Aslında itirazımız yok değil.
Elbette var.
Ancak bazen olağanüstü koşullardan geçildiğini hesaba katmak gerekiyor. 
Ve itiraz noktalarını bir kenara bırakmak gerekli olabiliyor. 
Bazen kendimizi yöneticilerin yerine koymamız gerektiğini düşünerek hak verebiliyoruz. 
Şüphesiz toplumla paylaşılması mümkün olmayan bilgilere sahip olabileceklerini ve kamu düzenini sağlamakla birlikte sağlık sisteminin işlevselliği ile ilgili hassas davranma zorunluluklarını unutmamamız gerekiyor. 
Tıpkı korona virüs illetinin ülkemizi ve Dünyamıza açtığı dertlere karşı alınan önlemlerde olduğu gibi.
*
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş'ın düzenlediği telekonferans yöntemli basın toplantısına katıldık. 
Belediye olarak aldıkları önlemleri dinledik. 
En azından bir şeyler yapılmaya çalışıldığını bir kez daha duymuş olduk. 
Hatırlatmakta yarar var. 
Sormamız gereken bir çok konuda aslında muhatap sayın Başkan Aktaş değil.
Daha çok bu sorularımızın ilgili makamı Valilik. 
Dolayısıyla Vali Yakup Canbolat. 
İl İdare Kurulu'nun başı ve İl Pandemi Kurulu'nun başında olması ve alınan tüm önlemlerin karar merci.
Bu nedenle sorularımızın tümünü yanıtlamasını Sayın Aktaş'tan bekleyemezdik. 
Ancak bir şekilde yanıt verme eğiliminde olması nedeniyle doğal olarak yorum yapmamızı gerekli kılıyor. 
Şöyle ki, şehremaneti olması sıfatıyla ve bir fırsat oluşması sebebiyle Başkan Aktaş'a Bursa'daki vaka sayısı ve ölüm sayılarına ilişkin soru yöneltildi. 
Aldığımız yanıt ise "Vaka ve ölüm sayılarıyla Türkiye ortalamasının çok altındayız" şeklinde oldu. 
Demek ki, Bursa'da bu konuda topluma açıklanması gereken vaka sayıları mevcut.
Zaten olmaması da pek düşünülemez herhalde. 
Peki ama ne kadar?
Bu sorunun yanıtında ısrar etmememizdeki amaç bu döneme özel sorumlu davranmamız gerektiğiyle açıklanabilir elbette. 
Yoksa basın toplantısı düzenleyen bir ismin bu tarz açıklama yapmasının ardından tavrımız verilen ipucunun arkasını aramak olurdu.
Diğer dikkat çekici bir diğer husus ise adı konmamış sokağa çıkma yasağıyla alakalı. 
Şüphesiz bu da Başkan Aktaş'ın yanıtlaması gereken bir konu değil.
Ama bilerek ya da bilmeyerek alınan önlemleri anlatırken polis uygulamalarından söz edince ikinci soruyu sormadan edemedik. 
Çünkü Başkan Aktaş belirli noktalarda polis uygulamaları yapıldığının ve seyahat nedenlerinin sorulduğundan söz etti.
Ardından da gerekirse cezai müeyyide uygulanacağını söyledi. 
Bu uygulamanın devam edeceğini anlattı. 
65 yaş üstü vatandaşlarımız için haklı sayın başkan. 
Ancak sürücü ya da yolcular için alınan bir karar yok. 
Valilik 5442 Sayılı İl İdare Kanunu'ndan doğan ve yetki genişliği ile açıklanabilecek bir karar almadı.
Benzer şekilde Cumhurbaşkanlığı ve İçişleri Bakanlığı da. 
O halde cezai müeyyide neye göre uygulanacak?
Bu nedenle adı konmamış bir sokağa çıkma yasağı olup olmadığını sorduk. 
Sayın Başkan da tabi ki böyle bir karar olmadığından söz etti. 
O halde?
*
Sonuç olarak bizler kamu yöneticilerinin aldığı kararlara böylesi dönemlerde daha fazla önem veriyoruz. 
Yasal alt yapısı olup olmadığına bakmadan...
Zira biliyoruz ki, toplum sıkıntıda olursa devleti yönetenler de sıkıntıda olur. 
Ve eminiz ki, normale dönülmesini bizlerden daha çok istiyorlar.
Dolayısıyla kamu idarecileri ne söylerse söylesin, inanıyor ve destekliyoruz. 
Sorgulama hakkımızı kullanmayı bir süreliğine erteliyoruz. 
Ancak toplumun da düzenli ve inandırıcı bir şekilde umut vaat eden açıklamalara ihtiyacı olduğunu özellikle vurgulamak isteriz.