Kesinlikle heyecan ve temponun yüksek olduğu bir maç oldu Bursaspor-Hopaspor karşılaşması... İlk yarıda çok iyi oynayan ama sayısız gol pozisyonlarını cömertçe harcayan Bursaspor, karşılaşmanın ikinci yarısının ilk 30 dakikasında oyunu rölantiye alınca beklemediği bir gol yedi ve 3 puanı tehlikeye attı.

Bereket ki; karşılaşmanın son dakikasında savunma oyuncusu Mehmet Yiğit'in golü geldi ve Yeşil-Beyazlılar; 13.hafta sonunda 35 puana ulaşarak en yakın rakibi Karşıyaka ile puan farkını 9'a çıkardı. Karşılaşmanın sevinç ve mutluluk kaynağı olan esas yönü de bu oldu galiba... Maçta zorlanan Bursaspor, liderlik yolunda rahatladı.

HARİKA BİR İLK 45 DAKİKA FUTBOLU

Oynadığı 12 maçta 12 puan alarak ligin 12. sırasında yer alan konuk Artvin Hopaspor'un, Bursa'ya beraberlik için geldiğini oyun dizilişinden anlamıştık. Buna rağmen rakibini kendi alanına hapis ederek şiir gibi bir ilk 45 dakika sergileyen Bursaspor, oldukça fazla sayıda gol pozisyonuna girdi ama bunların sadece birini gole çevirebildi.

Orta alanda Yiğit Ali Bayrak'ın mükemmel organizasyonunda rakibinin varlığını sahadan silen Yeşil-Beyazlılar oldukça tempolu ve hırslı götürdükleri ilk yarıda; İlhan Depe, Mehmet Yiğit, Mustafa Genç ve Sedat Cengiz ile 4 önemli gol pozisyonundan yararlanamadılar. Bunlardan ikisinin Hopaspor direklerinden döndüğünü de özellikle belirtmek gerek... İlhan Depe ve Mehmet Yiğit'in vuruşları direkten dönmese, zaten maç ilk yarıda farka ulaşabilirdi.

Maçın 27. dakikasında Hamza Gür "usta işi golü ile" 1-0 öne geçen Bursaspor, direklere takıldığı ve fırsatlar kaçırdığı için ilk 45 dakikada tek gole eyvallah etti.

BURSASPOR DURUNCA HOPA ATTI

İkinci yarıya Kaptan Ahmet İlhan'ı da alarak başlayan Bursaspor'un gollerini sıralayacağını ve farka ulaşacağını umut ediyordu herkes...

Ama hiç de öyle olmadı. Bursaspor her nedense, rakip kale önünde ciddi bir atak geliştiremedi ve pozisyon yaratamadı. Rakip Hopaspor ise, ikinci yarının ilk 30 dakikasında daha iyi organize olarak sık sık Bursaspor kalesi önüne gelmeye başladı. Mor-Beyazlı ekip; karşılaşmanın 79. dakikasında Kaptan Mustafa Çakır'ın kafa golü ile beraberliği yakalarken, stadta adeta soğuk bir duş şaşkınlığı yaşandı.

Yenilen golden iki dakika sonra; Bora Yılmaz'ın serbest vuruşunda top 3. kez Hopaspor direğinden dönünce, azalan süre nedeniyle tribünlerde ve kulübede bir telaş ve tedirginlik yaşanmaya başladı.

MEHMET YİĞİT'İN SON DAKİKADAKİ ALTIN GOLÜ

Ve sonunda beklenen an geldi. Bursaspor için yüreği çarpan herkesin  ölüp ölüp dirildiği maçın son dakikasında; Hamza Gür'ün mükemmel pasını iyi değerlendiren Mehmet Yiğit takımına 3 puan kazandıran muhteşem golü attı. Golden sonrası sahayı bir görecektiniz ama... Adeta bir sevinç yumağı oluşturan futbolcular ve teknik heyet, son anda gelen gol ile puanını 35'e çıkarmanın keyfini doya doya yaşadılar.

İşte mutluluk buydu galiba...Sonuçta; en yakın rakipleri Karşıyaka'ya 9 puan, Silifke ve Düzce'ye 10 puan fark atan Bursaspor, ligin ilk yarısını lider olarak tamamlamayı da garantiledi.

Kolay geçeceği sanılan ama ikinci yarısı adeta Sırat Köprüsü'nde geçen maçın en iyi isimlerini saymak ve onları kesinlikle onore etmek gereğini hissediyorum bu noktada...Bursaspor'da Mehmet Yiğit, en performanslı maçını çıkardı. Bir gol atan, bir şutu da direkte patlayan Mehmet Yiğit bence maçın adamı oldu. Hamza Gür ise; attığı golün yanında ikinci golün asistini de yaparak günün parlayan bir diğer yıldızı oldu. Yiğitali Bayrak'ın da bu maçın etkili isimlerinden biri olarak alkışları hak ettiğini düşünüyorum. Esas takdirim ise; karşılaşmanın ikinci yarısında oyuna girerek Bursaspor'un hücum gücüne pozitif katkı sağlayan Bora Yılmaz içindir. Geçtiğimiz hafta Kırşehir'de attığı gol ile Bursaspor'un 3 büyük puan kazandıran Bora Yılmaz, bu maçta da etkin ve enerjik bir oyun sergiledi.

Kısacası; Bursaspor direkleri geçemediği bir maçtan 3 puan daha çıkararak yoluna devam ederken, yine 40 bine yaklaşan taraftarlarının önünde mahcup olmadı.

Yeşil Timsah; zorlandı ama sonuçta kazanmasını da bildi. Böylece; adeta şapkadan tavşan çıkartan Yeşil-Beyazlılar, ligin ilk yarısının da patronu oldu.