çektiği fotoğrafların hilelerini ortaya çıkaran yorumlar yapmaya başladılar.
Çok başarılı görünen ancak pek de öyle olmayan fotoğraf kareleri hakkında iğneleyici ve eğlenceli yorumlar yapılan bu blogda; herkesin iyi bir fotoğrafçı olamayacağı inceden alaycı bir üslupla anlatılıyor.
Fotoğraf sanatına ve sanatçısına sahip çıkmayı da amaçlayan bu blog, profesyonel fotoğrafçıların da gözdesi oldu.
Kısacası: digital fotoğraf makineleri/cep telefonları çıktı, mertlik bozuldu.
Yani artık; herkes ya iyi fotoğrafçı oldu veya kendini öyle zannediyor.
Ama kimse artık anı yaşayamıyor. Güzelliği de hissedemiyor.
CARPE DİEM'İN BİR HİKAYESİ VAR
Yazımın ana fotoğrafında görüldüğü gibi...
Bir konserde; herkes yaşadığı anı görüntülemeye çalışıyor. Çoğu insan yaşadığı anın keyfini çıkaramıyor ne yazık ki...Varsa-yoksa fotoğraf...Ya da video film...
Fotoğraftaki yaşlı hanımefendi dışında...
Carpe Diem'i yaşayan o hanımefendinin, sevdiği sanatçıyı izlerken bundan müthiş bir keyif aldığı da gün gibi aşikar o müthiş fotoğrafta...
Carpe Diem (Anı yaşama) bir felsefe aslında...Latince bir kelime olan bu felsefeyi edebiyata sokan kişi Romalı Şair Horace olmuş. İnsanın hayattan zevk alması gerektiğine dikkat çeken ve bunu bir şiirinde kullanan Horace, anın güzelliğini yaşamak isteyen insanlar için bir yol belirlemiş aslında...Yüzyıllar önce...Sonra da edebiyatçılar sahiplenmiş bu yaşamsal felsefeye...
Bu nedenle; "Anı yaşa" olarak özetlenen Carpe Diem, medeni dünyada yaşamdan keyif almak isteyen insanların bir şiarı olmuş durumda...
Yaşanılan anları/olayları , ruhunda yaşatmak isteyenlerin yani...
Belki de bir daha hiç yaşanmayacak olan güzelliklerin....
Yazarın diğer yazıları
- "Yalnızlık paylaşılmıyor, paylaşılsa yalnızlık olmuyor" ... 11 Şubat 2025 Salı, 11:00
- Bu puan altın değerindedir artık! 09 Şubat 2025 Pazar, 17:38
- Bu fotoğraf hala bir yaradır içimde kanayıp duran.. 06 Şubat 2025 Perşembe, 12:03
- Hayatlarımız topu topu 28 bin gün aslında... 04 Şubat 2025 Salı, 12:09
- Bursaspor güle-oynaya..! 01 Şubat 2025 Cumartesi, 18:14
- Kırmızı ışıkta deli muamelesi 30 Ocak 2025 Perşembe, 11:33
- Heimlich tekniği ile hayatlar kurtarılabilir! 28 Ocak 2025 Salı, 10:22
- Bursaspor öldü öldü dirildi! 26 Ocak 2025 Pazar, 17:47
- Hayatlarımıza derin sorular egemen oluyorsa eğer... 23 Ocak 2025 Perşembe, 16:39
- Avrupalıların canı can da, bizim ki patlıcan mı? 21 Ocak 2025 Salı, 12:59
Yazarlar
- Konuşmak değil adım atmak gerek: Deprem kend... Hasan Boztürk
- İşsizlerin yüzde 85,1'i 'işsizlik ödeneği' a... Elif Didem Danacıoğlu
- Kahverengi sahada puanı genç Bora buldu Çetin Sabırlı
- Jordon Crawford transferi Bursaspor'a eşik a... Engin Aksöz
- DAĞ-DER'in genel kurul tarihi netleşti! İşte... Hasan Yalçın
- "Yalnızlık paylaşılmıyor, paylaşılsa yalnızl... Binay Kazan
- Bu bir süreç değil Metehan Demir
- Enflasyon beklentileri faiz indirimine alan ... Levent Yılmaz
- Tofaş'a Panda gerek! Emre Özpeynirci
- KFC ve Pizza Hut neden kapandı? Boykot mu? ... Ramazan Başan
- Bütün anneler deli Ece Sarı
- Tahliye taahhütnamesi nedeniyle ve 10 yıllık... Av. Emircan Pirinççi
- Ahmet Vefik Paşa ve Bursa Kamuran Vatansever
- Davut Aydın konuşur mu, konuşmaz mı? Pınar Yeniyiğit
- Bursa'nın turistik bölgesindeki o yol çözüm ... Fatma Öztürk
- Bursa'da gayrimenkul sektörünün geleceği: So... Yeşim Mutlu