Dünyadaki tüm yönetim bilimlerinde; hedef-sonuç ilişkisine yönelik ideal bir felsefe olarak kabul edilen güzel bir İngiliz atasözüdür bu: "Varacağını limanı bilmeyen bir yelkenli için, hiçbir rüzgar elverişli değildir"

Bursaspor; 2010 yılındaki görkemli süper lig şampiyonluğundan sonraki süreçte adeta bir "sistemsizliğin sistemini" kurmaya çalışarak, yıllarını heba etti.

Kulüp yönetimleri; varılacak limanı bir türlü belirleyemedi.

Başarı için gerekli ekonomik güç hiç oluşturulamadı bu süreçte...Hata üstüne hata, gider üstüne hesapsız giderler yapıldı. Başarı da gelmedi tabii ki...Bir türlü belirleyemediği hedefler ve oluşturulamayan sistem, Yeşil-Beyazlı takımın baş belası oldu.3 milyonluk kentin marka takımı kendini bir anda 3. Ligde (aslında 4.Lig) buldu.

Neyse ki; bu kötü gidişatın farkında olan cesur yürekli birileri oldu ve Bursaspor yıllardan sonra ideal bir yönetime kavuştu.

Bu sezon başında kurulan yeni yönetim kurulu, sorunları iyi tespit edip amaç ve hedefleri de günün koşullarına uygun hale getirince; Bursaspor varacağı limanı bilen bir yelkenli olarak rüzgarları arkasına aldı ve "yelkenler fora" dedi dosta düşmana...              

İşte şampiyonluğun kısa ve öz hikayesi budur.

Hopaspor maçı ile birlikte mutlu sona ulaşan teknik heyet ve futbolcuları tebrik ederken, bu kente şampiyonluğu armağan eden Yönetim Kurulu üyelerini içtenlikle kutlamak gerek.

Hak ettiler tüm övgüleri...

BALIKESİR ATATÜRK STADI'NDA  ŞAMPİYONLUK MARŞLARI

Maçın notlarına gelince...Artvin Hopaspor'u herkes çantada keklik ilan etmişti ama bunun böyle olmadığı maç başlayınca anlaşıldı. Gurubun en az gol yiyen takımlarından biri olan Mor-Beyazlı ekip, zaman zaman kora kor, dişe diş bir mücadele vererek Bursaspor'a zor teslim oldu.

Bursaspor'a bir jest yaparak evinde oynayacağı maçı Balıkesir'de oynamaya razı olan Hopaspor'un; gerçekten iyi bir maç çıkardığını söylemek isterim.

Balıkesir Atatürk Stadı'nda ilan edilecek şampiyonluk için günlerdir hazırlanan Bursasporlu taraftarlara adeta soğuk bir duş aldıran gole; 27. dakikada Alperen'in vuruşu ile kavuşan ev sahibi ekip, tecrübeli rakibine karşı iyi ve diri oynadı.

Bursaspor ise; bu zorlu maçın özellikle ilk yarısında hiç de etkili bir futbol sergileyemedi. Maçın önüne geçen şampiyonluk stresi, adeta Yeşil-Beyazlı futbolcuların ayaklarına gizli bir pranga takmıştı.

Bereket ki; ilk yarının son dakikasında Furkan Saki'nin uzak mesafeden vurduğu bazuka şut, GOL olarak filelere gitti de, Bursaspor ilk yarıyı 1-1 berabere tamamladı.

 MUHAMMET DEMİR İLE GELEN MUTLU SON

Karşılaşmanın ikinci yarısında Bursaspor'un mutlaka gol atması gerekiyordu şampiyonluk için...Teknik Direktör Adem Çağlayan gol ve şampiyonluk için, tüm silahlarını sahaya sürmeye karar vermişti. Önce İlhan Depe ve Hamza Gür sahaya girdi.75. dakikaya kadar kilit açılmayınca; bu kez Tahir Babaoğlu ve tecrübeli golcü Muhammet Demir ilk 11'e alındı.

Beklenen gol maçın bitimine 7 dakika kala; bu sezon pek süre alamayan Muhammet Demir'den geldi. Sedat Cengiz'in ortasında bir golcüye yakışır görünümde topla buluşan ve plasesini gönderen Muhammet, aldığı parayı hak ettiren golle, Yeşil-beyazlı camiayı mutlu sona ulaştırdı.

Bu arada 54.dakikada Enes'in gollük şutunu uçarak kurtaran kaleci Anıl Atağ'da, günün başarılı bir başka ismi olarak notlarımıza girdi.

Kısacası; Bursaspor ligin bitimine 2 hafta kala 3.Ligte gurup şampiyonluğunu ilan ederek,"2. Lige Merhaba" dedi ve tüm kenti sevinç ve mutluluğa boğdu.

Tüm şehrin ayağa kalktığı ve coşkulu kutlamalara katıldığı bu 13 Nisan Pazar günü; tarihe geçecek kadar önemlidir.

Bu şampiyonluk tüm Bursa'ya ve Bursasporlulara kutlu olsun.

Şen ola Bursaspor... Şen ola Bursa!